GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:11.11.2012

MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 338 sıra sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası Tasarısı'nın 23'üncü maddesi üzerine verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunuyorum, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, öncelikle şunu söylemek istiyorum: Sizler, basketbol, voleybol ya da futbol maçında maç başlamadan önce saha ortasında kafa kafaya vererek galibiyet kararlılığı sergileyen sporcuların ruh hâli içerisindesiniz. Bu psikolojiyle, sizlere eleştiri getiren herkesi gerçekleri görmemekle suçluyorsunuz. Öncelikle bu psikolojiden kurtulmamız lazım.

Ayrıca yasalar niçin yapılır? Toplumun huzuru, rahatı, sorunlarının çözümü için yapılır. Ancak, bu getirdiğiniz büyükşehir yasası -ki biz buna "bütünşehir" diyoruz- çok alelacele bir şekilde İçişleri Komisyonuna getirilmiş ve yine, oradan alelacele geçirilip, yine, çarçabuk Genel Kurula getirilmiştir.

Şimdi, Sayın Bakanımız ve sizler Doğu Karadeniz Bölgesi'ni çok iyi bilen insanlarsınız ve oralara gittiğinizi, gördüğünüzü biliyorum. Şimdi, Karadeniz Bölgesi'ne baktığınız zaman, köylerimiz çok dağınıktır; bir evimiz bir uçta bir evimiz bir uçta, camimiz merkezî yerde, kahvehanemiz başka yerdedir. Siz, böyle bir ortamda köyleri kaldırmak, onların tüzel kişiliğini kaldırmak, oraya hizmet getirmek amacıyla bu yasaları getiriyorsunuz ve köylerin ve beldelerin tüzel kişiliğini kaldırıyorsunuz.

Şimdi, Karadeniz'de, soruyorum, nasıl hizmet getireceğiz? Karadeniz'de, bir Şolma Yaylası'na ve Akçaabat'ın Kuruçam'ına, Hıdırnebi Yaylası'na nasıl hizmet getireceğiz? Öncelikle, buraların zaten altyapısı yapılmamış, imar planları yapılmamış, kadastrosu geçmemiş, orman kadastrosu tamamlanmamış. Böyle bir ortamda siz diyorsunuz ki: "Biz, merkezden büyükşehir yapıyoruz ve büyükşehir başkanı buraya hizmet getirecek" Nasıl hizmet getireceğini, bunu yasa çıktıktan sonra göreceğiz. Getiremeyeceksiniz arkadaşlar, getiremeyecekler ve ne yazık ki bizim Trabzonlu milletvekillerimiz, bizim ilçe kurma noktasında verdiğimiz önergeye belki de ne olduğunu bilmeden ret oyu vermişlerdir, ama onları Trabzon'da ben bile savunamayacağım, Volkan Ağabeyleri olarak onları ben bile savunamayacağım, bunları gayet iyi bilsinler. Çünkü niye? 305 bin nüfuslu ilçe merkezinde, merkez ilçede, ilçe kuruyoruz. Sevgili arkadaşlar, 305 bin en azından Karadeniz'de en az dört-beş ilin nüfusuna eşittir. Böylesine bir anlamda, nasıl, tek ilçeyle merkeze hizmet vereceğiz? Bunun da hesabını iyi yapmak durumundadırlar.

Şimdi, bir de baktığınız zaman diyorsunuz ki: "Bu külfet getirecek." Nereye külfet getirecek? Niye, diğer illerde kuruluyor, ilçelerde külfet getirmiyor da Trabzon'a gelince mi külfet getirecek? Onu da bu milletvekili arkadaşlarımızın çok iyi dinlemesi gerekiyor. Önce belediyeleri kapatıyorsunuz, belediyelerden önce zaten banka şubelerini kapattınız; daha sonra PTT'yi, daha sonra elektrik kurumunu, tarım kredi kooperatiflerini, sağlık ocaklarını kaldırdınız, şimdi diyorsunuz ki:"Biz buraya hizmet getireceğiz." Bakalım nasıl getireceksiniz?

Sevgili arkadaşlarım, bakınız, bu nereye benziyor biliyor musunuz? İki kişi oturmuşlar, konuşuyorlarmış. Biri demiş ki: "Arkadaş, Descartes diyor ki?" ve anlatıyormuş, diğeri diyormuş ki: "Arkadaş, Sokrates diyor ki?" ve anlatıyormuş, diğeri diyormuş ki: "Arkadaş, sofist diyor ki?" ve anlatıyor. Şimdi, o da demiş ki "Arkadaş, tamam onlar diyor da sen ne diyorsun, sen ne diyorsun?" Şimdi, sevgili arkadaşlarım, AKP'li milletvekili arkadaşlarımız, Sayın Başbakan diyor da yapıyorsunuz; peki, siz hiçbir şey söylemeyecek misiniz, siz ne diyorsunuz? Sizin de dediğinizi bilelim.(CHP sıralarından alkışlar)

Geldiğimiz nokta da zaten? Geldiğimiz nokta şunu gösteriyor sevgili arkadaşlarım?

AHMET YENİ (Samsun) - Trabzon'un büyükşehir olmasın mı?

MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Devamla) - Bu, büyükşehre karşı değiliz, bütünşehre karşıyız. Burada, Doğu Karadeniz Bölgesi'ni en iyi bilenlerden biri de Ordu Milletvekili olan İçişleri Bakanımız. Sayın Bakanımız bunu çok iyi bilir ama geldiğimiz nokta da şudur arkadaşlar, sizin yönetiminizdeki ülke şunu gösteriyor, bakın açık ve net söyleyeyim. Bu ülkede sınavı şaibeli, mizahı sansürlü, futbolu şikeli, paşası içeride, teröristi dışarıda, askeri, polisi şehit ve siz şehit cenazelerine gitmelerini de bu Yüce milletin bu milletvekillerine yasaklıyorsunuz, bunun da hesabını da yarın sandıkta insanlar size soracak.(CHP sıralarından alkışlar)

Ve dahası gazetecileri tutuklu ve dahası millî irade içeride. Her fırsatta millî irade diyorsunuz, millî iradeye soruyorsunuz ama beldelerin köylerin kapatılmasına gelince siz millî iradeye sormuyorsunuz. İşinize gelince böyle, işimize gelince böyle. Yok öyle şey değerli arkadaşlarım, bunun hesabını kimse veremez ve siz de veremezsiniz. Bu ülkenin üniter yapısıyla oynamaya da hakkınız yoktur diyor, yüce Meclisi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Sağ olun, var olun. (CHP sıralarından alkışlar)

AHMET YENİ (Samsun) - Trabzon'un büyükşehir olmasını istemiyor musun?

MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon) - Olsun diyorum ama böyle olmasın.