GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:08.11.2012

ALİM IŞIK (Kütahya) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; grubumuzun ülkemizde bugüne kadar yapılan yabancı ve gerçek tüzel kişilere ilişkin taşınmaz satışlarının genel görüşmeye alınması ve Meclis gündeminde uzunca bu konudaki müzakerelerin yapılmasına yönelik önergemiz üzerine söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, özellikle ülkemizde yabancı gerçek ve tüzel kişilerin mülk edinmesine yönelik çalışmalar cumhuriyet tarihi boyunca değişik dönemlerde zaman zaman kamuoyu gündemine yoğunlukla gelmiş, zaman zaman seyrek şekilde bu çalışmalar devam etmiştir. Ama ilginç olan bir şey vardır, 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin işbaşına gelmesiyle, birçok alanda olduğu gibi, vatan topraklarının satışı da hızla yükselmiş ve birçok değişiklik bu yüce Meclisin çatısı altında kamuoyu gündemine tekrar gelmiştir. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin bu on yıllık iktidar sürecinde en fazla değişiklik yaptığı kanun, hepinizin de yakından bildiği gibi, Kamu İhale Kanunu'dur. Geçen yine bu konuyla ilgili bir düzenleme bu yüce Meclisten geçti, o zaman ifade etmiştim, on yılda toplam 25 kez Kamu İhale Kanunu değiştirilmiş ve bu 25 değişiklikte 152 adet değişiklik gerçekleştirilmiştir. Bu 152 değişiklik bazı maddelerde birden fazla, bazı maddelerin bazı fıkra veya cümlelerinde birden fazla, aynı iktidar döneminde vuku bulmuştur.

İkinci en fazla yapılan değişiklik ise Tapu ve Kadastro Kanunu'nda yapılan değişikliklerdir. Bununla ilgili 2005 yılında 2 kez, 2008 yılında 3 kez, 2009 yılında 4 kez, 2012 yılında da 2 kez olmak üzere toplam 11 kez bu kanunda, Tapu Kanunu'nda değişiklik ortaya çıkmıştır. Kadastro Kanunu'ndaki değişiklikleri saymıyorum.

Şimdi, baktığınız zaman bu değişikliklerin özünde, yabancıların gerçek ya da tüzel kişi olarak ülkemizde taşınmaz edinmesi önündeki sınırları genişleten ve kaldıran değişiklikler birbirini izlemiştir. Bu amaçla ilk kez 1934 yılında 2644 sayılı Tapu Kanunu'nda yapılan değişiklikle yabancıların ülkemizden taşınmaz edinmesinin önü açılmış ama çok önemli bir sınırlama konmuştur ki karşılılık yani mütekabiliyet esası dikkate alınmak kaydıyla, bizim ülkemizin vatandaşları hangi ülkede hangi şartlarda taşınmaz edinebiliyorsa o ülkenin vatandaşları da ülkemizde aynı şartlarda taşınmaz edinebilecek şekilde bir sınırlandırılma getirilmiş. Daha sonra 1984 ve 86 yıllarında, zamanın Anavatan Partisi hükûmetleri döneminde, karşılıklılık ilkesinin kaldırılmasına yönelik girişimlerde bulunulmuş; Meclisten ilgili kanunlar çıkartılmış ama günün Anayasa Mahkemesi karşılıklılık ilkesinin yok edildiği ve uluslararası hukukun zedelendiği gerekçeleriyle bu değişiklikleri iptal etmiş. Dolayısıyla, mütekabiliyet esası yürürlükte kalmaya devam etmiş. Arkasından, Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri döneminde -2003 yılında- 4875 ve 4916 sayılı kanunlarla, yine Anavatan hükûmetleri dönemindeki değişikliklerin benzeri yüce Meclisten çıkartılmış. Mütekabiliyet esasının yok edilmesini ya da daha büyük değişikliklerle sınırlamanın kaldırılmasını öngören kanunlar, yine o yıllarda -2005 yılında- Anayasa Mahkemesinin iptaliyle bu tehlike önlenmiş.

Tabii, Adalet ve Kalkınma Partisi, 2007 seçimlerinden sonra yeniden Meclise güçlenerek geldikten sonra boş durmamış, bir kez daha bu Kanun'la ilgili değişikliği gündeme getirmiş ve 3 Temmuz 2008 tarihli ve 5782 sayılı Kanun'la, yabancı uyruklu gerçek kişilerin merkez ilçe ve ilçeler bazında, mücavir alanların yüzölçümünün yüzde 10'unu geçmeyecek şekilde, daha önce binde 5'le sınırlı olan mülk edinme şartını genişletmiş; arkasından -ciddi anlamda- yabancı gerçek ve tüzel kişilerin ülkemizin özellikle kıyı şehirlerinde mülk edinmesinde patlama yaşanmış. Biraz sonra rakamları sizlere vereceğim, resmî rakamları. Bu da yetmemiş, Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin özellikle cari açığı kapatacak ciddi bir kaynak olarak gördüğü bu alanı genişletme çalışmaları devam etmiş ve en son, 3 Mayıs 2012 tarihli ve 6302 sayılı Tapu ve Kadastro Kanunu'nda değişiklik öngören Yasa'yla, değerli milletvekilleri, mütekabiliyet esası kaldırılmış. Daha sonra aynı Yasa'da, iş yeri ve mesken olarak mülk edinebilmesi şartı vardı, o da kaldırıldı. 2,5 hektara kadar olan sınır 30 hektara kadar kişi başına genişletildi, Bakanlar Kurulu kararıyla 60 hektara kadar çıkarıldı. Ayrıca, ilçe mücavir alanı değil bakınız, ilçe yüz ölçümünün yüzde 10'una kadar toplamda mülk satışının önü açıldı. Şimdi, getirilen "büyükşehir" adı altında?

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Hayır, öyle değil.

 ALİM IŞIK (Devamla) - Bakarsanız Kanun'a görürsünüz değerli arkadaşlar, Kanun burada. Özel mülkiyete tabi alanların ilçe yüz ölçümünün yüzde 10'u kadar. Bakınız, kanunu iyi okuyun.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Hayır? Hayır?

ALİM IŞIK (Devamla) - Sayın Başkan, Kanun'u okursanız ne olduğunu anlarsınız, siz tecrübeli bir milletvekilisiniz.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Özel mülkiyete konu alanın yüzde 10'u.

ALİM IŞIK (Devamla) - Burada Kanun'u okuyayım: Özel mülkiyete tabi alanların ve ilçe yüz ölçümünün? Alanlarda 30 hektara kadar, ilçe yüz ölçümünün yüzde 10'u. Bunun yorumunu yaparsınız, Sayın Bakan varsa gelir açıklar. Dolayısıyla bu alanlar?

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Hocam?

ALİM IŞIK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, burada Kanun önümüzde. Bu Kanun'u tekrar okuyarak zamanımı kaybetmek istemiyorum, bakınız, özet olarak okuyorum: Özel mülkiyete konu ilçe yüz ölçümünün yüzde 10'unu ve kişi başına ülke genelinde 30 hektarı geçemez. Bakanlar Kurulu kararıyla 60 hektara kadar?

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Şimdi oldu Hocam.

ALİM IŞIK (Devamla) - Şimdi, bu yüzde 10 alan, büyükşehir yasasıyla, ilçe sınırlarının tüm mülki idare sınırlarına genişletilmesiyle nasıl değişecek? Dün Sayın Bakana sorduk, bir tehlikenin olmadığını söyledi ama olup olmayacağı konusunu zaman gösterecek. Bizim endişelerimiz, bunun tüm ilçe sınırlarının yüzde 10'una genişlemesiyle önümüzde çok ciddi sorunların yaşanacağı yönündedir.

Şimdi, size, 12 Nisan 2012 tarihli önergemize, Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın 17 Mayıs 2012 tarihli resmî cevabıyla yapılan, bugüne kadar gerçekleştirilen toplam satışları paylaşmak istiyorum. 21/12/1934'e kadar yani cumhuriyet öncesi durum toplam 114.792 metrekare; cumhuriyet sonrası durum, 1934-1984 arası, 1 milyon 956 bin 537 metrekare; 1984-1986 arası 235 bin 424 metrekare; 1986-2003 tarihleri arası 9 milyon 116 bin 148 metrekare; 2003'ten sonraki durumu dikkate değer buluyorum, 3/7/2003 ve 29/12/2005 tarihleri arasında 7 milyon 963, 2005-2008 tarihleri arasında 18 milyon 404 bin 108 metrekare ve 2008'den bugüne kadar, son değişiklikten bugüne kadar 79 milyon 614 bin 692 metrekare yani yüzde 10'a çıkarttığınız dönemde tüm satışların yüzde 90'ına yakını 2008'den bugüne kadar. Ne zamana kadar? 2012 Mayıs ayına kadar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİM IŞIK (Devamla) - Şimdi, mayısta yaptığımız bu değişiklikten sonra patlamanın ne olduğunu bilmiyoruz. İşte bu genel görüşme Türkiye kamuoyunun ve yüce Meclisin doğru bilgilendirilmesi, gelecekteki risklerin ortaya konması açısından çok önemlidir. Bu nedenle bu genel görüşme önergemize desteğinizi bekliyorum, bu konuyu bundan sonraki günlerde çok fazla oranda tartışacağımızı ümit ediyorum. Çünkü Türkiye'yi çok büyük bir tehlike beklemektedir. Bunun boyutlarını bu yüce Meclisteki değerli milletvekillerinin detaylı bir şekilde bilmesi gerekiyor.

Bu duygu ve düşüncelerle önergemize desteğinizi bekliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.