| Konu: | PTT İŞ YERLERİNDE OLMAK ÜZERE TAŞERON FİRMALARIN İŞÇİLERLE YAPTIKLARI İŞ SÖZLEŞMELERİ HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 27.02.2013 |
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, konuşmama başlamadan önce, bugün ellerinde alınan hakları için mücadele eden kamu emekçilerine dayanışmalarımı ve saygılarımı iletiyorum.
Değerli arkadaşlar, bu kürsünden özellikle çalışma yaşamına ilişkin pek çok kez konuşma yaptım, pek çok konuyu gündeme getirdim ama geçtiğimiz -on beş gün önce- 8 Şubat günü, PTT çalışanlarının eyleminden haberdar olduğumda yanlarına gittim ve eylemlerine destek verdim. Eylemin gerekçesini öğrendiğimde tüylerim ürperdi. O işçilere dayatılan hizmet akdini sizlerle paylaşmak ve AKP'li milletvekillerinin çalışma yaşamını ne hâle getirdiklerini önlerine koymak açısından bu gündem dışı konuşmayı yapma ihtiyacı duydum.
Değerli arkadaşlar, sadece PTT'de çalışan işçiler değil memurlar da büyük bir sıkıntı içerisinde. Türkiye'nin en gözde kurumlarından olan PTT geçmiş yıllarda büyük hizmetler yapmış olmasına rağmen, AKP'nin özellikle çalışma alanında istihdam maliyetlerini düşürme politikalarının bir aracı olarak kullandığı taşeron işçiliğinin en acımasız uygulandığı iş kollarından birisi de ulaştırma iş kolu. Tabii, burada madenler hepsinden önde. Ölümcül iş kazalarının, iş cinayetlerinin hepimiz farkındayız.
Değerli arkadaşlar, çok kısa belirtmek istiyorum bir kez daha; bu taşeron işçiliği Türkiye'de neredeyse giderek ana çalıştırma biçimi hâlini almaya başladı. Sayıları kamuda 500 bini, Türkiye genelinde 1,5 milyonu aşan taşeron işçilerinin herhangi bir hakları yok, çoğu asgari ücrete mahkûm, çalışma süreleri uzun, çalışma koşulları ağır, herhangi bir şekilde kıdem tazminatı hakları, ücretli izin hakları vesair yok; hakları sadece işten atılmak, düşük ücrete mahkûm olmak, uzun süreli çalışmak.
PTT işçilerine dayatılan bir sözleşme var değerli arkadaşlar. Tabii, bu firmanın özellikle AKP'li bakan ya da milletvekillerince korunduğunu açıkça tüm PTT çalışanları dile getiriyor. Firma, Asgün Turizm diye bir firma, işçilere bir sözleşme dayatıyor ve işçilere diyor ki değerli arkadaşlar 2'nci maddesinde: "Personel, görev tanımında belirtilen görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin kurallara uymayı taahhüt eder. Personel, 4857 sayılı İş Yasası'nda belirtilen ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılacak çalışmaları da, öte yandan yıllık 270 saatlik fazla mesai ücreti de ana ücretine dâhildir, hiçbir şekilde fazla mesai talep edemez. Bu sözleşme beş aylıktır." Diyor. Yirmi dört ay artı beş ay opsiyonlu ihale alıyor, işçilerle beş aylık sözleşme yapıyor. "Personel, işverenin gerekli gördüğü hâllerde ve işin mahiyeti icabı fazla mesai yapmayı ve cumartesi, pazar günleri çalışma yapmayı kabul eder." diyor.
Yine, işveren, haftalık çalışma saatlerini uygulamada serbest; lüzum gördüğünde işçileri diğer iş yerlerine gönderebiliyor. En kötüsü, değerli arkadaşlar "İş Kanunu'nun 7'nci maddesi uyarınca işveren gerekli gördüğü takdirde iş edimini yerine getirmek üzere başka bir işverene geçici olarak işçiyi devredebilir. İşçi, gönderilen yerde geçici işçi olarak çalışmayı kabul eder."
Yine "Personel, işveren tarafından hazırlanılan yönetmelikleri tebellüğ etmiştir." diyor. Ortada bir tebellüğ falan yok. Bu sözleşmeyi imzalatan Asgün firması, Türkiye'de neredeyse 7-8 bin işçiyi istihdam ediyor, eylem yapan işçileri de bugün işten atıyor.
Öbür yandan, memurlara ilişkin olarak, yine 1 Şubat tarihinde, PTT dağıtım ve posta işlerini ihale ediyor. Firma hizmetleri yerine getiremeyince, PTT'nin yöneticileri, memurlara baskı yaparak firmanın yapması gereken dağıtım işlemlerini memurlara yaptırtmaya kalkıyor, tehdit ediyor ve en sonunda da 18/2/2013 tarihinde, ihaleyi iptal etme yerine, yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverene karşı, üç ay süreli, memurlara "Biz bu işi yapacağız." diyor. Yapılması gereken iş ihalenin iptaliyken, firma kayırıldığı için, kollandığı için tabii ki memurlar ve işçiler, AKP iktidarı döneminde ezilmeye devam ediyor.
Ben, şimdi, Hükûmetten, özellikle bu firmanın arkasında hangi bakanların, hangi milletvekillerinin olduğunu öğrenmek istiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)