GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLÜ SORU ÖNERGELERİNİN GÖRÜŞÜLMESİ HAKKINDA
Yasama Yılı:3
Birleşim:70
Tarih:26.02.2013

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; sözlü soru önergelerine bir saat süreyle cevap vermek üzere söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.

Malumlarınız olduğu üzere, Başkanlık tarafından Genel Kurula bilgileri sunuldu, şahsıma yöneltilmeyen bazı soru önergeleri de bugün birleştirilerek görüştürüldüğünden dolayı öncelikle, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin'e yönlendirilen bir sözlü soru önergesine cevap vereceğim; akabinde, Sayın Başbakanımıza tevcih edilen bazı sözlü soru önergelerini cevaplandırdıktan sonra, Gençlik ve Spor Bakanlığına ait olan sözlü soru önergelerinin de cevabını sizlerle paylaşmaya gayret göstereceğim.

İzmir Milletvekili Sayın Hülya Güven'in, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin'e yönelttiği (6/44) esas numaralı, akraba evliliklerinin oranlarının düşürülmesine ilişkin soru önergesi:

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, engellilerin en fazla görüldüğü Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yerel dinamikleri harekete geçirerek toplumsal bütünleşmenin sağlanmasına ve engelliliğin önlenmesine katkıda bulunmayı amaçlayan Engelliler Destek Programı'nı 2011 yılı içerisinde uygulamaya geçirmiştir.

Engelliler Destek Programı'nın en önemli amacı, Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nde engellilik ve engelliliğin önlenmesi konusunda toplumsal farkındalık oluşturma sürecine destek sunmaktır. Bu amaçla 2011 yılı için 2 milyon lira kaynak ayrılmıştır. Bu kapsamda toplam 33 proje gerçekleştirilmiş olup, söz konusu projelerin 7 adedi "Engelliliğin Nedenleri ve Önlenmesine İlişkin Farkındalık Eğitimleri" başlığı altında, 5 adedi de engelliliğin nedenleri ve önlenmesine ilişkin projelerden oluşmuştur. 2011 yılında desteklenen projeler başarıyla tamamlanmıştır.

Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 2012 yılında 2'nci etabı uygulamaya konulan Engelliler Destek Programı kapsamında engelliliğin nedenleri ve önlenmesi yine bileşenlerinden biri olarak belirlenmiş olup toplamda 63 projenin finansmanı uygun bulunmuştur. Finansmanı uygun projelerin uygulanmasına devam edilmektedir.

Engelliler Destek Programı'na ayrılan bütçe 2012 yılı için 4 milyon lira idi, yine bu kapsamda ayrılan bütçe 2013 yılı için de 4 milyon lira olarak belirlenmiş bulunmaktadır.

Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç'in Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği (6/202) ve (6/2100) esas numaralı, yurtlara öğrenci yerleştirme kriterlerine ilişkin soru önergeleri:

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna öğrenci yerleştirilmelerine ilişkin bu soru önergelerine cevaplarımı sizlerle paylaşıyorum.

"Yükseköğretimi kazanan öğrencilerin kaçı yurtlarda barınmak üzere Kredi ve Yurtlar Kurumuna başvurmuştur?"

2011-2012 yani geçen eğitim öğretim yılında 299 bin gencimiz başvuruda bulunmuş iken 2012-2013 yılında 347.293 gencimiz yurtlarımızda barınmak üzere Kredi ve Yurtlar Kurumuna başvurmuş bulunmaktadır.

"Hangi kıstaslar esas alınmaktadır?" konulu bir soru daha var: Öğrencilerimiz için kız-erkek ayrımı olmaksızın; yüzde 45 oranında ailenin gelir durumu, yüzde 35 oranında başarı durumu ve yine yüzde 20 oranında ailenin ve öğrencinin sosyal durumu dikkate alınarak yurtlara yerleştirme işlemleri gerçekleştirilmektedir. Belirlenen 100'ü aşkın kriter var. Bu kriter bağlamında öğrencinin cevapları ve öğrenci hakkında edinilen bilgiler puanlamaya tabi tutulmakta, akabinde yapılan sıralamaya göre boş kontenjanlara öğrencilerin yerleştirilmesi temin edilmeye çalışılmaktadır. Ancak, bu arada bazı gruplar lehine pozitif ayrım yapılmaktadır. Bu yönetmelikten kaynaklanan bir durumdur, tamamen hukuki zeminde gerçekleşmektedir. Şehitlerimizin evlatları, gazilerimizin evlatları, vazife malullüğü ve harp malullüğü aylığı alanların kendileri veya çocuklarıyla vazife malulü olup da aylık bağlanması gerekirken ölenlerin evlatları, özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı yüzde 40 ve üzerinde olduğu tespit edilen bedensel engeli bulunan öğrenciler, anne ve babası vefat etmiş olanlar, lise ve dengi öğrenimlerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı devlet yetiştirme yurtlarında tamamlayanlar, lise ve dengi öğrenimlerini Darüşşafaka Lisesinde tamamlayanlar, anne ve babası kanunen boşanmış ya da ayrı olanlar, millî sporcu belgesi almış olan amatör sporcular, terörle mücadeleden dolayı köyleri boşaltılan üniversite çağındaki öğrenciler ve bunların ölenlerinin çocukları, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığınca belirlenen her öğrenim dalında ham puan bazında ilk 100'e giren öğrenciler herhangi bir ekonomik ya da sosyal durum değerlendirilmesine tabi tutulmaksızın yurtlarımızdan barınma imkânından öncelikli olarak yararlanmaktadır.

Öğrencilerin yurtlara yerleştirilmesiyle ilgili genel müdür kontenjanına ilişkin bir diğer soru var: Yurtlarımızda şu an doluluk oranı yüzde 100; 99,9. 99,9'un 0,01'lik eksiklik payı şuradan kaynaklanıyor: Bazı yerleşim yerleri var ki o ilçedeki üniversitenin yüksek okullarına kayıt yaptıran öğrenci sayısı bizim o ilçedeki yurdumuzun yatak kapasitesinin altında. Bunu ayrı tuttuğunuz zaman yüzde 100 oranında bir doluluğumuz var. Bunun dışında atıl bir kapasite bulunmamaktadır. Yapılan ülkeler arası kültür anlaşmaları ile ülkemizde bulunan yabancı uyruklu öğrencilerin ve kurumumuza bina bağışı yapan kurum, vakıf ve özel kişilerin yapılan protokoller gereğince bildireceği öğrencilerin barındırılması için de ayrıca boş yatak ayrılmaktadır. Yani bir anlamda hayırseverler ya da vakıflar lehine tanınmış olan hayırdan mütevellit bir kontenjan tutulmaktadır.

"Hangi siyasiler yurtlara genel müdür kontenjanından öğrenci yerleştirmiştir?" şeklinde bir soru var. "Bu kontenjan hangi kriterlere göre belirlenmektedir?" şeklinde bir soru var. AK PARTİ milletvekilleri ile iktidarda etkin kişilerin yakınlarının yurtlara yerleştirildiği noktasında bir soru var. Tümünü birlikte cevaplandırıyorum:

Bahse konu edilen genel müdürlük kontenjanı, boş olan sayının yüzde 5'ine tekabül etmektedir. Bu genel müdürlük kontenjanı, kurumumuza bağlı yurtlarda iş ve işlemleri düzenleyen Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği'nin 8'inci maddesinin (e) bendi hükümlerine dayanılarak, her öğretim dönemi boş yatak sayısının yüzde 5'i oranında belirlenmektedir. Bu hüküm yeni değildir. Yükseköğrenim Yönetmeliği'nin yürürlüğe girdiği 1965 yılından bu yana "yüzde 5 genel müdürlük kontenjanı" olarak adlandırılan kontenjan kullanılmaktadır. Doğru mudur, yanlış mıdır? Elbette ki elektronik ortamda belirlenmesi, tamamen yüzde 100 objektif kriterlerle tüm yurt yatak kapasitelerinin doldurulması bizim açımızdan da öncelikli olarak doğru olandır, olması gerekendir, uygulanması gereken düzenlemedir. Yalnız, 1965 yılından bu yana bu düzenleme bu şekilde devam ediyor.

"Hangi milletvekili tarafından, kaç kişi yerleştirildi?" sorusuna ise ayrıntılı cevap vermek istemiyorum ama sizlerin de çok rahat bilmekte olduğu şekilde, gerek AK PARTİ gerek Cumhuriyet Halk Partisi gerek Milliyetçi Hareket Partisi gerekse Barış ve Demokrasi Partisi Grubundan bu yönde bize intikal etmiş olan yazılı talepler var ve bu taleplerin değerlendirilmeleri ayrıca özelde yapıldıktan sonra bunlar içerisinden yerleştirilen gençlerimiz var. Yüzde 5 genel müdürlük kontenjanının mantıken dayandırıldığı, benim de haklı bulabileceğim bir tek nokta var. Objektif değerlendirme kriterleri her zaman yüzde 100 doğru neticeye götürmeyebilir. Ailenin ekonomik durumu iyi göründüğü hâlde ya da anne veya babanın üzerinde bir kısım gayrimenkuller bulunuyor göründüğü hâlde ya da ailede bir kısım gelirler var göründüğü hâlde ya da aile fiilen bir arada yaşıyor göründüğü hâlde, anne ve babanın devletten ayrı ayrı maaşları bulunuyor görüntüsü olduğu hâlde ailenin özel koşullarında farklı tablolarla karşı karşıya kalma durumu söz konusu olabilir veyahut aile üzerinde bir kısım gayrimenkuller, gencin yurda yerleştirilmesine mani olabileceği ve olduğu hâlde, ailenin üzerindeki gayrimenkullerin -ayrıca- bir kısım alacak-verecek ilişkileri nedeniyle ipotek edilmiş olması, dolayısıyla, kullanılamıyor olması gibi durumlar mevzubahis olabilir. O nedenle, bu boş kontenjanın yüzde 5'ine tekabül eden sayıdaki yatak oranı, tamamen, gelen talepler üzerine manuel ve ayrıca özelde, kişi bazında yapılan değerlendirmeler üzerine kullanılmaktadır.

Doğrusunu isterseniz hak ettiği hâlde yurda yerleştirilemeyerek dışarıda kalan her bir gençten dolayı, bu yerleştirme süreçlerinde yetki ve söz sahibi olanların üzerinde kul hakkı oluştuğunu düşünen biriyim. Çünkü hem uygun koşullarda barınma imkânına kavuşmuş oluyor gencimiz hem ekonomik koşullarda barınma imkânına kavuşmuş oluyor hem güvenli bir ortamda eğitim-öğretimine devam etme imkânını yakalamış oluyor hem de bugün itibarıyla yurtlarımızda barınan 308 bin gencimize yılın on ayı, eğitim gördükleri yıllar boyunca aylık 200 lira düzenli yemek ödemesi gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla, bu kadar avantajı, hak ve hukuk kavramlarını kenara bırakarak, özellikle birilerine sağlamanın özelde bu kararları alan ya da buralarda yetkili olan kişiler üzerinde kul hakkı doğuracağını düşünen biriyim. Ondan dolayı, gönlümden geçen, manuel değerlendirmeye gerek bırakmayacak bir sisteme geçerek tamamen elektronik ortamda gençlerimizin tamamının yerleşmelerine imkân sağlayacak bir süreci yürütmektir. Bununla ilgili de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Kahramanmaraş Milletvekili Sayın?