| Konu: | (10/49, 113, 118, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258) NO.LU SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ARTAN ŞİDDET OLAYLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA BİR MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGELERİN ÖN GÖRÜŞMELERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 99 |
| Tarih: | 25.04.2012 |
MUSTAFA BALOĞLU (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi hakkındaki önerge üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu vesileyle, öncelikle, geçtiğimiz hafta Gaziantep'te hunharca bir cinayet sonucunda hayatının en verimli döneminde kaybettiğimiz kıymetli meslektaşımız Doktor Ersin Arslan'a Allah'tan rahmet; ailesine, sağlık camiamıza ve milletimize başsağlığı diliyorum. Yine, Van'da darbedilen Değerli Meslektaşım Oğuz Eroğlu'na da geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Bu gibi olayları yapan insanları, insani, vicdani ve ahlaki değerlerden nasip almamış insanlar olarak değerlendiriyorum ve bu gibi kabul edilemez olayların bir daha tekrarlanmamasını temenni ediyorum.
Değerli milletvekilleri, şiddet sadece sağlık çalışanlarında değil, toplumun her kesiminde, her meslek grubunda maalesef yaşanmaktadır; toplumsal bir yaradır. Örnek olarak, geçen hafta derse geç gelen öğrencisi tarafından bıçaklanan öğretmeni hepimiz okuduk ve duyduk ve bu gibi hadiseleri sık sık yaşıyoruz. Bu gibi elim hadiseler ne kadar kabul edilemez ise, bunlar üzerinden Sağlık Bakanlığımıza, Hükûmetimize haksız eleştiride bulunmak ve siyasi rant devşirmeye çalışmak da o kadar elim ve kabul edilemezdir. Hükûmetimizin başlattığı Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla birlikte sağlık hizmetlerinde katettiğimiz mesafeyi görmezden gelmek ve geçmişi unutmak ve bu gibi hadiselerle, yapılan hizmetleri yok saymak en hafif tabirle haksızlıktır. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin arttığı iddialarını doğru değerlendirebilmek için Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın uygulamalarını gözden geçirmekte fayda bulunmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sağlıkta Dönüşüm Programı hastanelerimizi tek çatı altında toplamıştır. SSK'lı, BAĞ-KUR'lu, Emekli Sandığı ayrımı kalkmış, vatandaş özel hastaneler dâhil, istediği hastaneden hizmet alabilir hâle gelmiştir. Bunun şiddeti körüklediği söylenebilir mi? Elbette ki söylenemez.
Yine, vatandaşımız hastanelerdeki ilaç kuyruklarından kurtulmuş, yeşil kartlılar dâhil, tüm vatandaşlarımız istediği eczaneden ilaç alabilir duruma gelmiştir. Bunun şiddeti körüklediği söylenebilir mi?
Yine, vatandaşların sağlık hizmeti alabilmeleri için belge, sevk kâğıdı ve benzeri evraklar bulundurma zorunluluğu ortadan kaldırılmış, sadece vatandaşlık numarasıyla istediği her hastaneye başvuru hakkı gelmiştir. Bunun sağlıkta şiddeti körüklediği söylenebilir mi? Elbette söylenemez.
Vatandaşın hizmet alabileceği hekimi seçme özgürlüğü getirilmiş, böylece vatandaşın iletişimi en rahat sağlayabileceği, kendini en rahat ifade edebileceği ve güvenebileceği hekime muayene olma fırsatı getirilmiştir. Bunun şiddeti körüklediği söylenebilir mi?
Böylece, korku, endişe ve panik içerisinde acil servise başvurmuş veya acil bir travma geçirmiş vatandaş "Nereye gideceğim, bu hastane bana bakar mı?" gibi endişeler yaşamaksızın ihtiyacı olan hizmete rahatlıkla ulaşabilmektedir. Bu gibi uygulamanın, bu dönüşümün sağlıkta şiddeti körüklediği söylenebilir mi?
Yine, geçmişte acil durumlarda vatandaşın ambulans hizmetleri için saatlerce beklediği ve ambulans hizmetlerinden para talep edildiği dönemden, artık, bugün, yurdun dört bir tarafında dakikalar içerisinde ambulansımızın hatta helikopter ambulansımızın hatta uçak ambulansımızın hastamızı -merkezden planlanarak- kendi hastalığıyla ilgili ya da geçirmiş olduğu travmayla ilgili merkeze yönlendirildiği ve en etkin tedavisinin yapıldığı bir sisteme geçtik. Bunun şiddeti körüklediği söylenebilir mi?
Yine, hastanelerimizde merkezî randevu sistemi başlatılmış ve vatandaşımız, evinden, Türkiye'deki istediği hastaneden -ya da İnternet üzerinden- istediği hekimden randevu alabilme hakkına kavuşmuştur ve vatandaşımız, hangi hekimi istiyorsa, hangi branşa muayene olmak istiyorsa sadece telefonla veya İnternetten yaptığı girişimle rahatlıkla ertesi gün ya da istediği gün muayene olabilmektedir. Bu uygulamanın sağlıkta şiddeti körüklediği söylenebilir mi?
Yine, tam gün uygulamasıyla, vatandaşın muayeneye gitmek, para vermek durumunda kalmadan istediği doktordan hizmet alma imkânı sağlanmıştır. Bu uygulamanın şiddeti körüklediği söylenebilir mi?
Yine, sağlık kurum ve kuruluşlarının imkânları çok genişletilmiş, vatandaşın başka bir kuruma gidip tetkik yaptırmak zorunda kalmadan orada hizmet ihtiyacının karşılanması sağlanmıştır. Bu uygulamaların sağlıkta şiddeti körüklediği söylenebilir mi?
Yine, hastanelerimizin fiziksel şartları çok iyileştirilmiş, hasta mahremiyetinin korunması, hem de konaklama imkânları, otelcilik hizmetleri çağdaş standartlara getirilmiştir. Bu uygulamaların şiddeti körüklediği söylenebilir mi?
Hastanede rehberlik hizmetleri başlatılmış, vatandaşların hizmet almaları kolaylaştırılmıştır. Bunun ve bu gibi uygulamaların şiddeti körüklediği söylenebilir mi?
İnsan kaynaklarının en iyi şekilde planlanması suretiyle ülkenin doğusu ile batısı arasında hekim iş yükü dengelenmeye çalışılmış, vatandaşın sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırılmıştır. Bunun sonucu olarak vatandaşlarımız Avrupa'daki başvurulara yakın oranda sağlık hizmetlerine başvurur hâle gelmiştir. Yıllık hekime başvuru oranı yaklaşık 3 kat artmıştır. Bu uygulamaların sağlıkta şiddeti körüklediği söylenebilir mi?
SABİM ALO 184 aracılığıyla vatandaş herhangi bir sıkıntısını Sağlık Bakanlığına ulaştırabilmekte ve sıkıntısını giderebilmektedir.
Yine, evde bakım hizmetleriyle, sağlık kuruluşlarına ulaşamayan yatalak, engelli hastalarımıza bakım hizmetleri sağlanmış ve bu hastalarımıza bakacak ekipler kurulmuş ve bu bahsettiğim nitelikteki hastalarımız evde bakım hizmetlerine kavuşmuştur. Bu gibi uygulamaların, sağlıkta dönüşüm uygulamalarının şiddeti körüklediği söylenebilir mi?
Yine, performans uygulamasıyla hekimlerin gelirleri artırılmış, daha çok çalışanın daha çok kazandığı bir sistem kurulmak suretiyle ağır iş yükü altındaki hekimlerin alın terlerinin karşılığı ödenmeye çalışılmıştır. Böylece sağlık hizmetlerine daha kolay erişen vatandaşın artan hizmet talebi angarya hâline getirilmeden karşılanmaya çalışılmıştır. Hekimler tercih edilir olmak istemekte, bu da hekimlerin hastayı memnun etmeye çalışmalarına neden olmaktadır. Bunun şiddeti körüklediği söylenebilir mi?
Değerli milletvekilleri, görüyoruz ki Hükûmetimiz, sağlık hizmetlerini temel bir insan hakkı olarak kabul ederek hayata geçirdiği Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık alanında pek çok yapısal düzenlemeler gerçekleştirmiştir. Daha kaliteli, daha adil ve daha kolay ulaşılabilir sağlık hizmeti sunma yolunda geçmişte hayal edilemeyen başarılar kazanılmıştır ve bu gelişmeler neticesinde sağlık hizmetlerinden vatandaşımızın memnuniyet oranı yüzde 39'lardan yüzde 76'lara çıkmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; özellikle son günlerde yaşadığımız olaylar karşısında sağlık çalışanlarını temsil eden bazı sivil toplum kuruluşlarının temsil ettikleri kesimin haklarını koruyacakları yerde, birtakım ideolojik davranışlarla, temsil ettiği kesimin görüşlerini ve taleplerini yansıtmaktan öte, tamamen ideolojik birtakım yaklaşımlarla birtakım hareketler yaptıkları gözlenmektedir. Bunları saygıdeğer halkımızın sağduyusuna, sağlık çalışanlarımızın sağduyusuna havale ediyorum.
Görüyoruz ki Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin arttığı iddialarını doğru değerlendirmemek gerekmektedir. Yapılan hizmetler ortadadır. Bunları yok saymak ve Sağlık Bakanlığımıza ve Hükûmetimize haksız eleştirilerde bulunmak kabul edilemez bir durumdur. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerekmektedir.
Bu vesileyle, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili araştırma önergesinin ve kurulacak komisyonun sorunlarımıza çare olmasını ve değerli milletvekillerimizin katkılarıyla bu şiddet olayının çözülmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Baloğlu.