| Konu: | MHP GRUBU ADINA VERİLEN GENEL GÖRÜŞME ÖNERGELERİNİN GELEN KÂĞITLARDA DERHÂL YAYINLANMASI GEREKTİĞİ HÂLDE YAYINLANMADIĞI GEREKÇESİYLE BAŞKANLIĞIN TUTUMU HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 06.11.2012 |
ENGİN ALTAY (Sinop) - Sayın Başkan, demin de dedim ki: "Başkanın yapabileceği bir şey yok." Burada on yıldan beri süregelen bir yanlış iş yapılıyor. Şimdi, Başkanların oturdukları yerden, yanındaki iki Başkanlık Divanı üyesiyle bu Mecliste istedikleri gibi bir tasarrufa da hak ve salahiyetleri yok. Bu sebepledir ki İç Tüzük'te Danışma Kurulu diye bir müessese var, İç Tüzük'te Başkanlık Divanı diye bir müessese var, hepsinin altında da kırmızı plakalı arabaları var, bunlar ne işe yarar? Ve ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı makamı, müessesesi var. Şimdi, bunların da hemen hemen hepsi hukuk fakültesi mezunu. Tabii genel bir tartışma vardır, "Hukuk fakültesinden mezun olmakla hukukçu olunmaz." diye.
Şimdi, hukuk işi yorum işidir. Kanun koyucunun koyduğu yazılı bir belgeyi, metni her neyse, çeşitli şekillerde yorumlamak mümkün yanlış algı da mümkün. Nitekim Ahmet Günal tutanaklara göre en son söz istemiş ama Sayın Başkan biraz önce ilk sözü Ahmet Günal'a verdi. Demek ki oradan, oturduğunuz yerden buradaki olayı doğru tespit edemiyorsunuz. Ancak?
MEHMET GÜNAL( Antalya) - Mehmet, Mehmet.
ENGİN ALTAY (Devamla) - Mehmet Günal, özür dilerim.
Şimdi, Sayın Başkan, esasen şunu da söylemek istiyorum. Bu aceleniz herhâlde şundan kaynaklanıyor. Kızılcahamam kampında Başbakanın, size "On gün Ankara'dan ayrılmayın." diye bir talimatı var. O talimat size, bize değil. Başbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemini kendine göre dizayn edebilir, tanzim etmeye kalkabilir ancak Başbakan ve onun talimatından kaynaklı, Başkan Vekillerinin ve iktidar partisinin grup başkan vekillerinin, muhalefetin işini yapmasını bile hazmedememesini ben anlayamıyorum. Dünyada bir siz varsınız, dünyada. Dünyada bir siz varsınız, muhalefete dönüp dönüp "İşinizi niye yapıyorsunuz?" diyorsunuz. Ne yapacak muhalefet? "Aferin, ne güzel yapıyorsunuz." mu diyecek? Bilin ki güzel -pek güzel yaptığınız bir şey yok da- bir şey yapsanız bile, muhalefet onun daha güzelini iddia etmek ve ortaya koymakla yükümlü bir müessesedir. Bu bakımdan, değerli arkadaşlar?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sabahtan beri yapıyorsunuz. Sabahtan beri konuşuyorsunuz.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Keşke yapsanız. Niye yapmıyorsunuz!
ENGİN ALTAY (Devamla) - Şunu hep söylüyorum, buradaki çoğunluğunuz, buradaki parmak sayınız?
İHSAN ŞENER (Ordu) - Parmak sayısı değil, millet, millet.
ENGİN ALTAY (Devamla) - ?ciddi oylarda ara sıra fire de verse bu çoğunluğunuz size her istediğinizi yapma yetkisini vermez. Hiçbir zaman da böyle bir şey olamaz; bunu bilin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY (Devamla) - Bu demokrasiler bunun için var. İktidarın çoğunluğuna rağmen, muhalefet? Sizin tek adam yönetimine, demokrasiye, oligarşiye, monarşiye, totaliter rejimlere, teokratik rejimlere çevirmemeniz için demokrasi vardır ve siz buna alışın, bunu biraz hazmedin.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Siz de millete alışın.
ENGİN ALTAY (Devamla) - Muhalefeti?
BAŞKAN - Sayın Altay, teşekkür ediyorum.
ENGİN ALTAY (Devamla) - Şimdi, biraz önce?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bitti? Bitti?
BAŞKAN - Sayın Altay, lütfen ama?
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Oradaki süre yanıyor.
ENGİN ALTAY (Devamla) - Biraz önce Sayın Canikli'nin dediği?
İHSAN ŞENER (Ordu) - İç Tüzük'ü ihlâl ediyorsun.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - İki dakika orada duruyor orada da onun için. Önünde süre "iki dakika" yazıyor.
BAŞKAN - Sayın Altay, bunların hepsi İç Tüzük'ü ihlaldir efendim.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkan, sönmedi önündeki de onun için.
BAŞKAN - Efendim, geçen tartışmada hep üç dakika veriyoruz. Yanlışlıkla beş dakika verilmiş; düzelttik efendim.
Zaten baştan sona, hep İç Tüzük'ü ihlal bunlar efendim.
ENGİN ALTAY (Devamla) - "104'e göre bu işi tatbik edersek" dedi? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın arkadaşlar, lütfen?
Sayın Altay?
ENGİN ALTAY (Devamla) - Grup Başkan Vekilinin söylediğini söylüyorum. "104'e göre bu işe devam edersek" dedi? Ki öyle etmemiz gerekiyor bunun için biz buradan takip edeceğiz ayrıca da? "Burada muhalefet 10 tane, 50 tane genel görüşme önergesi verirse sonra burada kanun yapamayız." dedi. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Ya, öyle dedi, aç tutanağa bak.
BAŞKAN - Sayın Altay, böyle bir usul yok ama? Lütfen?
ENGİN ALTAY (Devamla) - Başkanım, ben sürem var diye konuşuyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) - Süresi var.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Süre bitti.
BAŞKAN - Sayın Başkan, orada "1.59" yazıyor.
ENGİN ALTAY (Devamla) - Ben vallahi sürem var diye konuşuyorum.
Arkadaşlar, 104'ü, İç Tüzük'ü okuyun ve sonra muhalefetin ne kadar doğru olduğunu, haklı olduğunu görebilirsiniz. Oradaki -hep söylüyorum- el kaldıran iki ördek bir fili yenemez.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)