| Konu: | AZERBAYCAN HOCALI KATLİAMININ 21?İNCİ YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 70 |
| Tarih: | 26.02.2013 |
NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bugün 26 Şubat, 20'nci yüzyılın en insanlık dışı katliamının yıl dönümü, Hocalı katliamının yıl dönümü. Tam yirmi bir yıl önce bugün, bir kentin yeryüzünden silinmesi, içinde yaşayan kadın, çocuk, yaşlı demeden topyekûn bir saldırıya uğraması, kaçabilenlerin soğuk ve karlı dağlarda ya donarak hayatını kaybetmesi ya sakat kalması, kaçamayanların ağır silahlarla, bıçak ve kamalarla ya da kafa derileri yüzülerek hunharca katledilmesidir.
Hocalı, katliamın yaşandığı yıllarda 11.350 kişinin yaşadığı bir şehirdi ama Dağlık Karabağ'da, Ağdam'la Hankendi arasında çok stratejik bir konuma sahipti. Karabağ'ın tek havaalanı Hocalı'daydı. Karabağ o tarihlerde henüz işgal edilmemişti ama Karabağ'ın işgali Hocalı'dan geçiyordu. Bunu sağlamak için, Ermeniler, belli ki Hocalı'daki masumlardan öldürebildiklerini öldürmek, öldüremediklerini de kaçırtmak istiyorlardı. Ermenilerin daha sonra yürürlüğe koyacağı, Dağlık Karabağ'ı işgal etmek için aşmaları gereken önemli bir engeldi Hocalı. Ermeniler bunu 366'ncı Mekanize Tugay'ını da arkalarına alarak yaptılar, hem de dünyanın gözü önünde. Yapılan her şey videoları, fotoğraflarıyla kayıt altında ama Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlar bu duruma yıllarca kayıtsız kaldılar, göz ardı ettiler. Yüz yıl öncesinde olmamış bir hadiseyi dillerine dolayanlar, daha yirmi yıl önce hunharca katledilen insanları görmediler, duymadılar, görmemeyi, duymamayı tercih ettiler, hâlâ da aynı rolü oynamaya devam ediyorlar.
20'nci yüzyılın sonunda Hocalı'da yaşanan katliamı gizlemek, saklamak mümkün değil, her şey ortada idi. Çünkü, katliam, bütün boyutlarıyla videoya çekilmiş, fotoğraflarla kaydedilmişti, hatta itirafçılar da vardı. Yazanlar, itiraf edenler, konuşanlar, televizyona beyanat verenler hâlâ günümüzde de yaşıyorlar. Katliama tanık olan gazeteciler, gerçekten bu vahim hadiseyi farklı kanallarda da farklı şekillerde anlattılar, gerçekten bu görüntüler dehşet verici. Değerli arkadaşlar, ben de bu görüntüleri izledim. Yaklaşık otuz yıllık doktorum. Doktorlar, biliyorsunuz, bu nevi hadiselere karşı dayanıklıdır yani yüzü gözü kan revan içinde kalmış, parçalanmış vücutları diğer insanlara göre daha duyarlı bir şekilde görebilirler, onları tedavi ederler. Ama açık söyleyeyim, itiraf ediyorum ki bu görüntüleri ben bir doktor olarak sonuna kadar izlemeyi başaramadım, bir müddet sonra gözlerimi o görüntülerden ayırmak zorunda kaldım. Gerçekten, gördüğüm hadise, daha önce meslek hayatımda gördüklerimden çok daha farklıydı.
Aslında Hocalı'da her şey ortada, failleri belli çünkü kendi itirafları var. Yapanlar cezalandırılmamış, tam tersine ödüllendirilmiş. Her şey dünyanın gözü önünde cereyan etmiş ama sesini çıkarması gereken ülkeler bunu maalesef görmemişler.
Hocalı'da hayatını kaybedenler Azerbaycanlı Türklerdi ama bu sadece Türk dünyasının problemi değildir. Aynı zamanda bunlar Müslüman'dı ama sadece İslam dünyasının problemi de değildir. Ama bu insanlar en önce, her şeyden önce insandı; dolayısıyla bu insanlığın problemidir, insanlık bunu mutlaka görmek, mutlaka bunun faillerini bulmak ve cezalandırmak durumundadır. Yoksa, Hocalı, sadece 20'nci yüzyılın en kanlı katliamı olarak kalmayacak, aynı zamanda insanlığın en utanç verici hadisesi olarak tarihte yerini almaya devam edecektir.
Türkiye'nin tavrını bugünkü grup konuşmamızın hemen başında Sayın Başbakanımız da ifade etti ve "Hocalı'yı unutmayacağız, unutturmayacağız." dedi. Türkiye'nin tavrı net; Türkiye, Dağlık Karabağ ve Hocalı'nın bir an evvel özgürlüğe kavuşmasını istiyor, milyonun üzerindeki insanın evlerine, yurtlarına, hatıralarına dönmesini istiyor, Dağlık Karabağ'ın özgür olmasını istiyor.
Bu vesileyle, Hocalı'da yirmi bir yıl önce hayatını kaybeden Azerbaycanlı kardeşlerime Cenabıhak'tan rahmet diliyor, bir an evvel Dağlık Karabağ'ın özgürlüğe kavuşmasını yüce Allah'tan temenni ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)