| Konu: | SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 10.01.2013 |
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; önergemiz üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, tabii, Komisyonda ve alt komisyonda kabul ettiremediğimiz bu madde ile yapılmak istenen? AKP'nin getirmiş olduğu tasarının, Hükûmetin getirmiş olduğu tasarının kapsamı oldukça dar. Sadece, sosyal güvenlik destek primini zamanında ödemeyen mükelleflerin borçlarının 6111 sayılı torba Kanun hükümlerine göre terkini ve yeniden yapılandırılması kararlaştırılmış.
Oysa bu konuda yeniden yapılandırma değil... Yasa çıkarıldığı zaman yasadan etkilenmesi muhtemel emekliler yani emekli olup da yeniden iş kurup kendi hesabına çalışanlar, ödemek zorunda oldukları yüzde 15 sosyal güvenlik destek primlerini ödememişler ve bu konuya ilişkin olarak da Çalışma Bakanlığıyla Maliye yapmış olduğu incelemeler sonucunda bunu tespit etmiş, 400 bin mükellef icra takibine uğramış; birincisi bu. Yani, bunun yeniden yapılandırılması değil, borçların tamamen kaldırılması gerekir. Bu da yetmez. Türkiye'den başka, çalışanlarını cezalandıran, emekli çalışanlarını cezalandıran bir ülke yok. Biz verdiğimiz önergeyle, sosyal güvenlik destek priminin kaldırılmasını ve kesintilerin ortadan kaldırılarak bir daha gündeme gelmemesini öneriyoruz.
Buradaki ikinci önerimiz? Yani, AKP "yaş" deyince, "yaşa takılan" deyince Yüksek Askerî Şûra aklına geldiği için tüyleri diken diken oluyor nedense. Burada, devletin 1999'da yasa çıkartıp çıkarttığı yasa ile vatandaşını mağdur konuma getirdiği bir durum söz konusu. O zaman "kademeli geçiş" diye bir kanun yaptı bu Meclisi. Tabii, burada AKP'nin suçu yok o yasanın yapılmasında, üçlü koalisyon döneminde? Şimdi, yaşları 45-50'ye gelmiş insanlar iş de bulamıyor; kıdem tazminatını işçiyse aldı, memursa almadı ama okulda okuyan çocuğuna verecek harçlık parası yok cebinde. O nedenle oldukça mağdur konumda. Yani "Biz yapmadık, seyirci kalalım." mantığıyla hareket etmek devlet yönetme anlayışıyla bağdaşmaz, hükûmet etme anlayışıyla bağdaşmaz. Ortada bir sosyal sorun var, bir sosyal sorumluluk var. Onun gereği olarak, o vatandaşlarımızın da 99 öncesindeki koşullarda emekli olanlar gibi emekliliklerine kavuşturularak maaşta buluşturulmaları sosyal devlet anlayışının bir gereğidir diye bu önergemizde ikinci fıkrayı ekledik.
Üçüncü bir konu da? Yine uzun yıllardan bu yana artık çalışma yaşamı döneminizde iyice dejenere edildi, esnek çalışma modelleri getirildi; iş yerlerinde işçiler, kriz dönemlerinde insanlar işlerinden çıkartıldılar; zaman zaman kamuda, özel sektörde yaşı bir noktaya gelenler emekliye sevk edildiler ama emekli olabilmek için yaş, hizmet süresi ve o üç koşuldan emeklilik süresi, yaş ve prim ödeme gün sayısını bir arada tamamlayamadığı için eksik prim nedeniyle maaşa kavuşamayanlar da söz konusu. Onlara da bir defaya mahsus olmak üzere bir borçlandırma düzenlemesi yaparak, verdiğimiz önergeyle, onların da emeklilikle buluşmalarını istedik.
Değerli arkadaşlar, yani bunlarda karşı çıkacak ya da Sosyal Güvenlik Kurumunu batıracak ya da Türkiye Cumhuriyeti devletinden sonra en büyük bütçeye sahip kurumu çökertecek gibi bir yaklaşım söz konusu değil. Bu konuda kanun teklifleri de veren pek çok milletvekili arkadaş var. Bizim de bu konuda kanun tekliflerimiz var, birleştirilmedi. Aslolan şey, onları birleştirip düzgünce tartışmak idi.
Şimdi yapılması gereken işlem, bu yasa burada görüşülürken, demin de söyledim, Sosyal Güvenlik Kurumunun pek çok sorunu var, pek çok aksayan yönü var, onları el birliğiyle yapmak varken, bakınız, konuyla ilgili beşerden on dakikalık iki madde görüşebildik altı saatten bu yana. Bu kadar zaman harcayacağımıza, komisyonlarda çalışırken, Mecliste çalışırken muhalefetin önerilerine, katkılarına açık olsanız, bu Mecliste şu anda görev yapan, şu saatte görev yapan arkadaşlar burada çile çekerek ne yapacağını bilmez vaziyette görev yapmazlar. Onun için, yasa yaparken çoğunluk diktası anlayışından vazgeçiniz, demokrat olunuz, muhalefetin sesine de kulak veriniz, önergelerimizi kabul ediniz diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Çetin.