GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞINCA KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ MODELİ İLE TESİS YAPTIRILMASI, YENİLENMESİ VE HİZMET ALINMASI HAKKINDA KANUN (S.S:417)
Yasama Yılı:3
Birleşim:69
Tarih:21.02.2013

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi ve tutuklu tüm milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce, otuz üç yıldır oğlunun kemiklerini arayan Berfo Ana bugün yaşamını yitirmiştir, onu saygıyla anıyor, Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinden bu yana sağlık alanında radikal denebilecek birçok değişikliğe imza atmıştır. Bunların bir kısmına da vatandaş olarak da, şahsım olarak da katıldığımı ifade edeyim. Kör topal olmasına rağmen, eksik olmasına rağmen Tam Gün Yasası; SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığının birleşip tek çatı altında olması; eksik ve yanlış uygulamaları olmasına rağmen aile hekimliği olumlu bulduğum noktalardan bazıları ancak temel  bir yanlış anlayışınızdan ne yazıktır ki vazgeçmiyorsunuz.

Siz, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı hayata geçirirken sağlığın daha ucuz, daha kolay erişilebilir; herkesin istediği gibi hastanesini, doktorunu seçebileceği gerekçesiyle dile getirdiniz. Biz de "Sizin bahsettiğiniz, performansa dayalı, sağlık çalışanlarına sıkıntı yaratan, özel sektöre açılan bu Sağlıkta Dönüşüm Programı aslında sağlığın piyasalaşması, sağlığın özel alana kaymasıdır." dedik, bize inanmadınız. Bugün, gün geldi, 417 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nda uluslararası finans kuruluşlarının, şirketlerinin kapısını çalıyorsunuz, bize Sağlıkta Dönüşüm Programı için finans kaynağı bulmaya çalışıyorsunuz.

Örneklerle somutlaştırmaya çalışayım. Bu Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın önemli ayaklarından biri Sosyal Güvenlik Kurumu. SGK'nın 2013 yılı bütçesi görüşülürken öngörülen gelir miktarı 156 milyar liraydı, gideri ise 186 milyar lira; bir yıl içerisinde aradaki finans açığı 25 milyar lira. Peki, bunu nasıl kapatmayı düşünüyorsunuz? Biz bunu size söyledik, sağlıkta dönüşümün özelleştirme olduğunu, gün geldiğinde bunun finans kaynağının zor olabileceğini söyledik ve üstelik sağlık çalışanlarını da zora sokacaksınız dedik, bize inanmadınız. Sağlık çalışanlarını bir tarafa bırakıyorum, onlar öteden beri bu konuda emek sarf etmelerine rağmen hep ötelendiler, sosyal ve özlük hakları verilmedi, emekliliklerine yansımadı. Bunu bir tarafa bırakıyorum.

Şimdi, bunu tolere etmek için, Sayın Başbakan özellikle dönem dönem hani "Ben tam gün yasasını getiriyorum." deyip "Doktorların vatandaşın cebinden elini çekmelerine izin vereceğim." diyordu ya, aynı bu noktaya geldiniz. Siz, şimdi, bu finans açığını kapatmak için vatandaşın cebine elinizi koydunuz. Bakın, özelleştirme dedik yok dediniz, 2002 yılında devletin özel hastanelere ödediği para miktarı 500 milyon lira, 2012 yılında devletin ödediği miktar 8 milyar lira yani özel hastanelerin payını yüzde 6'dan yüzde 30'a çıkardınız. Bu da yetmedi, bugün bu sayı, özel hastane sayısı tam 2 katıdır. 2011 itibarıyla bu alanda 30 bin yatak, 20 bin doktor, 250 bin personelle sağlık teşkilatının üçte 1'ini bu alana getirdiniz.

Sağlık harcamalarında, siz iktidara geldiğinizde 2002 yılında bu konuda ayırdığınız bütçe, devletin ayırdığı bütçe 9-10 milyar liraydı. Bugün ise bu rakam 45-50 milyar dolar. Bu rakamı gidermek için bir gerekçe buldunuz, gerekçeniz de şu: "Biz kaliteli hizmet sunmaya başlayacağız, 5 yıldızlı otel muamelesinde hastaneler kuracağız ama vatandaş da bu hizmeti alırken cebinden para ödeyecek." Nasıl? Bakın, verdiğiniz katılım paylarını sizinle paylaşmak istiyorum. Vatandaş daha hastaneden randevu almak için alo derken 4 Türk lirası cebinden çıkıyor. Muayene katılım bedeli, özel hastane fark ücreti, ilaç katılım payı, reçete ücreti, ilave ilaç katılım payı, eş değer ilaç farkı, tıbbi cihaz katılım payı, tetkik farkı, öncelikli muayene ve tetkik farkı. Rakamları artırmak mümkün. Yani, kalem olarak 10 adet, vatandaşın cebinden siz katılım payı aldınız. Ne gerekçesiyle? Özelleştirme gerekçesiyle.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)