GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞINCA KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ MODELİ İLE TESİS YAPTIRILMASI, YENİLENMESİ VE HİZMET ALINMASI HAKKINDA KANUN (S.S:417)
Yasama Yılı:3
Birleşim:69
Tarih:21.02.2013

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 15'inci madde üzerine verdiğimiz önerge hakkında söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Dünkü konuşmamda Manisa Şehir Hastanesinin akıbetiyle ilgili bazı soruları Hükûmete yöneltmiştim, henüz cevabını alabilmiş değiliz. Yine buna devamla, bilindiği üzere Manisa'da Moris Şinasi Çocuk Hastanesi var, devlet hastanesi ve bu bir vakıf hastanesidir. Şehir hastanesi hizmete girdikten sonra bu Moris Şinasi Çocuk Hastanesinin akıbeti ne olacaktır, bu da meçhuldür, cevabını arayan sorulardan birisi de budur.

17 Mayıs 2010 tarihinde Sayın Bülent Arınç Manisa'daki bir toplantıda, bir açılış töreninde "Yazı da gelse, tura da gelse bu hastaneyi yapacağız." demişti. Yani iktidarın hâlâ yazı-tura atmakla meşgul olduğunu görüyoruz.

Şu anda da yine Manisa sağlıkla ilgili bir haberle çalkalanıyor. Nedir bu? Manisa AKP il ve merkez ilçenin bazı yöneticilerinin çok yakın akrabaları ve çocukları, bazı hastanelere, taşeron firma olarak, müdür, müdür yardımcısı olarak atanıyorlar. Doğrusu bunu da anlayabilmiş değilim, nasıl yöneticiliğe bu unvanla bir atama yapılabiliyor? Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi devlet hastanesi ve Kırkağaç Devlet Hastanesine AKP'li yönetici ve yönetici yakını 6 kişinin sözleşmeli müdür ve müdür yardımcısı olarak atandığı iddiaları ortada durmaktadır ve bunların tamamı da sağlıkla uzaktan yakından alakası olmayan meslek mensubu insanlar, sağlıkla bir ilgileri de yok -kimi sporcu, kimi kahveci, kimi fırıncı- ve bu atanan kişilerin hiçbiri kamuda da çalışmıyor. Şimdi, tabii bunların isimlerini de zikretmek istemiyorum fakat bunlar basına da, medyaya da yansıdı. Sayın Bakanın ve Sağlık Bakanlığının buna kayıtsız kalmaması gerekir ve cevap vermesi gerekir.

Ben en çok da şundan endişe ediyorum: Bu kanun çıktıktan sonra ne yapacağınızı düşündükçe tüylerim diken diken oluyor. Bu hastane yap- kirala-devret yasası çıktıktan sonra şehir hastaneleri Adalet ve Kalkınma Partisinin bir çiftliği hâline gelecektir değerli arkadaşlar. Şu hâliyle bu kadar pervasız ve partizanca atamalar yapılabiliyorsa akıbet hiç de hayırlı olmayacaktır. Lütfen, cevap bekliyoruz.

Değerli milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde sağlık yatırımlarının gayrisafi yurt içi hasıla içerisindeki payı düşmüştür. Nasıl düşmüştür? 2002'den 2011'e kamu sağlık yatırımlarının payı binde 3'ten binde 2'ye düşmüştür. AKP kendi hesabını yapsın, bizim hesabımız da budur, Sağlık Bakanı da gerekli resmî rakamları versin.

Sağlıkta sabit sermaye yatırımlarının kamu tarafından yapılması için imkânlar mevcut olduğu hâlde, AKP düzenli bir şekilde bu alandan kaçınmaktadır. Diğer bir ifadeyle, özellikle tasarruf, israftan kaçınma gibi topluma akıl verme gayretlerinin olduğu, bizim de elbette anlayışla karşıladığımız ve destekleyebileceğimiz tavsiyelerin fakat tutarlı olması gereken birtakım tavsiyelerin olduğu bir durumda Başbakanın uçağı, "beyaz saray" diye tabir edilen yeni hizmet binaları, tren, bürokratların lüks makam harcamaları, yine, hizmet binası kira ödemeleri, Arap Baharı isyancılarına yapılan milyonlarca dolarlık yardımlar için gözü kapalı paralar harcanırken sağlık, eğitim yatırımları ve tarım desteklemeleri, bu bakımdan, bütçe imkânlarıyla mukayese ettiğimizde, ihmal edilmektedir yatırımlar bakımından.

Öte yandan, sağlık harcamalarının bütçe açığına etkisine dair kaygıları bu tasarıya da yansıyor ancak hemen basit bir hesaplamayla belirtelim ki cari fiyatlarla yirmi beş yıllığına kiraladığınız bir hastanenin sadece bina kira bedelini bile hesaba katarsak yirmi beş yıl sonunda ödediğiniz miktar ile 2 hastane yapılabilir. Bu uygulamalar kısa, orta ve uzun vadede bütçe açıklarını daha da artıracaktır.

İnşallah bundan sonraki konuşmalarımızda sözümüze devam etmek üzere muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)