| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 10.01.2013 |
MESUT DEDEOĞLU (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; madencilikle ilgili araştırma önergesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Madenlerimiz, ülkemize bu zamana kadar bahşedilmiş en önemli doğal kaynaklarımızdır. Madenlerimizin ülke ekonomisine ve yöre insanımıza çok büyük katkıları vardır. Bu tür zenginliklerimizin kıymetini çok iyi bilmemiz ve ülke olarak ona göre hareket etmemiz lazım. Bu zenginliklerimiz hiç kimsenin kendi öz varlıkları değildir, bu milletimizin kendisine ait öz varlıkları, öz kaynaklarıdır fakat ne yazık ki bugün görüyoruz, yanlış enerji politikalarıyla bu kaynaklarımız erimekte ve yok olmaktadır. Bunun son örneği Kahramanmaraş ilimizde yaşanmaktadır. Kahramanmaraş'ın en büyük kömür havzası Birleşik Arap Emirlikleri'ne satılmış ve özelleştirilmiştir. Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında Afşin-Elbistan bölgesinde linyit kömürü madenciliği yapılması ve elektrik üretimi konusunda iş birliği anlaşması imzalanmıştır. Türkiye adına iş birliği anlaşmasına imza koyan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı tarafından Afşin-Elbistan arasında yeni bir santralin inşa edileceği açıklanmıştır. Bu teknolojiyi uygulayacak devletimizin gücü yok muydu, özelleştirmeye gerek var mıydı?
Ayrıca bu bölgede kurulacak olan yeni bir termik santral Afşin ve Elbistan'da yaşamı zorlaştıracak ve Kahramanmaraş'ı da yaşanmaz bir hâle getirecektir. Zaten ilimizde şu ana kadar çok büyük bir hava kirliliği yaşanmaktadır. Afşin-Elbistan Termik Santrali bacalarından havaya bırakılan zararlı gazlar havayı kirletmekte ve başta kronik hastalıklar olmak üzere herkese zarar vermektedir. Bu konuyla ilgili Hükûmet çalışma yapmamaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi olarak, üretime ve istihdama hiçbir zaman karşı olmadık ve olmayız, bu Hükûmet döneminde yapılan özelleştirme ve sağlıksız yatırımlara karşıyız. Kahramanmaraş-Afşin Elbistan Termik Santralinde, bölgede hava kirliliğine neden olduğundan dolayı, yapılan denetimlerde zaten cezai işlem uygulanmaktadır, bu da tescil edilmiştir. Santralin havayı kirlettiği, bu cezai işlemlerle kanıtlanmıştır. Afşin-Elbistan Termik Santrali hava kirliliğine neden olmaktadır ama maalesef bu zamana kadar hiçbir tedbir alınamamıştır. Ülke olarak, enerji üretimi konusunda, insan sağlığına zarar vermeyecek enerji türlerine yönelmeliyiz. Yenilenebilir enerji konusunda çalışmalar artırılmalıdır. Yeni santraller Kahramanmaraş'ı yaşanmaz hâle getirecek. Bu nedenle, yapılan anlaşmalar yeniden gözden geçirilmelidir.
Mevcut iktidar döneminde, gelir ve istihdam sağlayan çok sayıda yatırım maalesef satılmıştır. Köprüler, fabrikalar, limanlar ve maden ocakları ve kömür havzaları yabancının eline geçmiştir. Aynı şekilde, Kahramanmaraş Elbistan'da bulunan şeker fabrikamızı da bunlara eklemek mümkündür. Elbistan Şeker Fabrikası da özelleştirme kapsamının içerisinde ve orada çalışanlar, işçilerimiz, personellerimiz, yıllarca oraya emek vermiş insanlarımız şu anda huzursuzdur, yarını göremez vaziyettedir. Önümüzdeki günlerde hastanelerin ve okulların da özelleşeceği konuşulmaktadır. Yapılan yersiz özelleştirmelerle bu ülkeye ve bu güzel insanlara haksızlık edilmektedir. Millî kuruluşlarımızı teker teker elden çıkarıyorlar, Türkiye'yi ve Kahramanmaraş'ı yabancılaştırıyorlar.
Afşin-Elbistan Termik Santralinde tamamen bu özelleştirmeye karşıyız. Burada çalışan personelin durumu belirsizdir. Çalışanlar tedirgin olmuşlardır. Hükûmetten, çalışanlar konusunda her türlü tedbirin de alınmasını istemekteyiz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kahramanmaraş ilimiz maden kazaları konusunda da mağdur durumdadır, bu mağduriyeti giderilememiştir. Afşin-Elbistan Termik Santraline kömür sağlayan Çöllolar kömür havzasında 10 Şubat 2011 tarihinde meydana gelen göçük sırasında 9 madencimiz, maalesef, göçük altında kalarak maden şehidi olmuşlardır. Kahramanmaraş'ı ve tüm Türkiye'yi üzen bu olay üzerinden uzun süre geçmesine rağmen göçük altındaki, şehit olan, 9 madencimizin cenazesi hâlâ çıkartılamamıştır. Madencilerimizin aileleri sabırla ve umutla yakınlarının cenazelerinin göçük altından çıkartılmasını beklemektedirler. Bilim ve teknolojinin neredeyse baş döndürücü bir hızla ilerlediği dünyamızda 9 maden şehidimizin göçük altından bugüne kadar çıkarılamamış olması hayretler vericidir. Madencilerimiz niçin göçük altından bu zamana kadar çıkarılamamış, bu konuda da bir teknoloji eksikliği mi yaşanmaktadır? Yoksa bu konuda maliyet hesabı mı yapılmaktadır? Şehit madencilerimizi ne zaman ailelerine teslim edeceksiniz? "Çıkaramıyorsanız anıt mezar yaptıralım." dedik ama maalesef ki ses veren yok, cevap veren yok, muhatap alan kimse de yok.
Ülkemizde pek çok iş kolunda olduğu gibi madencilik iş kolunda da sık sık iş kazaları meydana gelmektedir. Ülkemizde en son maden kazası Zonguldak Kozlu'da meydana gelmiş ve bizleri çok üzmüştür. Meydana gelen bu maden kazasında 8 can gitmiştir, bölgeye ve ülkeye acı düşmüştür. Yine yürekler yanmış, çok sayıda aile yine öksüz kalmış, kaybımız ve acımız yine çok büyüktür. Hayatını kaybeden madencilerimize Allah'tan rahmet, acılı ailelerine de tekrar sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Kozlu'da yaşanan facianın ardından yapılan ilk açıklamalar ülkemizde meydana gelen çok sayıda maden kazasında olduğu gibi bu kazada da ihmal yaşandığını göstermektedir. Facianın daha büyük acılara neden olması tamamen şans eseri olarak görülmektedir.
Kozlu'da 14 olması gereken sondaj sayısının da 7 olduğu kaydedilmektedir. Denetim eksikliği açıkça ortadadır. Madende göçüğün ani metan gazı püskürmesi nedeniyle oluştuğu ifade edilmektedir.
Kozlu'da son olarak 2010 yılında maden kazası meydana gelmiş ve o kazada da 30 işçi hayatını kaybetmiştir. Bu kaza da iş güvenliği konusunda ülkemizde yapılan tüm çalışmaları neredeyse boşa çıkarmış durumdadır. Kozlu'da meydana gelen maden kazasından sonra, iş güvenliği konusundaki kurallara yeterince uyulup uyulmadığı, ülkemizde yeniden sorgulanmaya başlanmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; uzun çalışma süreleri, düşük ücretler, sağlıksız ve güvensiz çalışma koşulları ülkemizde iş kazalarını artırmaktadır. İş kazaları, özellikle, İstanbul, Kocaeli, Zonguldak, İzmir, Ankara, Adana, Eskişehir, Tekirdağ, Malatya, Bursa, Konya ve Kahramanmaraş'ta meydana gelmektedir. Ülkemizde görülen iş kazaları, genellikle, madencilik, tersane, inşaat, enerji, metal, çimento, mevsimlik tarım, tekstil ve deri iş kollarında maalesef ki ortaya çok çıkmaktadır.
Ülkemizde alınamayan basit önlemler nedeniyle iş kazaları, özellikle de maden ocaklarında devam etmektedir. Bu kazalar sırasında 77 kişi hayatını kaybetmiş ve 117 kişi de yaralanmıştır. Madencilik sektörü alanında ülkemizde ortaya çıkan iş kazaları, Avrupa ülkelerinin 4,5-5 katı fazladır, üzülerek ifade ediyorum bunu. Sendikasız çalışma koşulları da kazaların meydana gelmesinde en büyük neden olarak gösterilmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayan madencilik sektöründe, çalışma koşulları başta olmak üzere, çağdaş standartlarda üretim konusunda mutlaka tedbirler alınmalıdır. Bu doğrultuda yapılacak olan çalışmalar hem maden ocaklarındaki göçükleri azaltacak hem de ölümlü kazaların önüne geçecektir.
Ülkemizde maden kazalarının son bulmasını dileyerek yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Dedeoğlu.