GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MANİSA'NIN AHMETLİ, ALAŞEHİR VE SARIGÖL İLÇELERİNDEKİ YOĞUN DOLU YAĞIŞI NEDENİYLE ZARAR GÖREN ÜRETİCİLERE İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:105
Tarih:16.05.2013

HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 8 Mayıs Çarşamba günü doğal afet sonucunda Sarıgöl ilçesinin Yeşiltepe, Doğuşlar, Yukarıkoçaklar, Sığırtmaçlı, Tırazlar, Çimentepe, Çanakçı, Bağlıca, Bahadırlar; Alaşehir ilçesinin Subaşı, Üzümlü, Sobran, Tepeköy, Toygar, Kemaliye, İsmetiye, Kasaplı, Matarlı, Piyadeler; Salihli ilçesinin Köseali, Mersindere; Ahmetli ilçesinin Gökkaya, Karaköy, Alahıdır köylerinde üzüm bağları büyük zarar görmüştür. 30 bin dönüme yakın üzüm bağında üzüm kalmamış, hasat alınacak durum ortada yoktur. Eğer Meclis olarak, iktidar olarak bu üzüm bağlarından zarar gören arkadaşlarımızın sorunlarına eğilmez isek bu yılki ürünlerinin dışında, gelecek yılki ürünlerini de kaybetmiş olacaklardır. 1.500 aileyi kapsayan, zarar gören yurttaşlarımızın ilçelerdeki ilçe tarım müdürlüklerine başvurmasıyla zarar tespit çalışmaları yapılmış ve bunlar tarafımıza ve iktidara teslim edilmiştir.

Biraz sonra sizlere göstereceğim şu üzüm bağlarından Türkiye yılda 600 milyon dolarlık ihracat yapmaktadır. Yani dolu vurmadan, afet olmadan önceki üzüm bağlarının hâli buydu. Bu hâldeki üzüm bağları bu doğal afet sonucunda, değerli milletvekillerim, bu hâle geldi. Yani bugün, bu bağların bu yılki ürünlerinin dışında, gelecek yıl alacakları ürünleri de kayboldu. Bu arkadaşlarımız eğer yardım görmezler ise, gerçekten biz kendilerinin bu sorunlarına çözüm bulamaz isek gelecek yıl da üzüm alamayacaklar. Sadece 1.500 aile olarak düşünmek mümkün değildir, zincirleme, bu aileler eğer paralarını alamaz ise, yardımcı olamaz isek kesinlikle gelecek dönemde bir yığın aileyi etkileyecektir.

Sorunun çözümü kolaydır. Bir: Bankalara olan borçları, tarım kredi kuruluşlarına olan borçları ertelenebilir. Özel bankalarla ilgili bir çalışma yapılabilir ama bunun ötesinde, önemli olan, burada, acilen, 30 bin dönüm araziyle ilgili, dönüm başına en az bin lira para verilerek bu insanların bugün bu bağlarla ilgili, bu bağların yaşamını devam ettirmesiyle ilgili çalışmaların yapılıp harcamaların yapılması gerekli.

Biz Türkiye'de ekonomik yönden, sosyal yönden zor durumda olan birçok yere yardım ediyoruz, kömürler dağıtıyoruz, makarnalar dağıtıyoruz. Alanlara helalühoş olsun, yesinler ama o dağıtılan yerler gibi, şimdi, Sarıgöl'de, Alaşehir'de, Kula'da bulunan bu çiftçilerimize de ya Tarım Fonu'ndan veyahut da Sosyal Yardımlaşma Fonu'ndan hemen, acilen para dağıtmak durumundayız ve bu dağıttığımız paraları da önümüzdeki yıllarda kesilebilecek şekilde verebilir isek bu bağların sorununu çözmüş oluruz.

Bugün iktidar milletvekilleri de bölgeye giderek buradaki tespitleri yapmışlardır. Bunun üzerinde siyaset yapma anlayışımız söz konusu olamaz. Manisa'nın 10 milletvekilinin bugün bir arada olup bu sorunu çözmek, bu kadar zor durumda olan Alaşehir'in, Sarıgöl'ün çiftçilerinin yanında olmak, sorunlarıyla ilgili çözüm bulmak durumundayız.

Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleri olarak, çözümün, acilen ilçe tarımlarda yapılan tespitler sonucunda ailelere nakit yardımın yapılması... Bu yardımı yapabilecek Başbakanlık örtülü ödeneğinden tutun, Sosyal Yardımlaşma Fonu'na kadar para bulmak mümkündür. Bu para da büyük paralar değildir. Eğer her dönüm başı bin lira para verilirse eski parayla 30 trilyon, yeni parayla 30 milyonla bütün ailelerin bu sorunları çözümlenmiş olur. Sorunu çözümlenen bu bağlarına ilacını, gübresini, çitini, budağını yapabilen, bu paraları burada harcayan arkadaşlarımız da gelecek yıl bu bağlarından üzüm almaya devam ederler. Biraz önce gösterdiğim şekilde, eğer bu bağlara yardım etmezsek önümüzdeki üç yıl Manisa çiftçisinin işi çok zordur. Milletvekillerinin sadece hamasi nutuklar atması değil, gerçekten sonuca yatkın çözümleri bulması gereklidir.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)