GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ASKERLİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:82)
Yasama Yılı:2
Birleşim:25
Tarih:29.11.2011

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 82 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 4'üncü maddesinin geçici madde 49'da yer alan "bu yükümlüler temel askerlik eğitimine tabi tutulmalılar" ifadesinin tasarı metninden çıkarılmasıyla ilgili verdiğimiz önergeye ilişkin olarak söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, on bir on iki saattir bu tasarının görüşmelerini yapıyoruz. Biraz önce Sayın Bakanın ve Grup Başkan Vekiliniz Elitaş'ın dediği gibi 1'inci madde zaten birçok şeyi bağladı. Bundan sonra konuştuklarımızın ne sizin nezdinizde kabul göreceğini ne de Genel Kurulda kabul göreceğini düşünmüyoruz. Ama bu tasarıdan beri yüzlerce mesaj aldım. Ben de buraya bir şeyi ifade etmek için çıkmış bulunuyorum. Gelen mesajlarda, özellikle bedelli askerliği heyecanla bekleyen insanlarda bile temel askerlik hizmetlerinin kaldırılmasından dolayı çok büyük huzursuzluk var. Bizim Adana'mızda, Çukurova'da ve Anadolu'da askerliğini yapmayana kız bile vermezler.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yapma.

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Şimdi, o sizin kararınız. Ben bana gelen mesajlardan bahsediyorum, siz nasıl istiyorsanız o şekilde yapabilirsiniz.

Şimdi, peki bu önergenin kabul edilmeyeceğini bile bile niye bu önergeyi verdik? En azından yarın Meclis tutanaklarına baktığımızda, çocuklarımıza, torunlarımıza bu tasarı karşısında Mecliste biz de gereken konuşmayı yaptık diyeceğiz. Peygamber Efendimiz hadisi şerifinde diyor ki: "Gördüğünüz bir yanlışlığı önce elinizle?" Ellerimizi kaldırdık ama yanlışlığı ifade edemedik. Şimdi, sabahın bu saatinde dilimizle söylüyoruz. Muhtemelen dilimizle söylediğimiz de bir mana ifade etmeyecek. Ondan sonra kalbimizde ve sizin vicdanlarınıza havale edeceğiz. On bir on iki saattir ne konuşursa konuşsun Sayın Başbakan tarafından getirilen tasarıya sizin burada değiştirmek gibi vicdanınıza sığsa da sığmasa da bir görüş belirtmeyeceğinizi on bir on iki saattir gördüm. Ben bununla ilgili yarın çocuklarımıza ve bize mesaj çeken arkadaşlarımızın beklentilerine cevap vermek adına söz aldım.

Bedelli askerlik tasarıya göre anlamını kaybetmiştir. Çünkü fiilen bir gün dahi askerlik yapılmaması olsa olsa askerlik ödevinden muaf tutulma olarak tanımlanabilir. Yoksa yapılmayan bir görev bedel ödeyince yapılmış kabul edilmez. Anayasa'mız askerliği yalnızca bir ödev olarak değil, aynı zamanda bir hak olarak da öngörür. Askerlik ödevini belli şartlarla sınırlandırabilir, yirmi bir güne indirebilirsiniz ama bu hakkı vatandaşlarımızın elinden alamazsınız. Askerliğin Türk milleti için taşıdığı derin manevi anlamı yok sayamazsınız. Bir taraftan "Asker ocağı peygamber ocağıdır ve Mehmetçik `küçük Muhammed' anlamındadır." diyerek asker ocağının kutsal yönünü öne çıkaracağız, diğer taraftan bu kutsal ocağın manevi havasını gençlerimizin teneffüs etmesine fırsat vermeyeceğiz. Bu bir çelişki değil midir?

Bizce yapılması gereken, öncelikle tasarının maddesi içerisindeki yirmi bir günlük temel askerlik eğitimine tabi tutulmayı kaldıran ibrenin çıkarılmasıdır. Yoksa, vicdani retçilerin -içinizde vicdani retçiler olabilir ama bir çoğunuzun vicdani retçi olmadığını çok iyi biliyorum- yani ideoloji veya dinî inançları gereği askere gitmek istemeyenlerin taleplerini karşılamak maksadıyla bu tasarıya sinsi ve gizli emellerini gerçekleştirmek üzere temel askerlik hizmetlerinden muaf olma imkânı getirilmiş olur.

Sayın Başbakan vicdani redde karşı olduğunu söylerken Tasarı'da temel askerlik hizmetini ortadan kaldırarak vicdani reddin önünü açmış bulunuyor. Ülkemizin bu nazik ve kritik döneminde vicdani ret tekliflerinin Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından servis edilmesinin tehlikeli ve milletimizin temel millî ve manevi değerlerini tahrip edecek ve bölücü çetelerin eline koz verecek ortama davetiye çıkaracağı aşikârdır.

Partimiz vicdansızlığın adım adım kabul ettirilmesine ve vatan görevinin içinin boşaltılmasına asla müsaade etmeyecek ve bu pusuya yatmış olan kirli niyetlere aradıkları ortamı vermeyecektir.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)