| Konu: | ASKERLİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:82) |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 29.11.2011 |
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, 4'üncü maddeye bağlı geçici 46'ncı madde üzerinde şahsım adına söz aldım. Öncelikle sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu madde bu Tasarı'nın özü olan madde aslında. Yani diğer maddeler de -Sayın Bakanımız da burada, az önce konuşurken orada dinliyorduk- mutlaka tabii düzenlenirken ihtiyacı olan maddeler ama onlar teknik maddeler. İşin özü bu. Bu Tasarı'nın kalbi bu maddeler.
Ben şunu belirtmek istiyorum: Aslında aynı dili konuşuyoruz ama birbirimizi anlamakta o kadar zorlanıyoruz ki inan üzülüyorum. Bakın, daha geçen hafta burada bizler anlaşarak, tüm grup başkan vekillerinin imzalarıyla, zamanı erkendi geçti, doğruydu yanlıştı tartışılır ama bir yasa teklifini burada kabul ettik sporda şiddetin önlenmesiyle ilgili. Ne oldu? Bu yasa görüşüldü. İşte kamuoyunda, belki ondan evvel, işte birçok tartışma vardı, yok şöyle deniyordu, yok o kurtarılacak, yok bu kurtarılacak ama değerli arkadaşlar, nihayetinde oy birliğiyle buradan -hemen hemen tüm grupların da anlaşması- hem komisyonda hem Genel Kurulda geçti ve bitti. Bakın, bugün Türkiye'de o konuyla ilgili olarak herhangi bir tartışma yok. Şimdi, üzülüyorum, nasıl böyle bir fırsatı kaçırırız. Bakın, şu madde geçmedi daha. Geçecek birazdan. Özü bu. O yüzden söylüyorum. Birtakım önergeler verilecektir. Belki yaşla ilgili, sanıyorum, AKP Grubunun da bir geriye çekme, yaşı biraz daha küçültmeye yönelik bir önergesi olacaktır ama değerli arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisi ne diyor, MHP ne diyor, BDP ne diyor, siz ne diyorsunuz? Bu yasaya hepimiz de "evet" diyoruz. Yani özünde "evet" diyoruz. Söylediğimiz bir şey var. Şimdi, Sayın Bakan, ısrarla diyor ki: "Bu sosyal ihtiyaçtan kaynaklanmıştır." Evet, biz de "Sosyal ihtiyaçtan kaynaklanmıştır." diyoruz ama nasıl böyle bir ihtiyacı, böyle bir uzlaşıyı kalkarsınız da siyasi egolarınıza kurban edersiniz? İnanın, anlayamıyorum bu saatte.
Yapacağımız nedir? Gelin, şunu önergelerle bir hâle getirelim, uzlaşalım. Yarın, bakın şu olacak değerli arkadaşlarım: Köyde, kahvede? Siz ne derseniz deyin, hepimiz illerimizden geliyoruz. Benim ilimden burada milletvekili arkadaşımız da var. Şimdi, bu tartışılacak, kahvede tartışılacak, pazarda tartışılacak, her yerde tartışılacak, iş yerlerinde tartışılacak. Şimdi, birileri diyecek ki efendim bu bedel fazlaydı, bu yaş işte çok geçti, neden efendim temel askerlik eğitimi alınmadı. Yani bu tartışmayı Türkiye'nin içine niye sokarız? Gelin, şunu hep birlikte bitirelim ve yarın, aynen o spordaki şiddetin önlenmesinde olduğu gibi Türkiye'de "Aa, bakın, arkadaşlar, Mecliste herkes uzlaşmış, anlaşmış, işte efendim asgari müştereklerde tüm gruplar `evet' demişler, demek ki onlar da bunu makul görmüşler ve bu teklif -daha doğrusu bu tasarı- buradan uzlaşarak geçmiş" densin. Bakın, Türkiye'ye yazık ediyorsunuz değerli arkadaşlar. Geçen dönem burada, şu mayınlı arazilerimiz vardı Suriye sınırında, onlarla ilgili olarak yalvardık burada günlerce: Ya yapmayın, etmeyin, bakın bu yanlıştır. İnanıyorum, bu yasayla ilgili olarak bizim söylediklerimizi de arkadaşlarımız dikkate alıyorlar değerli arkadaşlar.
Bakın, arkadaşlar, bu ülkede 9 milyon yeşil kartlı insan var, 9 milyon. Aşkındır. Bunların çocukları var. Yeşil kartı kimlere veriyorsunuz? Bilmiyor musunuz? Yani o ailede toplam kaç kişi varsa bunlara bölünüyor toplam giren para, kişi başı asgari ücretin 1/3'ünün altındaysa yeşil kart veriyorsunuz. Ya, bu insanlar 30 bin lirayı nasıl ödeyecekler değerli arkadaşlar? Şimdi, bu insanlara çıkıp da ne diyeceksiniz yarın öbür gün? "Gelin şunu makul bir düzeye çekelim." diyoruz. Bizim bir önerimiz var, MHP'nin de önerisi var yaşla ilgili olarak. Geçmiş uygulamaları var yani 1992'de ve 87'de uygulanmış. Size de kimse bir şey demez. Otuzda diretiyorsunuz. Sanıyorum yirmi dokuza çekeceksiniz yani 82'ye alacaksınız doğum tarihini, öyle gözüküyor, öyle bir önerge vereceğinizi biliyorum veya işte, öyle bir düşüncem var, duyumum var daha doğrusu. Gelin bunu da uzlaşarak belli bir yaşa çekelim, yirmi yedi mi olacak, yirmi sekiz mi olacak.
Gelin şu parayı da arkadaşlar, belli bir makul düzeye çekelim Türkiye'de. Şu insanları tartıştırmayın. Ülkenin bir sürü gündemi var, yarın Türkiye diğer sorunlarıyla devam etsin konuşmaya, diğer sorunları da çözmek için biz bir araya gelelim ama bu sorunu Türkiye'nin gündeminde günlerce insanlarımızı üzerek tartışmayalım diyorum.
Şimdi, tasarının sonunda şu var tabii: Para bir hesapta toplanacak. Şu kaygımı da söyleyeyim: Bakın arkadaşlar, bu ülkede bir deprem vergisi nedeniyle toplanan paralar var, vardı geçmişte, bir de İşsizlik Fonu'nda toplanan paralar vardı. Orada da nerelere harcanacağı sabitti, belliydi ama geçen dönem torba kanunla getirdiniz, bu İşsizlik Fonu'ndan çok büyük bir meblağı, yaklaşık 9 katrilyonu GAP'a aktardınız, oraya kullandınız. Aynı şekilde, bu deprem vergilerinden toplanan parayı da Sayın Mehmet Şimşek'e "Nereye harcandı?" diye sorduk, o da kalktı dedi ki: "Duble yollara kullandık." Yani bu da bir benim aklıma?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Dibek, teşekkür ediyorum.
TURGUT DİBEK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan da burada, arkadaşlarımız da burada, gecenin bu saatinde, sabah saat beş altıya kadar bu işi sürdürmeyelim. Bu madde geçtikten sonra fırsat kaçacak. Gelin önergeyle uzlaşarak? Şurada zaten iki üç konu var. Yaşı, miktarı, belki burada gelir düzeyi düşük olan vatandaşlarımızın durumunu da dikkate alarak?
BAŞKAN - Sayın Dibek, lütfen?
TURGUT DİBEK (Devamla) - Şunu söyleyeyim arkadaşlar: 1'e 4'ten emekli olan memurlar kaç para emekli maaşı alıyorlar? 1.200 lira. Bu gerçeği unutmayın değerli arkadaşlar.
Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)