GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: FİNANSAL KİRALAMA, FAKTORİNG VE FİNANSMAN ŞİRKETLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:15
Tarih:01.11.2012

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle gecenin bu saatinde bu nahoş tartışmalar nedeniyle vaktin uzamış olması inanıyorum ki hepimizin sinirlerini gerdi. Ben, her şeye rağmen bu vesileyle öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şu anda 239 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nı görüşüyoruz. Bu tasarının maalesef komisyonlara gelişi, diğer tali komisyonların görüşünün alınmaması konusunda benden önceki değerli konuşmacılarımız görüşlerini ifade ettiler.

Ben, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi olarak ve burada Komisyonumuzun değerli üyeleriyle beraber tali komisyon toplantısıyla bu kanunun ilk görüşmelerine, genel görüşmelerine katılmış birisiyim. Hatta o toplantıda sektör temsilcilerine aynen şunu söyledim, dedim ki: "Burada sadece parayı veren taraflar var. Bir de bu parayı veren tarafların yıktığı yuvaların olduğu tarafları dinleyelim. Dolayısıyla bu görüşmeler için bize önce bir brifing versinler. Şu anda faktoring şirketlerinin Türk ekonomisi içerisindeki yeri nedir? On yıllık AKP iktidarı döneminde kötü giden ekonomiden dolayı kaç yuva yıkılmıştır? Bu verileri almadan görüşemeyiz." diye ilk toplantıdan sonra ara verildi. Bir hafta sonra tekrar bu bilgileri almak üzere toplantının yenilenmesi konusu da Komisyonumuzda kararlaştırıldı.

Ancak, o arada Plan ve Bütçe Komisyonunun, bunu alt komisyona havale ettiği haberi geldi, biz alt komisyonun görüşmelerinin tamamlanmasını beklerken ondan sonra Komisyon bir daha toplanmadı. Dolayısıyla Sanayi, Ticaret Komisyonunda görüşmeleri başlamış, yarım kalmış, Komisyon raporunun ana komisyona gönderilmediği bir kanun tasarısıyla karşı karşıyayız. Bir defa bu tespiti yapmak istiyorum.

Şimdi, Sayın Bakana bu vesileyle tekrar bu kanun görüşmeleri sırasında bir kez daha soruyorum: Bu faktoring şirketleri Türkiye'de kaç tanedir? Özellikle, çok büyük bir bölümünün ecnebi ortaklarla Türkiye'de yuvalar yıktığı iddiaları doğru mudur? Son on yılda Türkiye'ye kaç kişiye ne kadar miktarda para verilmiş? Ödeyemediği takdirde 2 katına, 3 katına yeniden imzalar alınarak kaç yuva yıkılmış? Şimdi, bu düzenlemelerde şirketleri korurken, bu şirketlere mecburen gidip ekonomik sıkıntılardan dolayı tuzağa düşen insanları koruyacak hiçbir tedbir yok. Dolayısıyla bu kanun tasarısı yeni yuvaları yıkacak ama ecnebi kökenli birçok firmayı Türkiye'de banka şekline dönüştürecek bir tasarıdır. Bu tasarının geri çekilmesi her hâlde bu ülkenin çok yararına olur. O nedenle, özellikle bu tasarıda eksik görüşmeler olabilir ama bu yüce Meclis, Türk milletinin değerli ailelerini dağıtan bir sektöre prim veremez. Bu tasarı bununla ilgili bir tasarı. Bu tasarıyı yeniden iyi değerlendirmemiz lazım. Buradaki muhalefet şerhleri dikkatle okunmalı ve Hükûmet, bu uyarıları dikkate alarak bu tasarıyı geri çekmelidir. Bu Meclisten böyle bir tasarının çıkması bu Meclisin ayıbı olur. Bu şahsi görüşümdür. Bu, gerçekten, birçok yuvayı yıkmış, birçok insanın cezaevinde çürümesine yol açmış bir sektörün yeniden Meclis eliyle ayağa dikilmesi tasarısıdır. Buna müsaade etmemiz mümkün değildir.

Bu bilgileri mutlaka bize vermeniz lazım. Son beş yılda özellikle kaç tane yuva bunlardan dolayı yıkıldı, bu Meclisi aydınlatmanız lazım. Onun için burada bu bilgileri bilen, değerli, ekonomiden sorumlu bakanların olmasında büyük yarar var. Bu bilgileri almamız lazım. Ben kendi seçim bölgemde bu şirketlerin tuzağına düşerek hapislerde çürümüş, yuvaları yıkılmış çok insan tanıyorum. Bu şirketlere burada prim verecek bir yasayı bu millet bize onaylattırmaz. Bu uyarıyı yapmak zorundayım. Parayı ödemeyince tekrar imza alıp yıllarca hapislerde çürüyen insanların vebalinin olduğu bir tasarı üzerinde görüşüyoruz. Bu tasarıyla ilgili ciddi tartışmalar yapmamız lazım.

Diğer taraftan bugün, ta 2009 yılında yüce Meclise gelmiş bir tasarıyı, gece yarısı, çok özel bir durumu fırsat bilerek, yeniden, diğer kanun bittikten sonra, Kamu İhale Kanunu'ndaki değişiklikle ilgili görüşmeler tamamlandıktan sonra Adalet ve Kalkınma Partisinin bir dayatmacı anlayışla buraya getirip sabahlara kadar bizi çalıştırma çabasını da yadırgadığımı ifade etmek istiyorum. 2009'dan beri bekliyor, aklınız neredeydi de bu geceye mi kaldı bu kanun? Ne olur yani haftaya olsa ya da bir hafta daha geç gelse? İlla bu dayatma anlayışıyla siz, tamam, kendi partililerinizi belki susturabilirsiniz ama muhalefet partilerini de susturma anlayışıyla eğer bu görüşmeleri yürütürsek birbirimizi kırmaya devam ederiz.

Değerli milletvekilleri, önceki kanun görüşmeleri sırasında aslında konuşmam vardı fakat ayrılmak zorunda kaldığımız için o bilgileri sizlerle paylaşamadım. Değerli milletvekillerinin bazıları geldiler, dediler ki: "25 kez, Kamu İhale Kanunu'nda, 2003 yılından bu yana, bu Hükûmet döneminde değişiklik yapıldı." Doğrudur, 25 kanun çıkartıldı ama 70 maddelik kanunun toplam 47 maddesinde, toplam 152 fıkra veya bentte değişiklik yapıldı. Bu parti, en fazla değişikliği Kamu İhale Kanunu'nda yaptı. 152, lütfen bakınız, tek tek çıkardım, 152 kez. On yılda bir kanunun değişik maddeleri, -bazıları birkaç kez değişiyorsa bir oturup düşünmemiz lazım. Evet, 25 değil 35 de değişebilir, amenna, ama en son değişikliği hatırlayınız, "Davet usulüyle çağırılan müteahhitlere sözleşme verilecek, başkası parasıyla sözleşmeyi alamayacak." şeklinde madde çıkardık buradan biz. Bugün de davaları devam ederken kamu ihalelerine girme hakkı elinden alınmış kişilere dava sonuçlanmadığı hâlde ihale alma hakkı verdiniz. Vicdanlarınız sızlayacaktır.

Bu dayatmalarla, kısa sürede bir iki maddelik kanunlarla bu aksları yaparsak bu millet bizlerin yakasına yapışır.

Ben, arkadaşımı kutluyorum. Beş yıldır, bu yüce Mecliste, kanun teklifi en hızlı yasalaşan arkadaş oldu, Şanlıurfa Milletvekili, ismini hatırlayamıyorum şimdi.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Gök.

ALİM IŞIK (Devamla) - Kanun teklifini veriyor, kırk sekiz saat geçmeden Komisyona geliyor. Komisyonda Hükûmet temsilcisi yok. Hasbelkader, ben, kendi grubum adına sözcü olarak katıldım oraya. Hükûmet sözcüsünün olmadığı bir komisyon toplantısına başlandı. "Usulen yapamazsınız." dedik, bir saat ara verildi, Hükûmet temsilcisi geldi, kırk sekiz saat geçmeden, kaldır-indir ile yukarıda, bu, Komisyondan geçti. Buraya bakıyoruz, 30'unda Genel Kurula gelmiş, yine kırk sekiz saat geçmeden buradan kanunlaştı. Arkadaşımı kutluyorum; 550 milletvekillik Mecliste "teklifi en hızlı yasalaşan milletvekili" unvanı aldı, tebrik ediyorum. "Nedir bunun acaba esbabı mucizesi?" diye herhâlde sizlerin de sorması, düşünmesi lazım geldiğini bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bu kanunu -tekrar tekrar söylüyorum- iyi okuyunuz, kaç yuva yıkarsak hepsinin vebali hepimizin boynunda olacaktır. Belki bu dünyada birileri bize ulaşamayabilir, dokunulmazlığımız var,  ha bunların hesabını soramayabilir ama öbür dünyada, inanıyorum, oy kaldıran her parmağa bunun vebali sorulacaktır.

Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)