GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: FİNANSAL KİRALAMA, FAKTORİNG VE FİNANSMAN ŞİRKETLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:15
Tarih:01.11.2012

CHP GRUBU ADINA FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; aslında böyle bir gecede bugün de bu konunun hepimizin ortak bir konusu olmasına rağmen ama yaşanan olaylarla da insanın insicamı bozuluyor; üzülüyorum, konuşma azmimi kaybediyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de leasing yani finansal kiralama ve faktoring dediğimiz iki enstrüman gereklidir. Bu yasa daha önce, yıllar önce çıkmalıydı. Geç kalmış bir yasadır. Geçen dönem gelmesine rağmen geçen dönem görüşülmeyip bu döneme kaldı. Bu konuda tüm gruplar ortak destek verdik; bu yasa çıkmalıydı. Gerek alt komisyonda gerek üst komisyonda tüm grupların yüzde yüz mutabakatı olmasa da önemli bir mutabakat sağladığı bir yasa oldu. Çünkü bu yasa özellikle finansal kiralama ve faktoring kuruluşlarının ihtiyacı olan bir yasaydı, devletin ihtiyacı olan bir yasaydı çünkü bu sektörde belli disiplinleri getiriyordu. Bu açıdan bu yasayı geçen yıl, Meclis tatile girmeden Komisyonda görüştük ve destek verdik. Yüzde yüz mutabakatımız yok, bazı maddelerde bizim dediklerimiz olmamasına karşın bu yasa çıkmalıydı.

Ben size leasing nedir, faktoring nedir, biraz anlatmak istiyorum ve niçin çok önemli?

      Değerli milletvekilleri, finansal kiralama şirketleri yani leasing Türkiye'de uygulaması ilk 85 yılında uygulamaya girmiş. Nedir? Makine, ekipman yatırım malı alacak yatırımcıların sığındığı en önemli liman hatta bankalardan kredi temin edemeyen, makine almak isteyen özellikle küçük yatırımcının, orta ölçekli kurumların sığındığı çok önemli bir liman. Bu, Türkiye'de önemli bir işlevi yerine getiriyor, Türkiye'de orta ölçekli kurumların yaşamsal bir sıvısı bu. Yatırım yapmak isteyen, makine parkını geliştirmek isteyen yatırımcılara, küçük işletmelere en önemli sığınılacak bir liman.

Değerli arkadaşlarım, size birkaç rakam vermek istiyorum. Türkiye'de 1 ila 99 kişi çalıştıran kurumlar özellikle ülkemizdeki toplam istihdamın yüzde 68'ini karşılıyor. 1 kişi ile 99 kişi çalıştıran kurumlar Türkiye istihdamının yüzde 98'ini karşılıyor arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, aynı zamanda bu kurumlar, küçük ve orta vadeli işletmeler dediğimiz kurumlar, yine Türkiye'nin ürettiği katma değerin yüzde 42'sini karşılıyor. Bu açıdan, özellikle 1 kişi ile 99 kişi arasındaki küçük ve orta boy işletmelerine finansman sağlamada, yatırım yapmada, makine ekipmanlarını yenilemekte çok önemli bir kurumdur leasing şirketleri. Ancak Türkiye'de 1985 yılında yürürlüğe girmesine rağmen, leasing uygulamalarının dönem içerisinde yeterli bir yasaları olmamasından, sektörün tümünü disipline edecek ve sektöre yön verecek yeterli bir yasa olmamasından dolayı, önemli belli süreçlerde belli sorunlar yaşadı bu sektör. Size birkaç rakam vermek istiyorum yine. Yıllar itibarıyla leasing ülkemizde, 2006 yılında 5 milyar dolar, 2007 yılında 8 milyar dolar, 2008 yılında 5 milyar dolar bir işlem hacmi yaratmış. Bunların da sözleşme adedine baktığımız zaman 50 bin tane, 48 bin tane işletmeyle sözleşme yapılmış ve ortalama büyüklüğü ise 122 bin dolar, 125 bin dolar sözleşmelerin ama 2009 kriziyle beraber bu 5 milyar dolarlık rakamlar 2 milyar dolara kadar düşmüş arkadaşlar ve krizden sonra tekrar yükselmeye başlamış, bu sefer de devletin katma değer vergisi duvarına çarpmış. Burada devlet de hata yapmış. Bir tarafta 50 bin kişinin sığındığı liman, yılda 5 milyar dolar yatırım yapmak isteyen insanlar, sen birdenbire çıkıyorsun, diyorsun ki:"Ben senin KDV'ni yüzde 18 yaptım." Devlet diyor bunu. Bir dakika ya, bunlar hepsi küçük işletmeler. Bunların sahibi yok. Bunların sahibi devlet olmalı. Dışarıdan kredi alamıyor, bankalar kredi vermiyor ve duvara çarptırılıyor. Ama burada leasing şirketleri de hata yaptılar çünkü disipline edecek yeterince bir yasaları olmadığı için yasanın açıklarından yararlanarak onlar da eksiklikler, onlar da hata yaptılar. Evine boya yapacak, leasing yapmaya kalktı. Hâlbuki leasing yatırım malları için çok önemliydi.

Daha sonra 2010 ve 2011'de -Sayın Bakan burada- bu konuda çok önemli eleştiriler getirdik, "Kolumuzu kestiniz, bu insanların kollarını kestiniz." diye. Daha sonra bir düzenlemeyle, bu uygulamada, yatırım malları olmak kaydıyla tekrar KDV oranları düşürüldü. Sayın Bakan, çok önemliydi. Daha eksiği var çünkü niye? Bir yatırım malını, bankadan kredi alan bir şirket teşvik belgesi alıyor, sıfır KDV ile getiriyor. KDV oranı sıfır ama o süreçte siz bir küçük işletmenin yatırım malına yüzde 18 KDV uyguladınız. Bu doğru bir yol değildi. Özellikle küçük yatırımcının üretimini, küçük yatırımcının yatırımını kesti. Tekrar yatırım malına KDV istisnası getirerek leasing'lerde önemli bir adım daha atmış olduk ve bu açıdan baktığımız zaman rakamlar, 2012 yılının örneğin ilk dokuz ayında 4 milyar dolar civarına çıktı. Yani 4 milyar dolarlık bir yatırım malı leasing'i yapılmış.

Arkadaşlar, burada en önemli olaylardan biri; leasing'lerde süreç beş yıllık bir yatırım. Yani bir küçük yatırımcı beş yıl vade alabiliyor. Küçük yatırımcı aylık belli ödemelerle veya belli leasing'le yapacağı ödemeyle veya mevsimlik ödemeyle karşılıklı tayin edebiliyorlar. Bu açıdan, Türk yatırımcısı açısından, küçük ve orta vadeli yatırımcısı açısından en önemli bir finansman kapısıdır. Mutlaka bunun daha artarak devam etmesi Türk üreticisini hepimiz açısından sevindirir ve bizler de bunun hazzını yaşarız. Bu açıdan? Önemli olan yasanın tüm boyutunun dürüstçe, mertçe bir işlem hacmi yaratmasıdır. Yani diliyorum ki leasing şirketleri de o günkü yasanın boşluğundan yararlanıp yine aynı hataya düşmezler. Hatta hatta şu uygulamalar oldu: Tabii, tüm yasal boşluklardan? Örneğin bir Mercedes arabayı lease yapıyorlardı, KDV'si olmadığı için lease ediyorlardı, götürüp bir başkasına noter senediyle satıyorlardı. Örneğin yüzde 18 KDV olmadığı için? Leasing şirketlerinden bahsetmiyorum, sırf bu şekilde kurulan otomobil lease şirketleri vardı. Yatırım malı finans eden şirketlerden bahsetmiyorum; yasal boşluk var, kurmuş. Örneğin, yüzde 10 eksiğine verdiğin zaman piyasada çok büyük alıcı buluyordu ve o süreçte o kadar büyük bir otomobil satışı oldu ki bu şekilde çok önemli rakamlara geldi.

Değerli arkadaşlarım, özellikle küçük yatırımcı açısından çok önemli olan bu yasanın sektörü disipline edeceği, sektörün çok uygun koşullarda çalışacağı? Bu açıdan, hepimizin destek vermesi gerekiyor ve sonuna kadar desteğimiz sürecektir.

Yalnız, Sayın Bakan, burada, geçen kanunda olup da, bir önceki kanunda olup da burada olmayan yabancı para, Türk parası yönünden küçük bir eksiklik var. Siz "Bunu kararnameyle düzelteceğiz." dediniz. Diliyorum ki yani yasa çıktıktan sonra da o konuda bir eksiklik kalmaz, bir an önce Hazine Müsteşarlığımız da bunu bir şekilde düzenler. O Türk parası, yabancı para, eski yasada olup bu yasada olmayan konunun da bir an önce yönetmeliği öncelikle çıkar. O zaman sektör açısından en küçük bir eksiklik kalmaz.

Değerli arkadaşlarım,  leasing konusu böyle. Gelelim faktoring nedir? Faktoring de yine Türkiye'de, esasında, özünde bir mal alımının finanse edilmesidir; amacı budur, gerçek amacı budur ama fatura üzerinden alınan bir malın, alıcı ile satıcı arasında fatura edilen malın finanse edilmesidir. Bu konuda size birkaç rakam vermek istiyorum.

Dünyada faktoring sektörünün cirosu yaklaşık 350 milyar dolar. Türkiye dünyada 14'üncü sırada. Türkiye'de yaklaşık 50 milyar dolarlık bir işlem hacmi var. Bu açıdan, Türkiye'de faktoring son yıllarda oldukça önemli rakamsal büyüklüklere geliyor. Bunun da yasası yoktu. Sayın Bakanım, tabii, leasing kanunundaki hemen hemen yüzde 99 mutabakatımızı; Türk parası, yabancı parası dışındaki mutabakat? O umut ediyorum ki yönetmelikle düzenlenecektir en kısa sürede. Ama faktoring'de ise aynı şekilde yüzde 99 bir mutabakat olduğunu söyleyemiyorum.

Bunların da sorunları var. Bunların sorunları şudur: Faktoring fatura finansmanı yapıyor. Faktoring fatura finansmanı yaptığı için bir nevi para satıyor. Para sattığı için, tabii, bir risk taşıyor, müşteri riski taşıyor. Burada, tabii, diğer finansal kurumlar bir karşılık kararnamesinden yararlanıyor ama her ne hikmetse faktoring'leri bundan yararlandıramıyoruz. Sayın Bakanım, Türkiye'deki faktoring yani bankacılık dışı finans kurumlarının yüzde 8'i tüketici finansmanını, yüzde 1'i varlık yönetimini, yüzde 10'u finansal kiralama, yüzde 81'ini ise faktoring ciroları yaratıyor. Bu açıdan, sektöre önemli bir destek veriyor. Özellikle, yine, bankalardan kredi alamayan, bilançolarında eksik olan ama mal varlığı olup bilanço rakamlarına yansımayan şirketlere daha kolay bir finansman yaratma modeli faktoring ve burada sektörün cirosu yaklaşık 71 milyar Türk lirasını aşmaktadır.

Buradaki en önemli olay, ihracat faktoring'i. Sayın Bakan, sayın milletvekilleri; Türk ihracatçı açısından çok önemli. Yani Türkiye'deki bir ihracatçı, yurt dışında, buradan mal alan firmanın yurt dışındaki finansman şirketiyle anlaşıp bu faturaları kısa sürede nakde çevirebiliyor. Çok önemli bir, ihracatın finansman modeli; özellikle ihracat faktoring'i Türk ihracatı için çok önemli. Bu açıdan hem Türkiye'deki hem de yurt dışındaki faktoring şirketleri bu konuda çok önemli bir boyuta gelmektedir.

Değerli milletvekilleri, sektör açısından çok önemli bir yasa. Bu yasa mutlak olmalıdır ama gine söylüyorum: Olmazsa olmazımız bir iki eksikliği önergeyle sunacağız. Bir iki eksikliğin giderilmesiyle tam, dört dörtlük bir yasa olmalıydı. Burada tüm gruplar destek verdiler, ortak iradeyle, bir şekilde tüm gruplardan destek aldık. Nedir? Sektörün ihtiyacı giderilmeliydi. Eksiği var mıdır? Vardır. Bu açıdan -diliyorum ki- leasing'de olan bir maddenin eğer Sayın Bakan bize bu konuda bir şekilde yönetmelikle öncelikle çıkarılacağını söylerse hiçbir eksiğimiz kalmıyor ama faktoring'de özellikle vergi açısından, takibe geçen alacaklar konusunda şirketlerin bir iki sorunu var. Maliyeyle görüştük, zannediyorum ki maliye şu anda buna destek vermiyor ama sonuna kadar biz doğru olanı savunacağız, doğru olan her şeyin sonuna kadar yanında olacağız. Amaç, sektörün ve özellikle Türkiye'deki küçük ölçekli firmaların tek limanı olan bu kurumların öncelikli yasal bir mevzuata kavuşması. Bunu sağlamaya çalışıyoruz ama diliyorum ki, bizi de dinlersiniz. Diliyorum ki, bizim de "eksik" dediklerimizi bir şekilde kabullenirsiniz. Benim, inanın, bugün burada olan olaylardan sonra konuşacak ne moralim ne mecalim vardı. Bir eksiğim olduysa özür diliyorum. Size doğruları anlatmaya çalıştım, sektörü anlatmaya çalıştım.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aslanoğlu.