GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: EXPO 2016 ANTALYA KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:14
Tarih:31.10.2012

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, arkadaşlarımızın soruları ile ilgili olarak; Et ve Balık Kurumu, Kurban Bayramı ertesinde hayvanı elinde kalanların hayvanlarını alacağına dair bir karar aldı. Şu anda da -demin de söyledim- 1.800 büyükbaş hayvanla ilgili müracaat var. Onlar Et ve Balık Kurumunun kombinalarında kestirilecek. Mağdur olmamaları yönünde, vatandaşların eğer elinde kalmışsa, memleketlere geri göndermek yerine bunların alınması cihetine gidilecek.

Sayın Tanal'ın söylediği, bazı vilayetlerde 2011 hububat primlerinin ödenmediğiyle ilgili iddia şu: Biz bir bahaneye falan sığınmıyoruz. Biz bu sene 7,5 milyar lira Türk çiftçisine nakdî, karşılıksız, hibe destek ödedik. Bunun buğdayla ilgili, buğday primiyle ilgili olanı da, hububatla ilgili olanı da yine 100 milyonlarca lira, bugüne kadar ödedik. Burada şöyle bir şey var: Savcılık ve Maliyenin yaptığı bir soruşturma var yani Bakanlığın normal, kendi uygulamaları dışında buraya yapılan şikâyetler var. Dolayısıyla savcılığa yapılmış bir şikâyet ve bu, bazı üreticilerin borsalardan fatura alırken, müstahsil makbuzu alırken buralarla ilgili bazı problemler olduğuna dair. Dolayısıyla bir soruşturma konusu ve bu bir savcılık yani adli soruşturma, bir idari soruşturma değil.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Çiftçilerle ilgili değil Sayın Bakan, şirketlerle ilgili var ama.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Şimdi, siz müsaade edin, söylediniz, ben de cevap veriyorum izin verirseniz.

Burada bizim Bakanlığımızla ilgili değil. Çiftçi, sonuçta ödeme kendisine yapılan kişidir. Ödeme, prim için başvuruyor "Ben şu kadar ürün ürettim, şuraya götürdüm, sattım. Bana bunun primini verin." diyor. Biz de belgelerini inceliyoruz ve kendisine veriyoruz, bu ödemeyi yapıyoruz, primi. Ancak şöyle bir şey var: Savcılığa yapılan şikâyetler var. Bu şikâyetlerin incelenmesi lazım. Maliye, bazı müstahsil makbuzlarının sahte olduğu yönünde birtakım incelemeler yapıyor, savcılık duruma el koyuyor ve burada adli süreç var. Bakanlığın kararıyla, bir siyasi kararla, idari kararla yapılan bir şey değil, hukukun gereği yapılıyor.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ama bu soruşturma ödemeyi engellemez ki Sayın Bakanım.

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Yok. Şimdi, biz ona, onu? Kanun'un söylediği orada hususlar vardır. Bu konuda her şey yasaya, kanuna uygun olarak yapılıyor. Şirketlerle ilgili olarak Maliye gerekli incelemeyi yapıyor, şirketlerle ilgili. Dolayısıyla savcılık da bunlarla ilgili bu süreci adli olarak yönetiyor, mesele bu ve bu ödenen, prim ödemesi yapılanlar içerisinde bu ödenmeyenlerin oranı son derece de düşüktür yani yüzlerle ifade edebilecek, yani yüz binlerce hatta milyonlarca hububat üreticisi prim aldı. Kendisine ödenmeyen yüzlerce insan var, doğrudur, birkaç vilayette özellikle. Bu süreç tamamlandığında kendilerine de ödenecek. Biz, 7,5 milyarı ödedik. O, yani 15-20 milyon, neyse, 30 milyon -ne kadarsa- onu da öderiz, o konuda da bir endişe, bir problem yok.

Şimdi, Sayın Acar'ın söylediği husus, işte "Ete zam olacak mı?" Değerli arkadaşlar, etin fiyatı Türkiye'de serbest piyasa tarafından belirleniyor. Biz, olabildiğince tüketicinin sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşması, bunun temin ve tedariki yönünde tedbir alıyoruz. Bu iki şekilde oluyor: Bir, Türkiye'de üretim artıyor, desteklenmek suretiyle üretim sağlanıyor ki biraz önce söyledim yani et üretimi de, süt üretimi de Türkiye'de çok ciddi boyutlara ulaştı, hayvan sayısı da, hayvan varlığı da. Bir önceki bölümde sorulara cevap verirken onları söyledim, tekrarlamak istemiyorum ama sonuç itibarıyla 2010 yılında alınan bir ithalat kararı vardı, dünya piyasası takip ediliyor, Türkiye piyasası takip ediliyor. Tüketicinin mağdur edilmemesi yönünde birtakım tedbirler alındı ama bu arada, alınan tedbirlerle üretimde ciddi bir artış oldu. Bu arada, Türkiye'nin üretim maliyetlerini de dikkate aldık, dünya fiyatlarını da dikkate aldık ve vergi oranında bir düzenleme yaptık. Bu da kasaplık canlı hayvanda yüzde 30'dan yüzde 40'a çıktı, karkas ette de yüzde 75'ten yüzde 100'e çıktı. Yani fiyatı neyse, diyelim 4 avroysa kilogram fiyatı uluslararası piyasada bir o kadar da vergi konulmak suretiyle, yani yüzde 100 oranında vergi konulmak suretiyle bir düzenleme. Yani bu, sıfırdan buraya getirilmiş bir şey değil, yüzde 75'ten yüzde 100'e çıkarıldı. Bunun maliyeti 2 liranın altında kilogram başına yani vergiler nedeniyle getirdiği ilave yük, arkadaşlarımızın hesaplaması, 2 liranın bile altında, 2 lirayı bile bulmuyor.

Biz, bu arada, tabii, dünya piyasası fiyatlarını da zaten takip ediyoruz ve bir düzenleme mekanizması bizim açımızdan, üretici de mağdur olmasın. Üretici fiyatlarıyla, üretici maliyetiyle dünya fiyatları arasında eğer büyük bir fark, büyük bir uçurum varsa Türkiye'deki üreticinin aleyhine olur bu. Hâlbuki, Türkiye'de milyonlarca üretici bunu üretiyor ve onların da mağdur edilmemesi lazım, üretimin sürdürülmesi lazım yani işin özü, esası bu. Dolayısıyla işte "İlla yüzde 20 zam olacak veya yüzde şu zam olacak." gibi bir şey benim söylemem zaten doğru değil çünkü onun kararını kimse vermiyor. Ama biz tüketicinin?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) -?makul fiyattan bu ürüne ulaşması için gereken tedbirleri alıyoruz.