GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ASILSIZ ERMENİ İDDİALARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:98
Tarih:24.04.2012

SEYİT SERTÇELİK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bazı çevrelerce sözde Ermeni soykırımı günü olarak adlandırılan 24 Nisan münasebetiyle söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Ermeni olaylarını anlayabilmemiz için 24 Nisan 1915 tarihine gelene kadar Türkiye'de neler olduğunun iyi bilinmesi gerekir. 1914 tarihi "hasta adam" olarak nitelenen Osmanlı Devleti'ni tarih sahnesinden silme plan ve kurgularının yapıldığı bir yıl olmuştur. Hastanın mirasını paylaşma derdine düşen sömürgeci güçlerin, Türkiye üzerindeki projelerini gerçekleştirebilmeleri için, hastaya son darbeyi vuracak yardımcı iç güçlere ihtiyaç duyuluyordu. Bu bağlamda, sömürgeci devletler kendi ulusal çıkarlarını sağlamak için Osmanlı Devleti'ne zarar verecek bir yakınını bulmaya çalışmışlardı. Sömürgeci Batılı devletler Osmanlı Devleti'ne içeriden son darbeyi vuracak güç olarak Osmanlı Ermenilerini görmüşlerdir. Ermeniler ise uzun bir süredir hayal ettikleri en azından özerk bir devlete kavuşabilmek için bu rolü kendilerine uygun bulmuşlardır. Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması, Ermeni ileri gelenlerince kaçırılmaması gereken tarihî bir fırsat ve an olarak görülmüştür. Osmanlı Devleti birçok cephede savaşırken Ermeniler bir taraftan Kafkasya cephesinde Osmanlı ordusuna karşı savaşmış, diğer yandan ülkede çıkardıkları isyanlarla cephe gerisini tehlikeye düşürmüşlerdir. Kafkasya cephesinde Rusların silahlandırdığı çoğu Osmanlı uyruklu yaklaşık 10 bin Ermeni, gönüllü birlikler bünyesinde Osmanlı ordusuna karşı savaşmıştır. Bu birliklerin dışında Rus ordusunda savaşan Ermenilerin sayısı bazı yabancı kaynaklarca 150 bin, bazılarınca 300 bin olarak verilmektedir. Kimi Ermeni yazarların da belirttikleri gibi, bu savaşta Ermeniler itilaf devletleri safında bir taraf ve küçük müttefik olmuşlardır. Çarlık orduları ile iş birliği yapan Ermeniler, Van'ın Rus ordusunun eline geçmesini sağlamakla kalmamış, 10 binlerce Müslüman'ı da katletmişlerdir. Osmanlı Hükûmeti, Ermeni Patriğini, mebuslarını ve ileri gelenlerini uyarmış ancak herhangi bir sonuç alınamamıştır. Bunun üzerine 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni komitaları kapatılmış, 235 kişi Osmanlı Devleti aleyhine yıkıcı faaliyette bulunmak suçundan tutuklanarak Çankırı ve Ayaş cezaevlerine gönderilmiştir. İşte, Ermenilerin "soykırım günü" diye adlandırdıkları 24 Nisan 1915 tarihi, komitaların kapatıldığı ve tutuklamaların yapıldığı tarihtir.

Sayın milletvekilleri, savaştan önce Türkiye'de yaşayan 1 milyon 300 bin Ermeni'ye ne olmuştur? Rusya Kafkas Cephesi Mültecileri Yerleştirme Komisyonu verilerine göre Türkiye'den Rus topraklarına geçen Ermenilerin sayısı 337 bin kişidir. Rusya'da yayımlanan Ermeni Belleteni dergisinin 26 Şubat 1917 tarihli sayısında Rus topraklarına geçen Ermenilerin sayısının 360 bin kişi olduğu vurgulanmaktadır. Rusya'ya savaştan önce gidenler ile İran'a geçenler de dikkate alındığında bu sayı 500 bin kişiye ulaşmaktadır.

Tehcire uğratılanların sayısı ise 450 bin ile 500 bin arasında değişmektedir. Sonraki yıllarda bu Ermenilerin büyük çoğunluğu yabancı ülkelere göç etmişlerdir.

Savaş döneminde Türkiye'de 300 bin Ermeni yaşamaya devam etmiştir. Ermeni kayıplarının büyük bir bölümünü cephede Osmanlı ordusuna karşı kurşun atarken kurşun yiyen Ermeni askerleri oluşturmuştur.

Keza, açlık, bulaşıcı hastalıklar ve soğuk iklim şartlarından ölenlerin sayısı da on binlercedir.

Sadece Kafkasya'daki Rus topraklarında olumsuz koşullardan 40 bin Ermeni hayatını kaybetmiştir.

Bazı aşiretlerin saldırıları sonucunda öldürülenlerin sayısı ise 10 bindir.

Ermeni kayıplarının tamamı yaklaşık 150 bindir ancak Rus istihbaratçılarının ifade ettiği gibi, bu sayıya bir sıfır ilave edilmek suretiyle 1,5 milyon Ermeni'nin öldürüldüğü ileri sürülmektedir.

Sayın milletvekilleri, Ermeni yayıncı Arşak Çobanyan'ın ifadesiyle "Benzer bütün krizlerde abartma kaçınılmazdır? Ancak Türkiye'de Ermenilerin yok edildiği gerçek değildir."

Asılsız Ermeni iddialarını sürekli gündemde tutanlar, Türkiye ve Ermenistan ilişkilerinin gelişmesine engel olmak suretiyle, aslında Ermeni halkına zarar vermektedirler. Tarihî sorunları kaşımakla ülkeler arasında dostluk ve barış inşa edilemez.

Çevremizde ve dünyada barışın ve dostluğun hâkim olması temennisiyle, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Sertçelik.