GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLETVEKİLİ MEHMET ALİ ŞAHİN?İN ŞAHSINA SATAŞMASI NEDENİYLE
Yasama Yılı:3
Birleşim:13
Tarih:30.10.2012

ENGİN ALTAY (Sinop) - Sayın Başkan Sayın milletvekilleri; Sayın Şahin iyi bir hukukçudur da aslında. Kendisini de severim, Meclis Başkanlığımızı da yapmıştır ama bu kürsüden benim söylediğimle Başbakanın yaptığı işi böylesine birbirine karıştırmasını anlamak mümkün değil.

Sayın Şahin'e, haddim değil ama, Anayasa'nın 23'üncü maddesini bir kere okumasını öneririm, ondan sonra 91'i de tekrar, tabii öneririm. Sayın Şahin'e ayrıca savcılara suç duyurusunda bulunmanın hangi usul ve esaslarla olduğunu da? Yani ilkokul çocuğu bilir Sayın Şahin. Savcılara basın yoluyla da suç duyurusunda bulunursunuz, yazılı da bulunursunuz, şahsen de bulunursunuz, bir aracı aracılığıyla da bulunursunuz. Savcıya suç duyurusu yapmak ile hâkime talimat vermeyi siz nasıl aynı kefeye koyarsınız? Lütfen, siyasetle çok meşgul oldunuz, hukuk bilgilerinizi biraz, bence, bir yeniden gözden geçirmeniz lazım.

Ben dedim ki Sayın Başkan: "Cumhuriyet savcıları, insanların seyahat özgürlüğünü engelleyen il emniyet müdürleri hakkında insanların Anayasa'dan  kaynaklı  haklarını kullanmasını engellediği için görevi gereği -basın aracılığıyla zaten duyurulmuş bir iştir, bilinen bir iştir- gereğini yapmalarını bekliyorum." Bunun ile Başbakanın "Talimat verdik, gereği yapılacak." sözü bir tutulabilir mi, böyle bir şey olabilir mi? Kaldı ki "Ne gariptir ki `sizin savcılarınız' demeyeyim ama maalesef başında `cumhuriyet' ibaresi olan savcılar Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak için Türk Bayrağı açan insanlar hakkında soruşturma açıyorlarsa, onlara `cumhuriyet savcısı' denmez, onlara olsa olsa `Hükûmet savcısı' denir." dedim, sözümün de arkasındayım.

Saygılar. (CHP sıralarından alkışlar)