GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN KURULUŞUNUN 92?NCİ YIL DÖNÜMÜNÜN VE ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI?NIN KUTLANMASI, GÜNÜN ÖNEM VE ANLAMININ BELİRTİLMESİ GÖRÜŞMELERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:97
Tarih:23.04.2012

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ GENEL BAŞKANI VE MECLİS GRUBU BAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN (İstanbul) - Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; heyetinizi saygıyla selamlıyor, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 92'nci kuruluş yıl dönümünü, Türkiye'nin ve dünyanın tüm çocuklarının Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı en samimi duygularımla kutluyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk Başkanı olan Gazi Mustafa Kemal'i, Kurtuluş Savaşı'mızı sevk ve idare eden ilk Meclisteki tüm milletvekillerini bu vesileyle bir kez daha rahmetle ve minnetle yâd ediyorum. 23 Nisan 1920'den bugüne Türkiye'nin istiklali, istikbali ve hürriyeti için emek sarf etmiş, ter dökmüş, bu çatı altında millet için hizmet üretmiş tüm parlamenterlere ülkem, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

Bu anlamlı günde, Ulus'taki tarihî binada, Meclisin ilk celsesinde yapılan ilk konuşmayı da güzel bir hatıra olarak dikkatlerinize bir kelamıkibar olması sebebiyle, az önce Değerli Başkan ifade ettiler, ben de ifade edeceğim. Bu Büyük Millet Meclisinin ilk Geçici Başkanı Sinop Mebusu Şerif Bey, 23 Nisan 1920'deki ilk oturumda, ilk konuşmada şunları ifade etmişti: "Tam bağımsızlık ile yaşamak kesin azminde olan, ezelden beri hür ve bağımsız milletimiz esareti şiddetle ve katiyetle reddetmiş ve derhâl vekillerini toplayarak Meclisi âlinizi vücuda getirmiştir. Bu yüce Meclisin, Allah'ın yardımıyla milletimizin içeride ve dışarıda tam bağımsızlığı dâhilinde mukadderatını bizzat deruhte ve idare etmeye başladığını bütün cihana ilan ediyor, Geçici Başkan sıfatıyla Büyük Millet Meclisini açıyorum."

Evet, 23 Nisan 1920'de, Türkiye'ye olduğu kadar tüm dünyaya da Ankara'da Büyük Millet Meclisinin açıldığı duyurulmuş, o tarihten itibaren de Türkiye Büyük Millet Meclisi bu ülkenin ve bu milletin tam bağımsızlığının zemini olmuştur.

İlk Meclis, tıpkı bugün olduğu gibi, Türkiye'nin tüm renklerini, tüm dokularını, tüm farklılıklarını tek bir ruh, tek bir ideal, tek bir çatı altında toplamıştır. Bu ülke üzerinde yaşayan, varlığını idame ettiren, bu topraklar üzerinde nefes alıp veren her bir ferdi temsilen ilk Mecliste diline, etnik kökenine, mezhebine bakılmaksızın bir ortak heyecan oluşturulmuştur. Şunu altını çizerek ifade etmek durumundayım: Kurtuluş Savaşı'mızı sevk ve idare eden, Kurtuluş Savaşı'mızı zaferle sonuçlandıran ilk Meclis, hiç kuşkusuz, başarısını herkesi kucaklayan, herkesi aynı heyecan etrafında toplayan yapısından almıştır. İlk Meclis, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş tablosunu ve kuruluş felsefesini, tartışmaya mahal bırakmayacak derecede ortaya koyan bir Meclistir. Cumhuriyetimizi kuran, dünyaya varlığımızı ilan eden, o cumhuriyeti büyüten güç, işte o ilk Meclisteki ruh ve heyecandır.

Doksan iki yıllık süreçte zaman zaman Meclisin iradesi ortadan kaldırılmış, millî irade kesintiye uğratılmış, zaman zaman hâkimiyetimilliye ve siyasi iktidarlar baskı altına alınmak istenmiştir. Ancak, şunu çok büyük bir memnuniyetle ifade etmeliyim ki tıpkı 23 Nisan 1920'de olduğu gibi, bugün bu yüce Meclis, millet iradesini, demokrasiyi en güçlü şekilde savunan bir yapıya kavuşmuştur. Bu Meclis, darbelerle yüzleşen, darbeleri sorgulayan, darbelerle artık hesaplaşan bir Meclistir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu Meclis, iradesine, işleyişine, ruhuna yönelik her türlü saldırıya göğüs gerecek, millet iradesini namusu bilerek koruyup kollayacak bir Meclistir. Gücünü milletten alan, milletimiz kadar güçlü olan bu Meclis, yürütme ve yargı erkleriyle birlikte doksan iki yıl önce olduğu gibi bugün de tam istiklalimizin ve aydınlık istikbalimizin teminatıdır.

Burada şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum: Ankara'da Ulus'taki tarihî binada, 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi, İstanbul'un, yani dönemin hükûmet ve Meclisinin çalıştığı merkezin işgali üzerine toplanmıştır. Büyük Millet Meclisi ülkenin ve milletin istiklali için teşekkül etmiştir. Meclise yönelik her türlü girişim ve müdahale, hiç kuşkusuz bu ülkenin istiklaline yönelik bir girişim ve müdahale anlamına gelecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisini yok saymaya yönelik her girişim, istiklalimizi hedef alan, istikbalimizi karartan bir anlam taşıyacaktır. İstanbul'u ve Türkiye'nin diğer şehirlerini istila edenler Büyük Millet Meclisi ve aziz milletimizden nasıl cevabını aldılarsa, millî iradeye ve demokratik rejime kastedenler de er ya da geç Meclisten, milletten ve yargıdan gereken cevabı alacaktır ve almaktadır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bizler, içinde bulunduğumuz süre içinde bu Meclise yönelik hiçbir müdahaleye ve müdahale planına göz yummadık, müsamaha göstermedik. İnanıyorum ki bizden sonra gelenler, çocuklarımız ve gençlerimiz de aynen bizim gibi, Meclisin büyüklüğüne halel getirmeyecek, geçmişte talihsizce yaşandığı gibi Meclise müdahale edilmesine göz yummayacaklardır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi, aynı zamanda, millet olarak bir arada yaşama azim ve kararlılığımızın teminatıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, bir inanç veya mezhep grubunun, bir etnik kökenin temsilcisi değil, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan 75 milyonun temsilcisidir.

İlk Mecliste ortaya konulan manzara ve felsefe son derece açıktır. Bu ülkenin her bir ferdi, her türlü farklılığıyla beraber bu ülkenin tartışmasız şekilde birinci sınıf vatandaşıdır. Esasen, bugünümüzü olduğu kadar istikbalimizi de teminat altına alacak anlayış işte budur. Yüzyıllar boyunca aynı topraklarda bir arada yaşayan toplum kesimleri arasında ayrışmayı veya ayrımcılığı körüklemek, bunu tahrik etmek, Meclisin ruhuna olduğu kadar milletin kardeşliğine ve hassasiyetlerine de kastetmek anlamını taşır.

Vatanımıza ve milletimize yönelik her türlü terör faaliyetini, birlik ve kardeşliğimize yönelik her türlü fitne girişimini istiklalimize yönelik saldırı olarak görür, ne pahasına olursa olsun savunuruz. Ancak, milletin fertleri arasında, bölgeler, şehirler arasında farklı muameleyi de aynı şekilde şiddetle reddederiz.

Bu topraklar üzerinde nifak tohumları yeşertmek isteyenler bilsinler ki ektikleri tohum hiçbir zaman filize dönmeyecek, dönemeyecektir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu topraklar üzerinde hesabı olan çevrelere maşalık yapanlar kirli emellerine asla ulaşamayacaklardır. Sorunlarımızı çözerek, ihtiyaçları karşılayarak, kardeşliğimizi daha da yücelterek geleceğe hep birlikte yürümeye devam edeceğiz. Demokratik siyaseti her türlü sorunun çözüm zemini olarak görerek güçlendirmeye, diyalog ve uzlaşı kültürünü geliştirmeye devam edeceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi, dünyanın tüm ülkelerine, tüm milletlerine karşı samimi ve dostane bir yaklaşım içindedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, tıpkı bu aziz millet gibi, dostu için dost, düşmanı için ise bir azamettir. Başta komşularımız olmak üzere bölgemizde ve dünyada, barıştan, huzur ve istikrardan, dayanışma ve paylaşmadan başka hiçbir emelimizin olmadığını dostumuz da, düşmanımız da çok iyi bilmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ GENEL BAŞKANI VE MECLİS GRUBU BAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Dış politikamız elbette ki barış temeli üzerine inşa edilmiştir. Kendi halkına zulmeden, kardeşlerimize kasteden, halklara baskı uygulayan, özgürlükleri kısıtlayan hiçbir yönetime karşı sessiz ve tepkisiz kalamayacağımız da açıktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Türkiye Cumhuriyeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, kendi ulusal menfaatlerini en yüksek hassasiyetle korumakla birlikte, vicdani, insani ve evrensel değerleri her türlü siyasi hesabın üzerinde tutar. Hiçbir ülkenin toprağında gözümüzün olmadığını, hiçbir ülkenin iç işlerine karışmayacağımızı herkes çok iyi bilmelidir.

Yine barış adına, vicdan ve insani değerler adına, kardeş halklara yapılan saldırılara ve zulümlere de sessiz kalmayacağımız, tepkisiz kalmayacağımız, aynı şekilde, bilinmelidir.

Son dokuz buçuk yılda yaklaşık 3 kat büyüttüğümüz, rekor seviyede büyüme hızını yakaladığımız, her alanda yatırımları yoğunlaştırdığımız ülkemizi el birliğiyle daha da büyütmeye ve yüceltmeye devam edeceğiz. Güçlü ekonomisiyle, aktif ve barışçıl dış politikasıyla, kardeşlik, huzur, istikrar ve güvenlik içindeki aziz milletimizin, Türkiye'nin sembolü olan ay yıldızlı bayrağımız inşallah daha bir onurla, daha bir gururla, şanla ve şerefle dalgalanmaya devam edecektir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Çocuklarımıza çok daha parlak bir gelecek emanet etmenin kararlılığı içinde olduğumuzu, bu hedef peşinde umut yüklü olduğumuzu vurgulayarak sözlerimi bitirmek istiyorum. Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bütün istiklal kahramanlarımızı, şehit ve gazilerimizi, bu Mecliste görev yapmış bütün siyasetçilerimizi rahmetle, şükranla yâd ediyorum. Tüm çocuklarımızın, tüm dünya çocuklarının Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyor, teşekkür ediyorum. (AK PARTİ ve Bakanlar Kurulu sıralarından ayakta alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Erdoğan.