GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ASKERLİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:82)
Yasama Yılı:2
Birleşim:25
Tarih:29.11.2011

AK PARTİ GRUBU ADINA ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Sayın Başkanım,  değerli milletvekilleri; Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında grubum adına lehte söz almış bulunuyorum.  Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bedelli askerlik, Türkiye'de Osmanlı Dönemi'nden bu yana aralıklarla zorunlu askerliğe alternatif olarak süre kısalması karşılığı bir miktar bedel ödenmesi mantığına dayanan bir uygulamadır. Uygulamanın dayandırıldığı gerekçeler, ordunun ve devletin maddi ihtiyaçları ve bireylerin işlerini kaybetmemeleridir. Cumhuriyet Dönemi'nde de değişik zamanlarda bugüne kadar 10 defa bedelli uygulaması yapılmıştır. İnşallah bu 11'inci, bedelli uygulaması olacak. Uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından eşitlik ilkesini ihlal etmediğine dair karar 2004 yılında 2004/12 sayılı Karar numarasıyla verilmiştir.

Sayın milletvekilleri, Anayasa'mızın 72'nci maddesinde vatan hizmetinin her Türk'ün hakkı ve ödevi olduğu belirtildikten sonra, bu hizmetin Türk Silahlı Kuvvetlerinde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağının kanunla düzenleneceği belirtilmiştir.

Askerlik hizmetinin ne şekilde yerine getirileceğine ilişkin hususlar, 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu ile 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nda düzenlenmiş olup, bu hizmet bedelli veya dövizle askerlik uygulaması şeklinde de yerine getirilebilmektedir.

Sayın milletvekilleri, bildiğiniz üzere, bedelli askerlik uygulaması daha önce -1980 yılından sonrayı kastediyorum- 3 kez uygulanmıştır. 1987 tarihli 3358 sayılı ve 1992 tarihli 3802 sayılı Kanunlar ile büyük miktarlara ulaşan saklı, bakaya ve yoklama kaçağı birikiminin engellenmesi amaçlanmıştır. 1999 tarihli ve 4459 sayılı Kanun ile yapılan uygulama ise 17 Ağustos 1999'da yaşadığımız deprem felaketinde uğradığımız ağır kayıpların ve bu afet nedeniyle doğan zararların giderilmesine katkıda bulunmak amacını taşımaktadır.

Değerli milletvekilleri, 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 86'ncı maddesine tabi yoklama kaçakları ile aynı Kanun'un 89'uncu maddesine tabi bakaya sayılarının her geçen yıl arttığı gerçeğini hepimiz görmekteyiz. Bu birikimin engellenmesi amacıyla hazırlanan tasarıyla, otuz yaşından gün almış olan yükümlüler bedel ödemek ve temel askerlik eğitimine tabi tutulmamak suretiyle askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacaklar, haklarında saklı, yoklama kaçağı ve bakayadan dolayı idari ve adli soruşturma ve kovuşturma yapılmayacak ve başlatılmış olanlar ise sona erdirilecektir. Bu uygulamayla elde edilen gelir şehit yakınları, gaziler, muhtaç durumdaki erbaş ve er aileleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı dâhil olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup vazife malulleri ile emniyet hizmetleri sınıfına mensup vazife malullerine yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerinin finansmanında kullanılacaktır.

Değerli milletvekilleri, tasarıda öngörüldüğü üzere otuz olan yaş sınırı, terörle mücadelenin etkin bir şekilde yürütülmesine devam edilmesi, herhangi bir zafiyete meydan verilmemesi ve askerî hizmetin gerektirdiği, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu erbaş ve er sayısı dikkate alınarak belirlenmiştir. Diğer taraftan, askerlik hizmetinin gerektirdiği sonuçları doğurmadığından temel askerlik eğitimi uygulamasına son verilmiştir. Bu konuyu biraz sonra detaylı olarak açıklamaya çalışacağım. Yurt dışında oturma veya çalışma iznine sahip olarak işçi, işveren sıfatıyla veya bir meslek sahibi olarak çalışan vatandaşlarımızın askerlik hizmeti nedeniyle iş kaybına uğramamaları amacıyla getirilen dövizle askerlik hizmetinden ise her geçen yıl birçok vatandaşımız istifade etmektedir. Malumunuz olduğu üzere bu uygulama 20 Mart 1980 tarihinde 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 1'inci maddesinde yapılan bir değişiklikle yürürlüğe girmiştir. Geçen zaman içerisinde birçok vatandaşımız izin ve benzeri nedenlerle temel askerlik eğitimine katılmak için ülkemize gelemediğinden dolayı dövizle askerlik hizmeti kapsamından çıkarılmıştır. Askeralma Dairesi Başkanlığı verilerine göre 1980 yılından bugüne kadar yaklaşık 310 bin vatandaşımız dövizli askerlik uygulamasından yararlanmıştır.

Sayın milletvekilleri, biraz önce de açıkladığım gibi, 1980 sonrası üç kez yapılmış olan bedelli askerlik uygulaması neticesinde vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmiş olmasının yanı sıra söz konusu uygulamalardan devletin de ciddi bir gelir elde etmiş olduğu aşikârdır.

Şimdi izninizle geçmiş dönemlerden alınan sonuçlardan kısaca bahsetmek istiyorum. 1987 yılında 18.433 vatandaşımızın yararlandığı uygulamadan devletin toplam geliri 100 milyon Alman markı olmuştur. 1992 yılındaki uygulamadan 168 milyon Alman markı gelir elde edilirken, yararlanan vatandaşımızın sayısı 35.111'e çıkmıştır. Bir önceki uygulamaya oranla istifade edenlerin sayısında yüzde 91'lik bir artış göze çarpmaktadır.

Değerli milletvekilleri, Marmara depreminin yaralarını sarma amacıyla 1999 tarihinde yürürlüğe giren kanun doğrultusunda ise 72.290 vatandaşımız bu uygulamadan yararlanmış ve devletimizin kasasına 1 milyar 66 milyon Alman markı gelir olarak kaydedilmiştir. Öte yandan 1999 yılında bedelli askerlikten faydalanan vatandaşlarımızın sayısında da bir önceki, yani 1990'daki uygulamaya oranla yüzde 100'lük bir artış olduğunun altını çizmekte fayda görüyorum. Yani üç dönemi kıyasladığınızda aşağı yukarı doğrusal olarak her birinde ikiye katlayarak yüzde 100'lük artışlar devam etmiş görünüyor.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ olarak bedelli askerlikte olduğu gibi dövizle askerlikte de temel askerlik eğitiminin kaldırılmasının az önce de belirttiğim gerekçelere ek olarak kendi nam ve hesabına serbest meslek faaliyeti icra eden yükümlülerin iş yerleri kapanmak zorunda kalmadan askerlik hizmetlerini yerine getirmelerini sağlayacağı ve böylece yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın iş hayatını olumlu yönde etkileyeceğini değerlendirerek, dövizle askerlikle de birtakım yeni düzenlemelere imza atmış bulunmaktayız.

Bundan yola çıkarak, daha önce otuz sekiz yaş sınırını aşmayarak, 5.112 euro karşılığında yirmi bir gün temel askerlik eğitimini yerine getirmesi gereken yükümlü vatandaşlarımız ve otuz sekiz yaş sınırını aşan, aynı zamanda döviz bedeli olarak da 7.668 euro ödeyen yükümlü vatandaşlarımız olmak üzere, hepsi için de, yaş sınırı gözetilmeksizin, temel askerî eğitim almadan, yükümlülüklerini 10 bin avro karşılığında yerine getirmiş varsayacağız.

Böylece, yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın iş hayatında olumsuz bir etki yaratmamayı, aksine işlerini kolaylaştırmalarını amaçlamaktayız.

Otuz yaş sınırını aşan yükümlülerin tahminî sayısı, Millî Savunma Bakanlığımızın hesaplamalarına göre 460 bin kişi civarındadır.

Biraz önce arz ettiğim üç dönemdeki uygulamalardaki yüzde 100 artışları dikkate aldığımızda, en son 72 bin kişilik bir uygulamanın minimum 150 bin kişiye çıkacağını, şu andaki kredi ve bankalardan yararlanma olanaklarını da dikkate aldığımızda, bu 150 bin rakamının 200 binli rakamlara ulaşıp üzerine de çıkabileceğini tahmin ediyoruz. Dolayısıyla, 200 bin ve üzerinde bir vatandaşımız bu uygulamadan yararlandığında, biraz önce saydığım muhtaç durumdaki insanlarımıza 6 milyar liralık bir kaynağın yaratılabileceğini tahmin ediyoruz.

Saygıdeğer milletvekilleri -sözlerimi tamamlarken- bedelli askerlik ve dövizle askerlik için öngörülen bedelin fazla olduğu yönünde iddialar vardı. Dolayısıyla, bu konuya ilişkin bazı rakamlardan bahsetmenin faydalı olacağına inanıyorum.

Elimde, Türkiye İstatistik Kurumunun 1999 yılından 2010 yılına kadar millî gelir hesapları var. 1999 yılında yaklaşık 4 bin dolar civarında olan millî gelirimiz, yıllar içerisinde ekonomik krizlere bağlı olarak bazen azalmış, bazen artmış, 2010 yılı sonunda da 10 bin dolar olarak gerçekleşmiş. 2011 yılının rakamları ise Mart 2012'de açıklanacak. Bunun da 13 bin ila 15 bin dolar arasında -kişi başına gelirin- olacağını şu anda iktisatçılarımız tahmin ediyorlar.

Önce bedelli askerlik uygulamasına bakalım. 1999 yılındaki son uygulamayı baz alacağım. Bu yıl uygulandığında kişi başına gelir 3.907 dolar. 2010 yılı sonu itibarıyla kişi başına millî gelir 10.067 dolar. İkisini birbirine oranladığımızda artış yüzde 257; dikkatinize sunuyorum.

Diğer taraftan, bedelli askerlik ücretine baktığımızda?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Asgari ücreti söyle, bir üniversitedeki öğretim üyesinin maaşını söyle?

ŞİRİN ÜNAL (Devamla) - ?bedelli askerlik 1999 yılında Alman markı üzerinden hesaplanmış, 15 bin Alman markı. Bunu dolara çevirdiğimizde 8.064 dolar. Bugünkü para 30 bin lira, Hükûmetimizin belirlediği. 30 bini bugünkü kurdan dolara çevirdiğimizde 16.242. İkisini birbirine oranladığımızda matematiksel olarak artış yüzde 201. Biraz önceki artış, gelirdeki artış yüzde 257, buradaki artış yüzde 201. Dolayısıyla, aşağı yukarı 0,50 puanlık bir aşağıda kalmış görünüyor.

Dövizle askerlik uygulamasına göz attığımızda ise yine aynı şekilde gelirdeki artış yüzde 257. Vaktinizi almamak için tekrar etmek istemiyorum. Dövizle askerlik ücretleri de yaşa tabi olarak, biliyorsunuz, 5 bin euroyla 7 bin euroarasında değişmekteydi. Şu anda bu 10 bin avro olarak uygulanacak kanun Meclisimizden geçtiği takdirde. Bunları birbirlerine oranladığımızda ise ortalaması aşağı yukarı yüzde 171'lik bir artış öngörüyoruz ücrette.

Millî gelirdeki artış, tekrar ediyorum, yüzde 257 yani aşağı yukarı 100 puandan daha fazla.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bir akşamda 10 bin dolara çıktı?

ŞİRİN ÜNAL (Devamla) - Ben rakamları söylüyorum arkadaşım, siz değişik yerlerden alabilirsiniz.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Millî gelir değil, kişi başına harcama bu.

ŞİRİN ÜNAL (Devamla) - Bir cümle de 2011 yılı gelir tahmini yönüyle konuya yaklaşmak istiyorum. 2011 yılı gelir tahminimiz, kişi başına 13 bin ila 15 bin dolar arasında gerçekleşmesini umuyoruz. Tabii, bu Mart 2012'de yayınlanacak. Asgarisini, 13 bin doları baz aldığımızda gelirdeki artış yüzde 332. Yüzde 332 çok büyüktür. Yüzde 171?

İDRİS YILDIZ (Ordu) - TÜİK'in verilerinin yanlış olduğunu?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Asgari ücretliler kaç para alıyor?

ŞİRİN ÜNAL (Devamla) - Ben bitireyim arkadaşlar, siz de fikirlerinizi ifade edersiniz. Sizin de konuşma hakkınız olacak gene.

Sayın milletvekilleri, bir diğer husus olarak da temel askerlik eğitiminin devam edip etmemesi konusu tartışılıyor, bu konuda da müsaade ederseniz birkaç cümle söylemek istiyorum. Yirmi bir günlük temel askerlik eğitiminin kaldırılması yararlı olmuştur. Modern orduların savaş yöntemlerini, bir diğer ifadeyle harbe hazırlık eğitimini iki üç hafta içerisinde tamamlamak mümkün değildir. Nitekim, bu hususta hem iktidar hem de muhalefet milletvekilleri tarafından terörle mücadelede etkinliğin artırılması için profesyonel orduya geçiş ve mücadelenin profesyonel eğitim almış personel tarafından yapılması hepimiz tarafından dile getirilmektedir. Nitekim, bu kapsamda da Hükûmetimiz, seçtiği insanlarımızın şu anda eğitimlerine devam ediyor.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin eğitim birliklerinde yaklaşık 150 ila 200 bin bedelli askerin kısa dönemde eğitimi, teçhizi, iaşesi, iskânı, diğer uzun dönem askerlik yapan kardeşlerimizin üzerinde yaratacağı menfi moral bozuklukları dikkate alındığında ve bunların devlete getirdikleri yük dikkate alındığında bu yirmi bir günlük eğitimin kaldırılmasının çok faydalı olduğunu değerlendiriyoruz.

Sayın milletvekilleri, muhalefetimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerinin modernizasyonu, profesyonel ordu, vicdani ret gibi konuları da burada yaptığı konuşmalarda dile getirmişlerdir. Biz AK PARTİ Grubu olarak bunların bu kanunun kapsamı dışında olduğunu düşünerek burada bu konularda herhangi bir tartışmaya girmek istemiyoruz. Yeri ve zamanı geldiğinde, ileride bu konular hakkında da gerekli ve doyurucu açıklamaları yapacağımızı dikkatinize sunmak istiyorum.

Dolayısıyla, dediklerimizi özetlersek? Otuz yaş sınırı, hem Genelkurmay Başkanlığımız hem de Millî Savunma Bakanlığımız tarafından yapılan matematiksel birtakım hesapların sonucunda çıkmış bir değerdir, bir yaş değeridir. Bunun altında veya üstünde belirlenecek bir rakamın devletin ihtiyacını görmeyeceği kanısındayız. Bizce dolayısıyla otuz yaş uygulaması çok güzeldir. Bu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kadrolarının dolmasını sağlar, terörle etkin olarak mücadeleye devam etmemizi sağlar. Ayrıca, 1999'dan 2011 yılına kadar olan on iki yıllık bir birikimin, yaklaşık 460 bin kişinin de askerlik hizmetinin bir şekilde yapılarak eritilmesine kolaylık sağlar diye düşünüyoruz. Malumunuz, tabii, bu bir bedelli askerlik konusu. Bunun bedava olması da mümkün ve uygun değil diye değerlendiriyoruz.

Sayın milletvekilleri, altı madde ve dört geçici maddeden oluşan bu kanun tasarısının yasalaşmasını temenni ediyor, vatanımıza, milletimize, gençlerimiz ve bu gençlerimizin aileleri adına hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ  sıralarından alkışlar)