GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ GÜNDEMİNİN ?GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAİR ÖNGÖRÜŞMELER? KISMINDA YER ALAN (10/207) VE (10/358) ESAS NUMARALI İLE 17/4/2012 TARİH 4464 SAYI VE 18/10/2012 TARİH 6505 SAYI İLE ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZIN YAŞADIKLARI SORUNLARIN TESPİTİ VE ÇÖZÜMÜ KONUSUNDA GEREKLİ ARAŞTIRMALARIN YAPILMASI, BUNA GÖRE ALINACAK ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİNİN, GENEL KURULUN 15 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:104
Tarih:15.05.2013

MESUT DEDEOĞLU (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak engelliler konusu ve problemleriyle ilgili Meclis araştırma önergemiz hakkında söz aldım, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Türkiye'mizde 75 milyon yaşayan vatandaşımızın içerisinde maalesef 8,5 milyon engelli vatandaşımız bulunmaktadır. Bunların, tabii ki, iş istihdamı, sağlık problemleri, ulaşabilirlik konuları, eğitim konuları, spor yapmaları konusunda, maalesef üzülerek ifade etmeliyiz ki, çok büyük problemler yaşanmaktadır.

Bu engelli vatandaşlarımızı 4 ana grup altında toplamak gerekirse, bunları; görme engelli, zihinsel engelli, işitme engelli ve bedensel engelli olarak 4 grup altında topluyoruz.

Bunların en büyük problemlerinden bir tanesi bedensel engelli grubunun ulaşabilirlik, evden dışarıya çıkabilme konularıdır. Bunlarla beraber en büyük problemleri yine eğitim konusu, 4 engelli grubunun arasında bulunan en büyük problemleri, çünkü gerekli eğitimleri alamamaktadırlar.

Bunların en büyük yine problemlerinden bir tanesi, zihinsel engellilerin evde saklı kalması, kimseye gösterilmemesi, evden dışarıya çıkmaması konusudur.

Fiziksel engelliler konusunda ve görme engelliler konusunda en büyük yaklaşabilirlik ve vazife düşen kesim yerel yönetimlerimiz. Yerel yönetimlerimizle ilgili 5378 sayılı -daha önceden bu Mecliste çıkan- Kanun maalesef yedi yıl içerisinde genel anlamda bir şey yapılamamış ve üç yıl daha uzatma sistemine girerek 7/7/2015 yılına kadar yerel yönetimlerin fiziki ve görme engellilerin kullanabilecekleri mekânları yerine getirmeleri konusudur. Yedi yılda hiçbir şey yapılmayan bu sistemde, son önümüzdeki iki buçuk yılın içerisinde neler yapılacak, onu da hep beraber göreceğiz. Ama, bunların bir an önce yapılması lazım. Gelişmiş ülkelerin en önemli noktaları engellilerine verdiği değerlerdir. Bir ülke engellisine ne kadar değer veriyorsa, onun eğitimiyle ilgili, rehabilitasyonuyla ilgili, yapmış olduğu sporlarla ilgili, daha doğrusu ona da vermiş olduğu değerler ne kadar ön plandaysa, ne kadar başarılıysa o ülke gelişmiş ülke denilebilinecek standarttadır.

Şimdi, tekrar Türkiye'ye baktığımız zaman, engellilerin birçok problemlerini hep beraber gözleyebiliyoruz günlük yaşantımız da dâhil olmak kaydıyla. Okullarına bakıyoruz, okullarda kaynaştırma eğitimi olsun mu, olmasın mı; yoksa özel zihinsel engelliler okulu olsun, görme engelliler okulu olsun, ayrı ayrı okulları mı olsun, birleşik okulları mı olsun, bugün olmuş hâlâ karar vermiş değiliz. Dünyada doğru bir tanedir. Dünyada doğru neyse o kararı verip Türkiye'de de biz bunları uygulatmak zorundayız.

Engelliler acınacak insanlarımız değildir. Engellilere, sadece, imkân tanımak mecburiyetindeyiz, bunu da bu Parlamento olarak buradan çıkacak kanunlarla yapmak zorundayız. Engellilere imkân verdiğimiz takdirde onların başaramayacağı hiçbir şey yoktur.

İmkân verilen bir konudan bahsetmek istiyorum sizlere. Engellilerin spor yapmaları konusunda şu son yıllarda, özellikle bir on-on beş yılların içerisinde engelli spor federasyonlarının kurulmasıyla ilgili onlara verdiğimiz imkânlarla dünyada, Avrupa'da ve olimpiyat ve paralimpik oyunlarında birçok başarıyı da Türkiye'ye getirdiler. Ay yıldızlı bayrağımızı göndere çıkarttılar ve İstiklal Marşı'mızı okutturdular.

Bedensel engelliler... Bu konuyla ilgili 2000 yılında kurulan 4 engelli federasyonuyla, özellikle tekerlekli basketbolda, halter branşlarında, okçulukta dünyada, Avrupa'da ve paralimpik oyunlarında başarılar getirildi. Görme engelliler oyununda, keza yine bu şekliyle, 2000 yılında kurulan federasyon, Türkiye'de takım hâlinde ilk defa 2012 Londra Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'nda da madalya geldi ve takım hâlinde bir ilkleri yaşattılar. Demek ki imkân verdiğimiz zaman engellilerin yapamayacakları, başaramayacakları hiçbir konu yoktur. Keza zihinsel engelliler, keza işitme engelliler... Bunlar da Avrupa'da, dünyada ve olimpiyatlarda, paralimpik oyunlarında Türkiye'de çok güzel mutlulukları, başarıları bizlere yaşattılar. Eğer bu imkânları onlara sağlamaya devam edersek daha çok başarı, daha çok madalya ve İstiklal Marşı'mız göklere çıkmak kaydıyla bizleri çok mutlu edeceklerdir. Yeter ki bunlara yardımcı olalım, bunların önlerini açalım.

Şimdi "Eğitim." dedik. Eğitimden sonra bir bakıyorsunuz, eğitimini almış, ortaöğretimi bitirmiş veya liseyi bitirmiş; bundan sonra bu engellimiz ne yapacak? İş istihdamı... İş istihdamı konusunda 8,5 milyon engellimizin sadece ve sadece 20 bin küsuru iş bulabilmiş, gerisi, maalesef, evde oturmak zorunda; gerisi, dışarıya çıkabilen -ki çıkabiliyorsa eğer- sokaklarda dolaşmak zorunda veya derneklerinde vakit geçirmek zorundadır. Bunlara iş istihdamı yaratmak mecburiyetindeyiz, bunlara yardımcı olmak mecburiyetindeyiz.

Şimdi, daha önce çıkmış bir kanunumuzla özel sektörde ve kamu kuruluşlarında yüzde 4 ve yüzde 3 işe alma mecburiyetleri var. Şimdi, devlet bunu uygulamıyor, maalesef uygulamıyor. Özel sektör de takip ediyor tabii ki haklı olarak. Devlet uygulamadıktan sonra bu kanunu özel sektör de bunu uygulamamak için kırk dereden suyu getiriyor.

Şimdi, Meclis olarak, tüm gruplar olarak bunun yüzde 3 ve yüzde 4 işe alma, iş istihdamı sağlama noktasında, Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili olarak ve grubu olarak bu rakamın yüzde 7'ye çıkması noktasında daha önce bir kanun teklifi vermiştim. Gelin, hep beraber bir olalım, bu engellilere iş istihdamı sağlaması noktasında bu kanun teklifimizi hep beraber kanunlaştıralım. Ortaöğretimi, liseyi bitirdikten sonraki engellilerimiz yüzde 7 oranında, iş istihdamı sağlama anlamında, özel sektörde ve kamu kuruluşlarında işe başlasınlar. Evde durmaktan, kendini dinlemekten ve engelliyken bu sıkıntıları düşünmekten dolayı tekrar ikinci bir engelli olmama konusunda onlara yardımcı olalım. Hep beraber, buyurun, bu kanunu çıkaralım; ki, kanunumuz daha komisyona bile girmedi, kendi hâlinde bekleyip durmaktadır.

Bununla beraber, fiziksel engellilerin en büyük sorunlarından bir tanesi: Bugün, hâlâ, gelişmiş bir ülke olarak telakki ettiğimiz Türkiye'de mavi kapak topluyoruz ve sembolik fiyatlarla satılan tekerlekli arabalar, tekerlekli araçlar mavi kapak toplamak suretiyle vatandaşlarımıza dağıtılıyor. Gelin bunu hep beraber, devlet eliyle yapalım. Hatta hatta öyle bir devlet eliyle yapalım bunu ki, bunun fabrikasını -ithal geleceğine- Türkiye'ye kuralım, akülü arabayı imal ettirelim, bunu teşvik edelim, evden çıkamayacak olan engellilerimize de bir noktada yardımcı olmuş olalım. Devlet olarak bunları sağlayalım, hep beraber engellilerimize yardımcı olalım.

Şimdi, bazı kanunları çıkarıyoruz engellilerle ilgili, sonradan, onları rahatlatma anlamında çıkardığımız kanunları tekrar zorlaştırıyoruz. Nedir? Bunlardan bir tanesinin örneğini vermek istiyorum: Yurt dışından getirdikleri arabaları beş yıl içerisinde satamazlar. Tamam, pekâlâ, böyle bir kanun çıkmış ama şimdi bu on yıla çıktı. Bu, engellilere yapılan bir eziyettir, bir haksızlıktır. Bunları, bu kanunları çıkarırken çok dikkat etmemiz lazım. Onlara yardımcı olma noktalarında, her noktada onlara destek olmamız gerekiyor.

Bunların dışında, bir engellinin engelli olup olmadığının kararının verilmesi noktasında -Türkiye'de 81 şehrimiz var- değişik hastanelere gidiyor ve değişik raporlar çıkıyor engellilerimizin karşısına. Bir tarafta engel durumu yüzde 40, bir tarafta yüzde 60, bir tarafta yüzde 80 olarak bunlar çıkabilmektedir ve bunlar sıkıntıya düşürmektedir, engellilerimizi bir kez daha yıkıma uğratmaktadır.

Bu konularla ilgili önerimiz şudur: Türkiye genelinde engellilerin engellilik kalifikasyonunu ölçebilecek uluslararası bir hastane kuralım. Bu hastaneye gelsinler engellilerimiz, engel durumlarını burada tespit etsinler doktorlarımız, uzman doktorlarımız ve Türkiye'de böyle bir kargaşalığa sebep verilmesin diye düşünüyoruz. İşte, çözüm önerisi de budur. Bunların hepsi Parlamentoda birlik, beraberlik olarak çıkartılacak kanunlardır. Bunlar da zor değildir, yeter ki iktidar bunu istesin. Bizler muhalefet olarak, Milliyetçi Hareket Partisi olarak engellilerin her noktasında onlara yardım etmeye hazırız.

Bu düşüncelerle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (MHP, AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)