| Konu: | BDP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 15.05.2013 |
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Barış ve Demokrasi Partisinin grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunuyorum.
Barış ve Demokrasi Partisinin hatibi burada cezaevindeki şartlara ilişkin tamamen mücerret, soyut iddialarda bulundu. Gönül isterdi ki somut bir şeyler ortaya koyabilsin onun da cevabını verebilelim.
Diğer taraftan, Cumhuriyet Halk Partisinin hatibi de münferit bazı iddialardan bahsetti. Bu münferit iddialar tabii ki ciddidir, dikkate değerdir, bunların da üzerine gidilmelidir, üzerine de gidiliyor.
Diğer taraftan, ceza infaz rejiminin iki yapısı, altyapısı olmak durumundadır. Biri hukuki altyapı, infaz rejiminin hukuka uygun, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'ndeki şartlara uygun olarak infaz rejiminin uygulanması açısından bir, cezaevi şartları nedir fiziki olarak, ikincisi hukuki altyapı nedir? Buna bakmak gerekiyor.
Ceza infaz rejiminde ceza, güvenlik tedbirlerinin infazına dair hukuk mevzuatımızda bu kurallar hükümlülerin ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, doğum, felsefi inanç, millî ve sosyal köken ve siyasi veya diğer fikir yahut düşünceleriyle, ekonomik güçleri ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılmaksızın ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınmaksızın uygulanır. İnfazda zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz. Bu temel doktrin. Hukuk mevzuatlarında, bütün infaz rejimlerindeki ideal hedef budur. Cezaevlerimizde evrensel kurallara, bu kurallara riayet edilmektedir azami ölçüde; aksine bir iddia varsa üzerine gidilmelidir, gereği yapılmalıdır hukuk ve ceza sisteminde. Zaten bizim mevzuatımızda da gerekenler yapılmaktadır.
Diğer taraftan, teknik altyapıya ve ceza infaz rejimimizdeki hukuki altyapıya ilişkin değerli hukukçu Bartın Milletvekili Sayın Yılmaz Tunç da burada gereğini söyledi, kapsamlı bir bilgi verdi. Kendisine de bu konuda teşekkür ediyoruz.
Birleşmiş Milletlerin ve Avrupa Konseyi standartlarını karşılamayan... Özellikle Cumhuriyet Halk Partili hatibin iddialarına cevaben söylüyorum. Burada AK PARTİ hükûmetleri döneminde yapılan cezaevleriyle övünmekten ziyade Avrupa Konseyinin ve Birleşmiş Milletlerin ceza infaz hukuku rejiminin insan haklarına ve hukuka, haysiyetine, mahkûmların ve tutukluların haysiyetine, onurlarına halel gelmeksizin infaz rejiminin ifa edildiği bir altyapıyı oluşturmak babından modern cezaevleri inşa edilmiştir. Buradaki kasıt budur. Avrupa İnsan Hakları ve Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyinin konseptinde belirtilen standartlarına riayet uygulamasında karşılığı olmayan 209'a yakın cezaevi kapatılmıştır. Bu manada 68 cezaevi yapılmıştır. Burada cezaevi sayısıyla övünmekten ziyade cezaevlerinin tutukluların ve hükümlülerin infaz rejimine, infaz hukukuna uygun şartlarını haiz cezaevi yapılmaktan bahsedilmiştir. Model çocuk cezaevlerini infazdaki insani uygulamalara da riayet edecek şekilde dizayn edilmiştir.
Netice olarak hükûmetlerimizin işbaşına gelmesiyle cezaevi şartlarının düzenlenmesiyle ilgili her türlü adımlar atılmıştır. Cezaevlerinin evrensel olarak denetlenmesinde ortaya çıkan raporlarda cezaevlerimiz takdir edilmiştir. Mahkûm ve tutukluların insan haklarına saygılı infaz rejimiyle cezalarını çektikleri fiziki ve hukuki altyapı hükûmetlerimiz döneminde inşa edilmiştir.
Yine ana dilde savunma ve ana dilde görüş yasağı... Özellikle Başbakanımızın genelgesiyle ana dilde görüş yasağı kaldırılmıştır. Ana dilde savunma hakkı ise Cumhuriyet Halk Partisinin ve Milliyetçi Hareket Partisinin bütün engellemelerine rağmen Meclis Genel Kurulunda yasalaşmıştır.
Koşullu salıverilmelerine bir yıl veya daha az süre kalan hükümlülerin denetimli serbestlik imkânlarından yararlanması sağlanmıştır. Bu vesileyle 21 bini aşkın hükümlü bu hukuki rejimden yararlanmıştır. İnancı gereği veya vejetaryen gibi özel nedenlerden dolayı beslenmelerinde sıkıntı çeken mahkûm ve tutukluların beslenme rejimine ilişkin Adalet Bakanlığı gerekli yönetmeliği çıkarmıştır.
Yine, burada cezaevindeki mahkûm ve tutukluların tedavisine ilişkin hadiseden bahsetti Barış ve Demokrasi Partisi hatibi. Burada özellikle Adalet Bakanlığıyla Sağlık Bakanlığı arasındaki protokol gereğince bunların tedavi giderleri devlet tarafından karşılanmaktadır. Hastalananın cezaevindeki ilgili cezaevi polikliniğinde tedavi edilmek üzere tedavisine başlanıyor ancak eğer oradaki şartlar sıhhi tedaviye ihtiyaç vermeyecek nitelikte ise bunun doktor raporuyla sabit kılınması hâlinde dışarıdaki hastanelere sevkinde de gerekli kolaylıklar sağlanmaktadır.
Yine, hükûmetlerimiz döneminde Avrupa Birliği uyum çalışmaları çerçevesinde "işkenceye sıfır tolerans politikası"nı geçirerek işkencenin önlenmesi ve bu yöndeki iddiaların ortadan kaldırması için tüm yasal mevzuat değiştirilmiştir. Bu arada yine işkenceye zaman aşımını da bu Genel Kurul yasalaştırmıştır.
Ceza infaz rejiminin sağlanmasındaki fiziki şartlar ve hukuki altyapının oluşturulması noktasında bunun denetlenmesi 135 bağımsız izleme kurulları ve 141 infaz hâkimliğinin yanı sıra uluslararası düzeyde ise Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi ve Birleşmiş Milletlerin İşkenceyi ve Aşağılayıcı Muameleyi Önleme Komitesinin denetimi altındadır.
Yine, Türk hukuk sisteminde cumhuriyet savcıları, adalet müfettişleri, insan hakları kurulları, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu alt komisyon kurmuştur. Bu minvalde buradaki komisyona katılanların temel değerlendirmesine baktığımızda büyük bir oranını sivil toplum örgütlerinden oluşan sivil bir inisiyatifle denetlemesi sağlanmaktadır.
Netice itibarıyla fiziki şartları modern, insanca yaşamayı ve infazın insan haysiyetine yakışır gerçekleşmesini sağlayacak şekilde dizayn edilmiş ve bu şekilde infaz rejimi tahakkuk ettirilmektedir.
Bu nedenle Barış ve Demokrasi Partisinin grup önerisi gündemi değiştirmeye matuf, gündemi uzatmaya matuf bir öneridir, soyuttur, mücerrettir. Bu nedenle Genel Kurulun takdirlerine arz ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)