GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:96
Tarih:18.04.2012

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 198 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın tümü üzerinde lehte konuşmak üzere söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ayrıca dün bir doktor arkadaşımızın hunharca öldürülmesini de kınıyor, aileye de başsağlığı diliyorum.

Ülkemizde yaşanan hızlı sanayileşme ve gelişme sonucu 1961 Anayasası'yla ortaya çıkan, 15/10/1961 tarihinden önce tarım alanları ve toplu yerleşim alanlarına dönüşen orman alanlarının orman sınırları dışına çıkarılması düzenlemesi olmuştu. 1982 Anayasası'yla 170'inci maddenin birinci fıkrasındaki düzenlemeyle de orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin ne şekilde değerlendirileceğine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi, orman içinde veya bitişiğindeki köylerin kalkındırılması, ormanların bütünlüğünün korunması, gözetilmesi ve işletilmesi köylülerin devletle iş birliği arasındaki ilişkinin kurulması, yine bilim-fen olarak orman olarak muhafaza öngörülmeyen yerlerin tespiti, bunların devlet eliyle yapılması zorunluluk hâline gelmiştir. Akdeniz, Ege, Marmara bölgelerinde orman kadastro işlemleri tamamlanmış olup Hatay ile İstanbul arasında kalan, orman dışarısına çıkarılan, toplam yüz ölçümü 190 bin hektar olarak bulunan yerler narenciye, muz, zeytinlik, seracılık, kısaca tarım alanı olarak kullanılmaya başlanmıştır. 31/12/1981 tarihinden önce ve bu tarihten günümüze kadar bilim, teknik, fen bakımından orman niteliğini kaybetmiş olan tarla, bağ ve zeytinlik 410 bin hektar kadardır. Bu alanlar on ilâ otuz yıldır hiçbir bedel ödemeden kullanıcıların tasarrufu altındadırlar, gayrikanuni olarak da birbirlerine alınıp satılabilmektedir. Ormana geri dönüşümü mümkün olmayan bu arazilerin çarpık yapılaşması söz konusudur ve yüksek maliyetler getirmektedir. Devlet ayrıca vergi almamaktadır. Vatandaşlar arasında ise uzun süreli ihtilaflar meydana getirmiştir. Tüm bu problemlerin çözülebilmesi için yeni bir kanuna ihtiyaç vardır. O açıdan bu kanunu yapmış buluyoruz. Buna göre bu alanların satılmasını öngören bir rayiç bedel üzerinden satılabilme hakkı getirilmiştir. Sağlanacak mali kaynak önce nakledilen orman köylülerine harcanacak, daha sonra yeni ormanların yapılması sağlanacaktır. Ayrıca hazineye ait tarım arazileri usul ve esaslar içerisindeki 1995 tarihli 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkındaki Kanun'un yürürlükten kaldırılarak bu arazilerin satışına ilişkin usul ve esasları yeniden belirlemek amacındadır.

Kanunun memleketimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)