GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:96
Tarih:18.04.2012

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kanunun artık son maddelerine geldik. Ben üzülerek bir şeyi ifade etmek istiyorum, sizlerle paylaşmak istiyorum. Şimdi, Sayın Bakan buraya çıktı, on dakika söz aldı. Ben veya Genel Kurul da sandı ki bu kanun tasarısıyla ormanlarımıza ne katkı konacak, orman köylülerimize ne katkı konacak, bunun olumlu ve olumsuz yönlerini eleştirirken bir baktık ki reklamlar kısmına girdik.

Bakın, değerli milletvekilleri, "Dünyada orman varlığını artıran ender ülkelerden bir tanesi Türkiye'dir." diyoruz fakat burada kerameti kendimizde bulmamızın çok bir mantığı yok. Orman varlığımızın artmasının nedeni nüfus hareketliliği ve sosyal politikalardır. Nedir? İşte, içimizde Kastamonu'dan, Bolu'dan, Zonguldak'tan, Karabük'ten ve Anadolu'nun çeşitli yerlerinden milletvekillerimiz var. Bu yerlerde daha önceden nüfusun büyük çoğunluğu köylerde yaşadığı için ormanlarda açmalar yapmış. Bunlar zaman içerisinde İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlere göç etmişler, bu yerleri terk etmişler ve bu yerlerde kendiliğinden uçan tohumlar neticesinde ormanlar oluşmuş.

AHMET YENİ (Samsun) - Kendi kendiliğinden, öyle mi?

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Bu bir realite. Bak, şimdi sen teknik konuyu bilmiyorsun, orada Orman Genel Müdürü?

AHMET YENİ (Samsun) - Kendi kendine mi oluşmuş yani?

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Evet, kendiliğinden oluşuyor. Bak, sen konuyu bilmiyorsun, bilmediğin konuya yerinden müdahale etme.

AHMET YENİ (Samsun) - Bizim köyde orman var!

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Her şeye müdahale eder o, onun bilmediği şey yoktur.

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Tohumlar uçarak yan tarafta, boş bulduğu yerde genç fidanlar gelir, fırça gibi gençlikler gelir. Bunları bilmiyorsan oturduğun yerden cevap vermeyeceksin.

İkincisi, bakın, bir şey söyleyeceğim?

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Bilmediği şey yoktur, her şeyi bilir o!

AHMET YENİ (Samsun) - Samsun'da yeni ağaç dikilmiş.

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Dinleyin, dinleyin, önce dinlemesini bilin.

Şimdi, kadastro çalışmaları ve amenajman planları yapıldıkça orman alanları çıkar. İşte Elitaş burada, Kayseri'nin orman alanı, kadastro çalışmaları yapıldıktan sonra 100 bin hektardan 200 bin hektara çıktı. Bu yeni bir ağaçlandırma değil, mevcut ormanlar tespit edilmemiş fakat kadastro çalışmaları yapılınca bu ortaya çıkıyor, bunlardan da artıyor.

Bir üçüncüsü de nedir? İşte, yüz yetmiş beş yıllık geleneğe sahip orman teşkilatının özverili çalışmalarının neticesinde de ormanlarımızdaki artıştır. Bunların adını doğru koymak lazım.

Bakın, şimdi bir şey ifade edeceğim, aynen Meclis tutanağından okuyorum, Sayın Bakan çıktı, diyor ki: "Ayrıca 19 bin hektar da badem başlattık, bunlar bizden önce yoktu." Sayın Bakan, Türkiye'nin diğer taraflarına hiç gitmeyeceğim; Ankara'da -Bakanlık merkezi- şu İmrahor'a bir gidin, Kırkkonaklar'a gidin, Hüseyingazi'ye gidin, Pursaklar'a gidin, orada binlerce hektarlık badem ormanlarını göreceksiniz. 1992'de Ankara'da Orman İşletme Şefiyken, benim şeflik yaptığım dönemde 100 bin, 200 binin üzerinde badem ağacı dikildi yani 1984, 1985'lerden itibaren burada yeşil kuşak çerçevesi içerisinde milyonlarca fidan dikildi. Yani "Bizle başlıyor." demişsiniz, size yanlış bilgi veriliyor. Hatta Söğütözü'ndeki Bakanlığınızın penceresinden bir bakın, Gazi Orduevi'nin arkası var, orada badem ağaçlarını göreceksiniz. Ne zaman dikilmiş? 1983'te, 1984'te, 1985'te, 1990'da. Yani sizle başlamıyor, bizle başlıyor.

Ceviz, aynı şekilde, gidin, Türkiye ormanlarında -Orman Genel Müdürü burada- bir sürü görebilirsiniz.

Bal ormanı? Bal ormanlarıyla ilgili, akasya ağacına kadar Türk ormancısı milyonlarca ağaç dikti. Türkiye'nin çam balının yüzde 90'ı Muğla ormanlarından karşılanıyor. Yani yeni bir şeyler yapmayı anlatıyorsunuz, şimdi bunlara gerek yok. Bunları doğru tespit etmemiz lazım. Türkiye'deki sosyal hareketlilik ormanların lehine gelişirken bunları doğru tespit edersek doğru sonuca varırız.

Ben söylediğimde haklılık payına varıyorum yani Ankara'da dizinizin dibindeki bademleri görmüyorsunuz, yeni bir eylem planı başlatmış gibi, yeni bir badem seferberliği başlatmış gibi millete burada anlatıyorsunuz. Ben 1991'de 100 binin üzerinde diktim, kayıtlarınızda vardır, bakın. 1982'de, 1983'te başladı bunlar. İşte, ormancılarla çalışmazsanız Bakanlık katında bu tür hataları yapmaya devam edersiniz.

Son olarak şunu söyleyeceğim: Sayın Bakana hodri meydan çekiyorum. Bakın, biraz önce "Büyükşehir Belediyesi 29 milyon lira ödedi." dedi.

Değerli milletvekilleri, metreküpü ne kadar biliyor musunuz İstanbul'da? Tarife bedeli -bu, Orman Genel Müdürlüğünün ve Orman Bölge Müdürlüğünün belirlediği- 30, 40 kuruş. Bu, piyasada bunun 10 ile 20 katı arasında gidiyor. Yani ne demektir? Eğer sizin rakamlarınıza göre Orman Genel Müdürlüğüne 29 milyon lira para alınmışsa demek ki bunun piyasadaki hacmi 300 trilyon ile 600 trilyon civarıdır. Bu noktada -eğer kendinize güveniyorsanız- gelin?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - ?tarafsız Meclis araştırması yapalım, hodri meydan, bunları inceleyelim. Var mısın Sayın Bakan, hodri meydan! Tarafsız Meclis araştırması, buyurun, kendinize güveniyorsanız. (MHP sıralarından alkışlar)

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Çok cüzi para?

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yılmaz.