GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HATAY'IN REYHANLI İLÇESİNDE YAŞANAN SALDIRILARA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:103
Tarih:14.05.2013

İÇİŞLERİ BAKANI MUAMMER GÜLER (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hatay ilimizin Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013 Cumartesi günü meydana gelen ve hepimizi derinden üzen olayla ilgili olarak yüce Meclisi bilgilendirmek üzere söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

11 Mayıs 2013 Cumartesi günü, saat 13.21 ve 13.23 sıralarında, Reyhanlı ilçesi belediye ve PTT binaları önüne daha önceden park edilmiş, bomba yüklü iki aracın infilak etmesi sonucu maalesef 51 vatandaşımız -ve içinde Suriyeliler de var tabii ki- hayatını kaybetmiş ve 151 -gene içinde Suriyeli olanların- vatandaşımız da yaralanmıştır Olayda kullanılan iki aracın büyük miktarda fabrikasyon plastik patlayıcı etken maddesi olan RDX kullanılarak hazırlanmış bombayla yüklü olduğu ve muhtemelen uzaktan kumandalı düzeneğin patlatılması sonucu saldırının gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Hâlen 12'si ağır olmak üzere 40 vatandaşımızın tedavileri devam etmektedir. Ağır yaralıların büyük bir çoğunluğu hayati tehlikeyi atlatmış bulunmaktadır ve hâlen 4'ü yoğun bakımdadır.

Öncelikle, bu insanlık dışı, menfur terör olayını şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Hayatını kaybeden kardeşlerimize yüce Allah'tan rahmet, yakınlarına ve yüce milletimize sabır ve başsağlığı diliyoruz. Tedavilerine devam edilen yaralı kardeşlerimize de acil şifalar temenni ediyoruz.

Hayatını kaybeden 51 kişiden şu ana kadar 43'ünün kimlik tespiti tamamlanmıştır. Bunların 38'i Türk vatandaşıdır, 5'i Suriyelidir, diğer 8 kişinin kimlik tespit çalışmaları devam etmektedir.

Bu üzücü olayın hemen akabinde devletin bütün birimlerince olaya vaziyet edilmiş, insanlarımızın acil ihtiyaçlarını karşılamak üzere her türlü tedbir alınmıştır. Hükûmetimiz Reyhanlı'nın yaralarını hemen sarmaya ve saldırının izlerini tamir etmeye başlamıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün yaşanan diğer bir acı olayda da Amasya Merzifon 5'inci Ana Jet Üst Komutanlığına ait bir adet F-16/C savaş uçağı saat 14.15'te Osmaniye, Hatay ve Gaziantep illerinin kesiştiği bölgedeki görev uçuşu esnasında düşmüştür. Arama kurtarma ekiplerinin çalışmaları sonucunda akşam saat 21.20 sıralarında şehit Hava Pilot Üsteğmen Hamza Gümüşsoy'un naaşına ulaşılmıştır. Şehit pilotumuza da Allah'tan rahmet, yakınlarına, Hava Kuvvetlerimize, Türk Silahlı Kuvvetlerimize, Aksaraylı hemşehrilerine sabır ve başsağlığı diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Reyhanlı olayının hemen akabinde benim de içinde bulunduğum, Başbakan Yardımcımız, Adalet Bakanımız, Sağlık Bakanımız ve milletvekillerimizden müteşekkil bir heyetle birlikte olay yerine derhâl gidilerek gelişmeler yakından takip edilmiştir. Olaydan hemen sonra Bakanlık merkezi, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile Hatay Valiliği ve Reyhanlı Kaymakamlığında acil kriz merkezleri oluşturulmuş, yirmi dört saat esasına göre faaliyet icra edilmiştir. Zanlıların kaçma ihtimaline karşı sınır kapıları kapatılarak birimler teyakkuza geçirilmiş, araç giriş-çıkışları kontrol altına alınmıştır. Ayrıca, barınma merkezlerinde misafir edilen Suriyelilere yönelik herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için gerekli güvenlik önlemleri de aldırılmıştır. Reyhanlı'da yaşanan bu hain saldırı sonrası ilçede yaşayan Suriyeliler de, talepleri üzerine, 700 kişi Adıyaman, Nizip ve Akçakale barınma merkezlerine nakledilmişlerdir.

Reyhanlı ilçesine olay günü itibarıyla gerek il merkezi ve çevre ilçelerden gerekse civar illerden 2 bine yakın güvenlik görevlisi takviye kuvvet olarak görevlendirilmiştir. Meydana gelebilecek istenmeyen olayların önlenmesi ve provokasyonlara meydan verilmemesi için ilçede bulunan sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleriyle görüşme yapılmıştır ve burada ifade ediyorum, provokasyonlara alet olmayan Reyhanlılı ve Hataylı hemşehrilerimize, örnek teşkil eden bu sağduyulu davranışları dolayısıyla, yüce Meclisimizin huzurunda şükranlarımızı sunuyorum.

Yine, siyasi partilerimizin sayın genel başkanlarına, grup başkan vekillerine ve bölge milletvekilleri başta olmak üzere bütün milletvekillerimize, bölgeye giderek halkımızın acısını paylaştıkları için, ayrıca teşekkürlerimi ifade ediyorum.

Değerli milletvekilleri, olayın oluş anından itibaren Sağlık Afet Koordinasyon Merkezince 22 adet 112 ambulansı, 2 ulusal medikal kurtarma ekibi, il dışı hasta nakilleri için 3 adet uçak ambulans görevlendirilmiştir.

Hatay Valiliğince yapılan hasar tespit çalışmaları neticesinde 452 iş yeri, 62 araç, 11 kamu binası ve 293 konutun hasar gördüğü anlaşılmıştır. Çalışmalar tamamlandıktan sonra vatandaşlarımızın her türlü maddi zararları 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında en kısa sürede ve tümüyle karşılanacaktır.

Bu meyanda, yaralanan vatandaşlarımızın tedavi giderleriyle evleri, iş yerleri, araçları ve eşyalarıyla ilgili zararları da bütünüyle karşılanacaktır.

Başbakanlık tarafından acil ihtiyaçları karşılamak üzere hemen 7,5 milyon TL Hatay Valiliği emrine gönderilmiştir. Bu sadece acil ihtiyaçların karşılanması içindir, karşılanacaktır, diğer zararlar bunun dışındadır.

Ayrıca, hayatını kaybedenlerin yakınlarıyla sakatlanan ve yaralanan vatandaşlarımıza tazminat ödenecektir. Yaşamını yitiren vatandaşlarımızın mirasçılarına ve malullere de maaş bağlanacaktır.

Reyhanlı'da zarara uğrayan esnafımızın sigorta ve vergi ödemelerinin ertelenmesi için Başbakanlığımızca gerekli talimat verilmiştir.

Değerli milletvekilleri, hiç kimsenin şüphesi olmasın ki devletimiz her türlü zararı karşılamaya muktedirdir ve bunu da en kısa sürede gerçekleştirecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Suriye'de yaşanan iç çatışmalar nedeniyle ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli sığınmacılara kapımızı, biliyorsunuz, açtık. Onlara her türlü insani yardımı yapmaktayız. Bugüne kadar 8 ilimizde kurulan 17 barınma merkezinde Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapılmaktadır, geçici koruma sağlanmaktadır; son çıkarılan kanun mucibince, tam teknik tabiriyle geçici barınma sağlanmaktadır. Kamplarımızda ikamet eden yaklaşık 200 bin kişi için barınmanın yanı sıra gıda, sağlık, eğitim, haberleşme, bankacılık, ibadet ve sosyal faaliyetler kapsamında her türlü imkân sağlanmaktadır. 1.500'den fazla öğretmenin görev yaptığı kamplarda 29 bini aşan Suriyeli öğrenci dersliklerde eğitim görmektedir. 27 bin yetişkin için de kurslar açılmıştır. Günlük ortalama 6 bin poliklinik hizmetleri verilmektedir, bugüne kadar 1 milyondan fazla poliklinik hizmeti gerçekleşmiştir. Öte yandan, barınma merkezlerinde bugüne kadar da 3 binden fazla sağlıklı bebek dünyaya gelmiştir.

Suriye'nin kuzeyinde yoğunlaşan şiddet olaylarının bu bölgelere insani yardım ulaştırılmasında bazı güçlüklere neden olmasından dolayı AFAD, uluslararası hukuka uygun olarak sınırın sıfır noktasında kurduğu 8 yardım kabul merkezinde insani yardım dağıtımını koordine etmekte, Türk Kızılayı da temel ihtiyaç ve sağlık malzemesi yardımlarına devam etmektedir. AFAD tarafından, bugüne kadar, Suriyeli misafirlerin ihtiyaçları doğrultusunda, ilgili valilikler emrine 900 milyon TL'den fazla acil yardım ödeneği gönderilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Reyhanlı'da meydana gelen bu insanlık dışı olayın amacı, hedefi, yöneldiği insanlar itibarıyla hem ülkemizin huzur ortamına darbe vurmak hem de yürütülmekte olan çözüm sürecini provoke etmek, buradaki insanları birbirleriyle karşı karşıya getirmek ve bölge insanlarını tahrik etmektir, amaç budur. Hülasa, Reyhanlı'daki terör eylemi Türkiye'nin istikrarına karşı yapılan bir eylemdir. Ülke olarak sorunlarımızı çözme iradesini ortaya koyduğumuz bu dönemde meydana gelen eylemin zamanlaması da oldukça manidardır. Bu eylemi, ülkemizdeki gelişmeler ve bu gelişmelerle birlikte, bölgedeki duruşumuzla birlikte değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye'yi Suriye'deki kanlı bataklığın içine çekme yönündeki her hürlü provokasyon karşısında son derece dikkatli, hassas ve en önemlisi de son derece soğukkanlı olmak zorundayız. Büyük devlet, hadiseler karşısında soğukkanlılığını muhafaza edebilen, aklıselimle düşünebilen ve hareket edebilen devlettir.

Suriye'de bu kanlı sürecin başladığı andan itibaren sınır ilçelerimize yönelik ihlallerle, Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki saldırıyla ve diğer bazı provokasyonlarla âdeta Türkiye'nin sabrı test edilmekte, kirli bir senaryonun içine çekilmek istenmektedir. Özellikle Hatay ilimizde birtakım hassasiyetleri tahrik etmek suretiyle kaos oluşturulmak ve fitne çıkarılmak istenmektedir. Biz, en başından itibaren bu tür girişimler karşısında çok dikkatli ve soğukkanlı olduk; bundan sonra da bunu güçlü bir şekilde muhafaza edeceğiz. Bu vesileyle, sosyal medyada bilgi kirliliğine yol açan bazı yorum ve değerlendirmeler noktasında da yine herkesi sorumlu davranmaya davet ediyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; buradan açıkça ifade ediyorum ki, bu terör olayı, Suriye rejimi ve Suriye'deki istihbarat örgütüyle doğrudan irtibatlı olduğunu düşündüğümüz, bildiğimiz bir terör örgütü tarafından yapılmıştır ve saldırıda yer alanların da, yardım ve yataklık yapanların da Türkiye vatandaşı oldukları tespit edilmiş ve bu suretle saldırının arkasındaki güçler ve kullanılan taşeronlar büyük oranda deşifre edilmiştir.

Güvenlik güçlerimiz ve istihbarat birimlerimiz olayı bütün boyutlarıyla aydınlatmak ve bütün asli failleri yakalamak ve benzeri saldırıları engellemek için çalışmaktadırlar. Bu arada, olayın öncesinde herhangi bir ihmali davranışın bulunup bulunmadığını ve hangi tedbirlerin alındığını tespit etmek için, Sayın Başbakanımızın talimatıyla, Başbakanlık ve Mülkiye Teftiş Kurulları geniş bir araştırma yapacaklardır. Bu saldırıyı çok dikkatli analiz etmek ve arkasındaki gizli niyetleri iyi okumak durumundayız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; olayın Suriyeli muhalifler ya da sığınmacılarla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Olay sonrasında gecikmeksizin güvenlik ve istihbarat birimlerimizce yürütülen çalışmalar neticesinde eylemi planlayan şahıslara yardım ve yataklık yapan 13 şahıs gözaltına alınmıştır. Bunlardan bazıları keşif yapan, bazıları ise araçları saklayan, suçluları belirli yere getirip götüren kişilerdir. Biz eldeki bilgi ve ifadeler doğrultusunda bu menfur terör olayının faillerini biliyoruz. Eylemi organize eden 4 şahıs ile birlikte, yine bu şahıslara yardım ve yataklık yapan 2 şahıs olmak üzere, toplam 6 şahsın en kısa sürede yakalanması için yoğun bir çalışma yürütülmektedir. Çok iyi biliniyor ki Cilvegözü'nde de benzer patlama olmuş ve failleri kısa bir sürede yakalanmıştı. Reyhanlı faillerini de en kısa sürede yakalayacağımızı umuyorum.

Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; 8 Mayıs 2013 tarihinde Hatay Emniyet Müdürlüğünden "ses getirici bir bombalı eylem yapılacağı" yönünde bir ihbar alınmıştı. Alınan bu ihbar üzerine 9 Mayıs günü güvenlik birimlerimize gereği için talimat verilmiş, bütün ilgili kurumlar da bu arada bilgilendirilmiştir. Alınan istihbari bilgiler doğrudan Reyhanlı ilçesine ilişkin bir tehdidi işaret etmemekte, bölgenin ve yurdun bazı yerlerine yönelik eylem hazırlıklarını kapsamaktadır. Bu nedenle de Hatay ilimizle beraber birçok yerde önleyici tedbirler aldırılmıştır. Ancak, trafiğe hiçbir şekilde çıkmayan ve bir depoda muhafaza edildiği anlaşılan araçların kısa zaman içinde olay mahalline getirilerek eylemin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.

Değerli milletvekilleri, malumunuz olduğu üzere, terörle mücadele hukuk kuralları içinde ve kanunların öngördüğü bağlayıcı hükümler çerçevesinde yapılmakta ve adli işlemler de buna uygun şekilde yürütülmektedir. Buna karşın, terör örgütleri ne insani ne vicdani ne de hukuki hiçbir kural tanımadan, haince eylemlerini gerçekleştirmektedirler. Ancak, şunu özellikle vurgulamak istiyorum ki: Bugüne kadar, Hatay ilimiz de dâhil olmak üzere, birçok ses getirici terör eylemi yapılan istihbari çalışmalar neticesinde, daha gerçekleştirilmeye fırsat verilmeden engellenmiş ve bu saldırıya benzer birçok teşebbüs akamete uğratılmıştır. Elbette ki bunu başaran da yine güvenlik güçleridir ve istihbarat örgütleriyle sağlanan çok sağlıklı bir koordinasyon ve iş birliğinin sonucunda önlenen eylemler vardır. Bunların birçoğundan ilgili makamlar dışında haberdar olunmaması da tabiidir ve işin doğası da bunu gerektirmektedir; bu hususu özellikle sizlerin dikkatlerinize sunmak istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; elbette duyarlı davranışlarından dolayı değerli basın mensuplarına da huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum.

Bu arada, tabii, Suriye'deki meselenin sadece AK PARTİ'nin ve Hükûmetimizin değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve milletinin meselesi olarak anlaşılması gerekir. Reyhanlı'da alçakça katledilen masum insanlar Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarıdır, aziz milletimizin mensuplarıdır. Bugün 76 milyon, bir bütün olarak bu büyük acıyı paylaşmak, saldırılara birlikte göğüs germek, tüm dünyaya birlik içinde olduğumuzu göstermek ve ortak tepki vermek zorundayız. Bu tür saldırıların amacı en başta milletin fertleri arasına fitne sokmak, milletin fertleri arasında nifak oluşturmaktır, elbette buna asla izin verilmeyecektir. Terörün de Türkiye düşmanlarının da Türkiye'nin birlik ve beraberliğine zarar vermesine Büyük Millet Meclisi olarak tümüyle hepimiz, birlikte müsaade etmeyeceğiz. Hassasiyetlerin kaşınmasına, farklılıkların husumete çevrilmesine de asla göz yummayacağız.

Buradan Reyhanlılı ve Hataylı kardeşlerimize de ve bütün vatandaşlarımıza şunu ifade etmek istiyorum: Lütfen tahriklere kapılmasınlar. Aramıza nifak sokmaya, bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara karşı uyanık olsunlar ve böyle zamanlarda kışkırtıcı, ayrımcı ve ayrıştırıcı tavırlara da fırsat verilmemelidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Suriye'de hâlihazırda 21'inci yüzyılın en vahim insanlık trajedisi yaşanıyor. Rejimin ayrım gözetmeyen şiddet politikası neticesinde üçüncü yılına giren çatışmalarda can kaybı 100 binin üzerine çıktı, ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler 4 milyondan fazla, ülke nüfusunun üçte 1'i yardıma muhtaç durumda, 5 milyon Suriyeli yoksulluk sınırının altındayken her 10 Suriyeliden 1'i açlık sınırında yaşamını sürdürmek zorunda, komşu ülkelere sığınan Suriyelilerin sayısı 1,4 milyonu aşmış. 911 kilometre uzunluğunda bir sınıra sahip olduğumuz Suriye'deki bu insanlık dışı mezalime komşuluk hukuku ve kardeşlik bağlarımızın bir gereği olarak seyirci kalmamız tabiatıyla düşünülemez.

Ülkemiz, Suriye konusunda, başından itibaren, en kutsal hak olan yaşam hakkını öne çıkaran insan ve vicdan odaklı bir dış politikayı izleye gelmiştir. Bu siyasetimiz kapsamında ulusal çıkarlarımız asla göz ardı edilmemiştir; aksine, komşumuzdaki şiddet sarmalının Suriye halkının arzusu istikametinde dindirilmesinin, güvenlik ve ekonomik çıkarlarımızın da bir gereği olduğu şiarıyla hareket edilmiştir.

Değerli milletvekilleri, gerek rejimin fütursuzca şiddet ve terör siyasetini bölgeye yayma çabası gerek sınır kapılarımızın karşısında yerleşik bir otoritenin mevcut bulunmaması ulusal güvenliğimize yönelik güvenlik risklerini artırmaktadır. Bu çerçevede, mevzuatımız ve yüce Meclisin Hükûmetimize verdiği yetki ışığında gereken tüm tedbirlerin alınacağından hiç kimse tereddüt etmemelidir.

Yaşanan büyük insanlık dramı karşısında ülkemiz sessiz kalamaz ve bunun sonuçlarına katlanamaz. Yurdunu, toprağını, evini barkını terk eden, çaresizlik içinde kapımızı çalan Suriyeli komşularımıza elbette sırtımızı dönemeyiz. Aziz milletimiz, tarihi boyunca, masum insanlara yapılan zulümler karşısında duyarsız kalmamış, hiçbir zaman "Bize ne!" dememiştir.

Şunu bir kez daha vurgulamak istiyorum: Türkiye en başından itibaren yanı başındaki bu insanlık dışı hadiselere sessiz kalmış olsaydı bile bu tür saldırı ve tahriklerin muhatabı olmaya devam edecekti; bunu herkesin iyi bilmesi gerekir.

Esasen, bu saldırılar, Suriye politikamıza yönelik değil, her geçen gün bölgesinde ve dünyada güçlenen ve büyüyen Türkiye'ye yöneliktir. Bu saldırılar, başta Hatay olmak üzere, barış ve huzur içinde yaşayan vatandaşlarımızın birlik ve beraberliğine, kardeşliğimize ve istikrarımıza yönelik saldırılardır. Bu tür saldırı ve tahrikler hiç kimsenin yanına kâr kalmayacaktır.

Reyhanlı'da şehit edilen kardeşlerimizin katilleri behemehâl hak ettikleri cezaya çarptırılacaklardır. Ülkemizin birlik ve beraberliğine, huzur ve istikrarına karşı kastedenler er ya da geç bunun bedelini ödeyeceklerdir. Biz, büyük bir devlet olarak soğukkanlılıkla hareket edecek, bize kurulan tuzağa düşmeyecek, bizi çekmek istedikleri bataklığa girmeyeceğiz. Vatandaşlarımızdan, bu süreçte sağduyulu ve aklıselimle davranmalarını, tahriklere asla kapılmamalarını, terörün tuzağına düşmemelerini ve hainlerin oyununa gelmemelerini özellikle rica ediyoruz, bekliyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğer bu tür olaylar nedeniyle ülkemizde misafir ettiğimiz insanlara yönelik bir hareket olursa, soğukkanlılık yitirilirse bu saldırganlar o zaman hedeflerine ulaşmış olacaklardır ancak biz milletçe bu saldırganlara da istediklerini vermeyeceğiz. Biz, terörist saldırılarının arkasına saklanıp tam da saldırganların arzu ettiği gibi sorumsuzca davrananlara asla itibar etmeyeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İÇİŞLERİ BAKANI MUAMMER GÜLER (Devamla) - Bir dakika daha Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Vereceğim, bir saniye.

İÇİŞLERİ BAKANI MUAMMER GÜLER (Devamla) - Teşekkür ederim efendim.

BAŞKAN - Buyurun.

İÇİŞLERİ BAKANI MUAMMER GÜLER (Devamla) - Milletçe bu acıyı da aşacak, bu yarayı da saracak ve geleceğe büyük adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimin sonunda, Reyhanlı'da hayatlarını kaybeden kardeşlerimize tekrar Allah'tan rahmet diliyor, yakınlarına sabırlar, milletimize başsağlığı temenni ediyorum, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Allah milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)