GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:6
Tarih:10.10.2012

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; Sayın Bakan, herhâlde hep mağdur yaratmak istiyorsunuz. Orada bir liste gördüm, hep kırmızıya dönüşüyor, hep mağdur yaratıyorsunuz, yaratacaksınız. Amacınız mağdur yaratıp mağdurlarla ilgilenmemek mi?

Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakan; bir konuda sizi suçluyorum, açık, net suçluyorum: Yaşa takılanlar bu ülkenin insanı değil mi? Orada mağdur yaratıldı. Mağdurlarla ilgilenmek sizin göreviniz değil mi, siz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı değil misiniz? Bu ülke sosyal bir hukuk devleti. Onlara çözüm bulmak, 99'da bu kanun böyle çıktı diye çözüm bulmak sizin göreviniz.

Değerli arkadaşlarım, anlatayım size: Vicdanımız sızlıyor. Yirmi beş yılı doldurdu, şirketler gönderiyor, hatta bazı kamu kurumları da ama yaş süresini doldurmadığı için beş yıldır, altı yıldır maaş almayan insanlar var. İş bulamıyorlar, aş bulamıyorlar, "Kırk beş yaşında biz insan almayız." diyorlar. Pazarcılık yapıyorlar ve bunlar perişan. Bu insanlar bizim insanımız. Yüce Tanrı kimseyi gördüğünden geri koymasın. Ama biz sosyal devlet olarak, sosyal güvenlik sistemini delsin demiyorum ama çözüm bulmak, bu geçiş sürecinde bir çözüm bulmak sizin göreviniz Sayın Bakan. Bu yaşa takılanlar perişan, çocuklarının yüzüne bakamıyorlar, çocuklarını okula gönderecek parayı bulamıyorlar. Daha nasıl haykıralım, ne diyelim daha? Ama Sayın Bakan, ne hikmetse, bunların sesini bir türlü duymak istemiyor. "Sosyal güvenlik sistemini delemem." Biz sana "del" demiyoruz, biz size "delin" demiyoruz ama bir çözüm bulmak da bu Meclisin görevi. Gelin bir geçici çözüm, bir ara çözüm bulalım. Bu insanlara aşını ekmeğini vermek zorundayız, sosyal devlet...

Her gün yeni mağdur yaratıyoruz, yeni mağdur yaratmaya da devam ediyoruz. Bunların sayıları her geçen gün artıyor. 99'da çıkan yasayla, belli bir süreden sonra, yirmi beş yaşını dolduranların hepsi gönderiliyor.

Sayın Bakan, aş bulamıyorlar, aş. Bu kadar mağdurun sesini hakikaten duymuyorsanız, bu kadar mağdurun sesini hakikaten işitmiyorsanız, ben sizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.