GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ (S.S.: 80)
Yasama Yılı:2
Birleşim:23
Tarih:24.11.2011

MHP GRUBU ADINA MESUT DEDEOĞLU (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Ben de tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum ve ilerideki dönemde, öğretmen atamaları ve tüm öğretmenlerle ilgili sıkıntıların bir an önce giderilmesini temenni ediyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 80 sıra sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle, yüce Meclisi tekrar saygılarımla selamlıyorum.

Bundan daha önceki kanunumuz 31 Mart 2011 tarihinde çıkarılmış ve üstünden de sekiz ay bir zaman geçmiş. Milletvekili olmadan önce Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyon Başkanlığını dört yıl yürüttüm ve Türkiye Futbol Federasyonunun da yıllarca doğal delegeliğini yaptım. 23'üncü Dönemde de Türkiye Büyük Millet Meclisinin Meclis araştırma önergesiyle açmış olduğu araştırmaya da konuşmacı olarak katıldım ve fikirlerimizi söyledik Federasyon Başkanı olarak. Orada söylediğimiz en önemli noktalardan bir tanesi, sporda şiddetin ve şikenin tamamen eğitimle ilgili olduğu, mutlaka bu eğitimin verilmesi gerektiği. Devamlı bunu vurguladık. Ancak o tarihlerde bu kanun maddelerinin içerisine böyle bir şey girmedi ve şu anda da görüyorum ki, alelusul, acelece bu kanun teklifi tekrar değiştirilerek devam edecek.

Federasyon Başkanlığı dönemimizde Türkiye'de bulunan Spor Bakanlığına bağlı altmış federasyonun içerisinde, hepsinin içerisinde disiplin kurulu başkanlıkları var. Disiplini var kendi içerisinde, iç bünyesinde. Bu "sporda şiddet" denilince akla gelen sadece Futbol Federasyonundaki şiddet. Diğer branşlarda, amatör spor branşlarında disiplin kurulu başkanlığı ve yönetim kurulu tarafından verilmesi gereken bir ceza veya gündeme gelmesi gereken bir konu varsa otomatikman kendi iç bünyesinde halledilen bir nokta, bir konudur.

Şimdi, bu kadar alelacele çıkartılan bir kanunda, önümüzdeki dönemlerde, sekiz ay geçmiş üstünden ve tekrar önümüzdeki dönemde yine aynı şekliyle karşımıza gelecek, bunun endişesini yaşamaktayız.

Sporda şiddette çok acı günler yaşadık hem futbol içerisinde, değişik şehirlerde yapılan futbol karşılaşmalarının içerisinde gerekse de uluslararası yaptığımız karşılaşmalarda yine ölümlü sonuçlarını doğuran çok acı günler yaşadık. Temenni ediyorum ki bir daha böyle günler olmasın ama bu hazırlanan, bundan sekiz ay önce hazırlanan ve şu anda da değişikliğini yaptığımız bu kanunlarla bunların önüne geçmemiz mümkün değildir. Gönül isterdi ki bu kanunun enine boyuna, haftalarca ve özel komisyonlar kurularak hazırlanmasını biraz daha geciktirmekti.

Sporda yan yana gelmemesi gereken iki konu: Birincisi şiddet, ikincisi şike. Şu anda, şu son geçtiğimiz dönemin içerisinde Türkiye'nin gündemine oturmuş ve her vatandaşımızın konuştuğu bir konu. Gönül isterdi ki bunlar olmasın ama maalesef şu anda önümüzde. Devletimiz seksen yıldan beri bu konuda bir boşluk bırakmış. Kendi iç bünyelerinde kanunlar olmasına rağmen bu konuya el atılmamış, bu olaylar karşımıza çıktıktan sonra özellikle şiddet konusunda işte, hepimizin bildiği üzere 31 Mart 2011 tarihinde böyle bir kanunumuz çıkmış.

Spor insanların vazgeçemediği en önemli uğraş alanları arasında yer almaktadır. Spor tek başına, toplu veya takım hâlinde yapılan, kendine özgü kuralları, teknikleri olan bedensel ve zihinsel yetilerin gelişmesini sağlayan eğitici, eğlendirici en önemli faaliyetlerimizdir.

Türkiye'de de spor deyince ilk akla gelen futbol, çünkü bütün insanların ilgisini bu noktada toplayan bir spor branşımız.

Bunun yanında spor kavramıyla yan yana gelmemesi gereken iki kavramdan bahsettik. Yine, bu iki kavram üzerinde, hem Türkiye'de hem de dünyada bir çözüm noktasına ulaşılmış herhangi bir ülke de yok, onu da belirtmeden geçemeyeceğim, çünkü bu sekiz ay önce çıkarttığımız kanunla, Meclisin çıkarttığı kanunla ve bu yeni düzenlemesini yapmaya çalıştığımız bu kanunla, nereye kadar gidecek? Nasıl olacak?

Burada en önemli vurgulamak istediğim olaylardan bir tanesi şu: Şu anda bile neler yapıldığını şikeyle ilgili, hiç kimsenin bir bilgisi yok. Bu tamamen insanların iç huzuruyla, sporu spor olarak görüp öyle algılamasından başka yapılacak hiçbir şey yok diye düşünüyorum.

Bu bağlamda, genellikle tüm dünyada ve ülkemizde spor faaliyetleri kalabalık seyirci gruplarıyla yapılmaktadır. Müsabaka esnasında hem taraftar hem de oyuncular elinde olmayan nedenlerle heyecanlanmakta ve belki de ruh hâliyle yanlış davranışlar içerisine girebilmektedir, çünkü her iki taraf da hem sevinci hem de üzüntüyü aynı anda yaşamaktadır. Bu nedenle cezaları artırarak spor müsabakalarında ortaya çıkan şiddet olaylarını ortadan kaldırmamız mümkün değildir. Şiddet olaylarını ancak topyekûn bir eğitim ortamında kaldırabiliriz. Bunun için de toplumun hemen hemen her kesimine görev düşmektedir. Spor kulüpleri, başkanları özellikle, yönetimi, teknik direktörleri, hakemlerin çok dikkatli olması gerekiyor, özellikle de amigoların en ufak bir davranışları bu tribünlerde bulunan seyircilerimizi negatif yönde etkileyebiliyor ve şiddete karşı yönlendirebiliyor.

Bu vesileyle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)