GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:40
Tarih:14.12.2012

CHP GRUBU ADINA AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sağlık Bakanlığının 2013 yılı bütçesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Halka daima ve yalnızca doğruları söyleyen tüm milletvekillerini de saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bugün sizlere, bütçe sunumunda Sağlık Bakanının sizleri ve halkı nasıl yanılttığını anlatmaya çalışacağım.

Sağlık Bakanlığı, bütçe yapmak yerine sağlık sistemini ve sağlık hakkını nasıl satılığa çıkardığını açıkça anlatmış ve âdeta suçunu da itiraf etmiştir. Bakanın dediğine göre, uluslararası kaynaklar, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı ders kitabı mahiyetinde gösteriyorlarmış. Kim gösteriyor? Dünya Bankası. Yani Dünya Bankası diyor ki: "Aferin size, IMF ile birlikte size başlangıçta bu proje için verdiğimiz 40 milyon avronun hakkını fazlasıyla verdiniz, ben de bunu tüm dünyaya ilan ediyorum." Ben bundan utanç duyuyorum, siz ise övünüyorsunuz. İşte farkımız burada.

Bakan sağlık hizmetlerinin analizinin yapıldığı "Geri Kalmışlıktan Liderliğe" başlıklı bilimsel bir yayınla övünüp duruyor. Bu yayındaki 3 yazardan 1'isi Dünya Bankası çalışanı, diğer 2'si Sağlık Bakanlığı çalışanı yani Sayın Bakan, kendiniz çalıyor kendiniz oynuyorsunuz, sonra da "Dünya bizden bahsediyor." diyorsunuz. Hakikaten biraz ayıp olmuyor mu? Geçmişte bilim adamlığı yapmış bir insan olarak bu, gerçekten size hiç yakışmıyor. Siz, halkımız gerçekleri öğrenemez mi zannettiniz?

Bakan bütçe konuşmasında bebek ölüm hızını binde 7,7 olarak gösteriyor kitapçıkta. Dünya Sağlık Örgütü ise binde 12 olarak rapor ediyor yani yine doğruları söylemiyor Sayın Bakan. Hesabına geldiği zaman Dünya Sağlık Örgütü verilerini kullanıyor, hesabına gelmediği zaman kendi elemanlarının özel olarak ürettiği rakamları kullanıyor. Bebek ölümleri de, çocuk ölümleri de, anne ölümleri de azalıyor ancak diğer ülkeler bizden daha çok azaltıyorlar.

Bakın, anne ölümünde bizden daha iyi olan ülkeleri söyleyeyim de birazcık başımız öne eğilsin, keşke böyle olmasaydı: Bosna Hersek bizden daha iyi; Bulgaristan, Yunanistan, Kuveyt bile bizden daha iyi; Polonya, Katar, Slovakya, Birleşik Arap Emirlikleri, bunların hepsi anne ölümlerinde bizden daha iyi sıralamalarda yer almışlar.

"Sağlık alanında yaptıklarımızdan halk memnun." diyor Sağlık Bakanı. Kısmen doğru olabilir ancak doktorların yani bu hizmeti sunanların yüzde 84'ü "Ben verdiğim hizmetten memnun değilim, halka iyi hizmet veremiyorum." diyor.

Bakın, bir uçağa binersiniz, uçaktaki yolculara çok iyi hizmet edersiniz, ikramda bulunursunuz, yolcular bundan memnun olurlar ancak uçakta teknik bir sorun var mı yok mu, bunu anlayamazlar. Bu sorun ne zaman anlaşılır? Uçak düştükten sonra anlaşılır.

"Sağlık çalışanları, size `Sağlıkta ciddi sorunlar var.' diyor, sağlık yere çakılmadan onları dinleyin." diyoruz, ama nafile.

Size "Başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanları mutsuz." diyoruz, anlamıyorsunuz. "Köle gibi çalışıyorlar, emekli olduklarında aç kalıyorlar." diyoruz, anlamıyorsunuz. "Performans sistemi altında eziliyorlar, bu nedenle halka iyi hizmet veremiyorlar." diyoruz, yine anlamıyorsunuz. "Şiddet artıyor." diyoruz ancak Gaziantep'te bir doktor arkadaşımız bıçaklanarak öldürüldüğünde "Haa!" diyorsunuz. "SABİM doktor şikâyet hattı oldu." diyoruz ancak bir doktor SABİM nedeniyle intihar edince "Allah Allah!" diyorsunuz. Yani, bize inanmanız için daha kaç doktorun ölmesi gerekecek Sayın Bakan?

"Ülkemizde yaşayan her insan yılda 8 kereden daha fazla doktora gidiyor elhamdülillah." diyorsunuz ve bununla övünüyorsunuz. Ben ancak size "Bravo!" diyebilirim. Size, aslında, madem bu kadar çok hastalıklar arttı, "Sağlık Bakanı" değil "hastalık bakanı" demek daha yakışır diye düşünüyorum çünkü halkımızı hasta ettiğinizi siz de itiraf etmişsiniz.

Sağlık alanında 126 bin taşeron çalıştırıyorsunuz. Kamuda en çok taşeron çalıştıran yani en çok emek sömürüsü yapan olarak tarihe geçtiniz, bununla da ne kadar gurur duysanız azdır.

Acil sağlık hizmetleri için 4 tane uçak ambulans kiraladınız, her gün bununla övünüyorsunuz. Ya, inanın övünülecek başka şeyleriniz var ama bununla övünmeyin ne olur, halk da zannediyor ki acil sağlık hizmetleri iyi gidiyor.

Vatandaşımıza buradan seslenmek istiyorum. Kalp krizi geçirip ambulans istediğiniz zaman, o kara ambulanslarının içerisinden doktor çıkmayacaktır, kimsenin sizi kandırmasına izin vermeyin.

Sayın Bakan aşılama oranlarıyla da övünüyor. Aşılıma oranlarının yüksekliği bu Hükûmetin başarısı değildir, cefakâr sağlık çalışanlarının bir eseridir. Ama siz ne yaptınız aşı konusunda? Ülkemizi aşı dahi üretemez konuma getirdiniz. Sizin sayenizde kızamık, verem ve sıtma hortladı. Siz konuşmanızda "Sıfır vaka var." diyorsunuz ama Dünya Sağlık Örgütü böyle söylemiyor. Açın, Dünya Sağlık Örgütünün 2012 istatistiklerine bakın Sayın Bakan ve halkımızı yanıltmaktan da vazgeçin.

Sağlık Bakanı aile hekimliğiyle övünüyor, "Artık ailemize özel doktorlarımız var." diyor. Yok Sayın Bakan, yok. Ailemizin doktoru filan yok çünkü birinci basamak olan koruyucu sağlık hizmetlerini de özelleştirdiniz. Doktorlar sizin sayenizde -tırnak içinde- kelle başı para alıyorlar. "Yılda 8 kere doktora gidiyorlar." diyorsunuz, sadece bu ziyaretlerin 3 tanesi birinci basamağa, aile hekimine, geri kalan 5 tanesi ise hastanelere. Hani nerede aile hekimliği, nerede iyi işleyen sistem?

Ama bir konuda sizi takdir etmek gerekiyor: Ruh sağlığı kontrol programı başlatmışsınız, bunu önemsiyorum gerçekten. Zira, hem halkın hem sağlık çalışanlarının ruh sağlığını bozdunuz. Sayenizde toplumun her kesiminde şiddet ve cinnet arttı.

"Genel sağlık sigortası yaptık." diyorsunuz, yine halkı yanıltıyorsunuz. Temel sağlık paketi için bile ek para alıyorsunuz. Vatandaşla dalga geçer gibi "Vatandaşın cebinden çıkan para azaldı." diyorsunuz ve yine doğruları söylemiyorsunuz. Vatandaşın ödediği paranın sadece oranı azaldı, cebinden çıkan para ise arttı. Vatandaşlar her doktora gittiklerinde randevu parası, katkı payı, reçete parası, ilaç katkı payı gibi daha birçok fark ücretlerini ödüyorlar. Bakın, Sağlık Bakanlığı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürünüz ne diyor: "2011 yılında toplam sağlık gideri 70 milyar, devletin bütçesinden çıkan 45 milyar." diyor. Yani siz, 25 milyarı vatandaşın cebinden cımbızlayıp çıkardınız ve sistem içerisine aktardınız.

Sayın Bakan, sağlığı da yazboz tahtasına çevirdiniz. Tüm bunlar yetmedi, Sağlık Bakanlığının yapısını da paçavraya çevirdiniz. Liyakatle değil, birilerinden aldığınız emirlere göre atamalar yaptınız, Bakanlık müfettişlerinin disiplin cezasına çarptırdıkları insanları da üst görevlere getirdiniz. İktidarınız döneminde, Emniyet Genel Müdürlüğü verilene göre, en çok yolsuzluğun yapıldığı alanların başında sağlık alanı var. Burası kimsenin babasının çiftliği değildir.

Ben size 17 tane soru önergesi verdim Sayın Bakan, 1'ini yanıtladınız. Ya yanıtlayamıyorsunuz ya da tembelsiniz! Kararını siz verin. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Atıcı.