GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:96
Tarih:18.04.2012

OSMAN FARUK LOĞOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Suriye konusunda genel görüşme talebimizle ilgili olarak söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Suriye sorunu bugün?

MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan, çok önemli bir konuyu konuşuyoruz ama arkadaşların hiç alakası yok. Lütfen uyarır mısınız. Bakanlar dâhil.

BAŞKAN - Evet, Sayın İnce'yi duydunuz sayın milletvekilleri. Uyardığım zaman da sonra kulak burun boğaz mütehassısına görünmem gerektiğini söylüyorsunuz. Hiçbirinizi mutlu edemedim şu Mecliste.

Sayın Loğoğlu, buyurun lütfen.

OSMAN FARUK LOĞOĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Süreyi düzeltin Sayın Başkan.

BAŞKAN - Otuz saniye geçti efendim.

OSMAN FARUK LOĞOĞLU (Devamla) - Suriye sorunu bugün ülkemizin gündeminde en ön sırada ve sürekli yer alan önemli bir konudur. Ulusal güvenliğimizi, ekonomik ve ticari çıkarlarımızı, toplumsal hayatımızı doğrudan etkileyen ve olumsuz etkileri giderek büyüyen bir meseledir. Ancak bizi bekleyen asıl ve en büyük tehlike ise komşu ülkeyle savaş tehlikesidir. Bu tehlikenin mutlaka bertaraf edilmesi gerekmektedir. Türk halkı savaşa karşıdır. Türk halkı Suriye halkıyla savaşmak değil onlara barış ve istikrar getirmek istemektedir. İşte, bu nedenle bu hayati mesele karşısında yüce Meclisimizin halkımız adına duruşunu belli etmesi lazımdır. Genel görüşme talebimizin gerçek amacı, Hükûmetin yanlış ve eksik bulduğumuz Suriye politikasını bu noktada eleştirmek değildir. Bu eleştirileri yaptık, eleştirmeye de devam edeceğiz. Ancak buradaki amacımız, Türkiye'nin selametini sağlamak, ülkemizi ve halkımızı sonuçları sadece felaket olabilecek bir çatışma çizgisinden çıkarmak, barış yolunda tutmaktır. Yüce Meclisimizin ulusal güvenlik ve çıkarlarımıza sahip çıktığını gösterme zamanıdır. Bu doğrultuda, Cumhuriyet Halk Partisi olarak yüce Meclisimizde temsil edilen bütün siyasi partilerin imzalayacağı bir ortak deklarasyon önerisi hazırlamış ve Sayın Meclis Başkanımızın talimatlarıyla gruplara iletmiştik. Şimdi, önce bu ortak deklarasyon önerimizi okuyacağım, sonra da gerekçesini sizlerle kısaca paylaşacağım.

Önerinin başlangıcı:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Suriye'deki gelişmeleri dikkat ve artan kaygıyla izlemektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, özgürlükler, fırsat eşitliği ve onurlu yaşamın evrensel değerler olarak Arap halklarının da özlem, talep ve hakları olduğu inancıyla kardeş Suriye halkının yanındadır. Suriye'nin, bağımsızlık, egemenlik, toprak bütünlüğü ve ulusal birliğinin korunarak Suriye halkının barış ve istikrar içinde yaşaması ilkesi esastır ve uluslararası toplum bu esasa göre hareket etmelidir. Dolayısıyla, şiddete son verilmesi, ülkede normalleşmeye yönelik olarak yönetim ile muhalefet arasında siyasi bir süreç başlatılması ve muhtaç olan insanlara yardım sağlanması öncelikli hedefler olmalıdır. "Yurtta sulh, cihanda sulh." ülküsüne bağlı Türkiye Büyük Millet Meclisi;

1) Bölgemizde yeni bir savaşa yol açacağı için Suriye'ye dışarıdan müdahale edilmesine karşıdır. Böyle bir girişim Suriye'ye barış getirmeyecektir, tam aksine, çatışmaları derinleştirip uzatacak ve daha fazla can kaybına yol açacaktır. Savaş Türkiye'ye ve bölgeye felaket getirecektir.

2) Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini Suriye konusunda uluslararası toplum tarafından atılacak her türlü adımın tek meşruiyet kaynağı olarak görmektedir. Uçuşa yasak bölge, tampon bölge ve insani koridorlar oluşturmak için de Güvenlik Konseyinden yetki almak zorunludur. Bunun dışındaki oluşumların işlevi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde ortak bir irade oluşmasına katkı yapmakla sınırlı tutulmalıdır. 

3) Bu bağlamda, Güvenlik Konseyinin 14 Nisan 2012 tarihinde oy birliğiyle aldığı kararı memnuniyetle karşılamaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile Arap Liginin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın barış planına destek veren bu karar ateşkesi denetlemek üzere Suriye'ye askerî gözlemciler göndermeyi öngörmektedir. Bunların bir kısmı Suriye'ye varmıştır.  Karar, ülkedeki şiddetin bütünüyle durması için her iki tarafa da çağrı yapmakta ve hem Suriye makamları hem silahlı muhalif gruplarca yapılan insan hakları ihlallerini kınamaktadır. 

4) Kofi Annan'ın girişimini umutla desteklemekte ve planın bütün unsurlarıyla hayata geçirilmesini istemektedir.

5) Suriye'de barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik her girişimin başarıya ulaşması için yönetime olduğu kadar muhalif unsurlara da sorumluluk düştüğüne inanmaktadır.  Şiddet çözüm yolu değildir.  Günün sonunda yine diyalog, müzakere ve uzlaşma gerekecektir.  

6) Suriye'nin içinde bulunduğu derin krizden çıkış yolunun Suriye halkının özgür iradesiyle belirlenmesi gerektiğini, yönetimin ve ülkenin geleceğine karar vermek hak ve yetkisinin münhasıran Suriye halkına ait olduğunu bütün dünyaya önemle hatırlatmaktadır. Dışarıdan gelecek baskılar Suriye'nin iç işlerine karışmak olacak ve Suriye halkının kendi geleceğini belirleme hak ve iradesini zedeleyecektir.

7) Bölge gücü ve Suriye'yle yakın ve yoğun bağları bulunan bir kardeş ve komşu olması sıfatıyla Türkiye'nin ağırlığını kullanarak ilgili diğer güçleri, özellikle Suriye'nin komşuları ile ülke üzerinde ayrı nüfuzu olan Rusya Federasyonu ve İran'ı barış ve istikrar hedefleri doğrultusunda devreye sokmasının yararlı ve gerekli olduğunu değerlendirmektedir.

 Suriye sadece Türkiye'nin meselesi olmadığı gibi Türkiye'nin tek başına çözebileceği bir mesele de değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, bölge ülkelerini ve tüm dünyayı, Suriye halkının meşru beklentilerinin yanında yer almaya ve onların özgürlük, iyi yönetim, onurlu yaşam, eşitlik ve adalet taleplerini hayata geçirecek, barış ve uzlaşıyı teşvik edecek adımlar atmaya davet eder. Bununla beraber, Suriye yönetimi ile muhalif unsurları da öncelikle şiddete son vererek ülkelerinin kaderine ortaklaşa sahip çıkmaya çağırır.

Suriye'nin istikrar ve huzura kavuşması Türkiye'nin ulusal güvenliği, bölge barış ve istikrarının gereğidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Suriye konusunu yakından izlemeye ve meseleye yapıcı katkılarını gündeme getirmeye devam edecektir. Bu, önerimizin sonu oluyor.

Şimdi, kısaca, niçin bu ortak deklarasyonu önerdik? Sayın milletvekilleri, ortak deklarasyon önerimiz Türkiye Büyük Millet Meclisinin Suriye konusundaki tutumunu kaydetmek amacıyla kaleme alınmıştır. Yüce Meclisin bu hayati konuda devrede olduğunu ve olmak istediğini, olması gerektiğini göstermektedir.

Deklarasyon, Hükûmetin manevra sahasını genişletmekte, komşu ülkeye müdahale yönündeki her türlü baskının bertaraf edilmesi imkânını Hükûmete vermektedir varsa böyle bir baskı Hükûmet üzerinde. Üstelik önerimizin, Hükûmetin mevcut politikası çerçevesinde bile karşı çıkmasını gerektirecek bir unsur içermediğini düşünmekteyiz.

Bu itibarla, yüce Meclisin bu ortak deklarasyonla halkımızın kaygılarını gidermesi ve dünya kamuoyuna net bir mesaj vermesi ülkemizin yüksek çıkarlarının gereğidir. Bu mümkün olmayacaksa, genel görüşme talebimizin kabul edilerek o görüşme neticesinde bir bildiri kabul etmemizin halkımıza karşı borcumuz ve görevimiz olduğunu değerlendiriyoruz.

Bu düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Loğoğlu.