| Konu: | AB İLE TAM ÜYELİK SÜRECİNDE YAŞANILAN SORUNLARIN TESPİTİ HAKKINDA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN BİLGİSİNE SUNULMAK ÜZERE BEKLEYEN DİĞER ÖNERGELERİN ÖNÜNE ALINARAK, 24/11/2011 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI BİRLEŞİMDE YAPILMASINA İLİŞKİN CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 24.11.2011 |
ABDULKADİR EMİN ÖNEN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin AB ile müzakerelerini izleme komisyonu kurulması yönünde Meclis araştırması teklif edilen konu hakkında söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin hemen başında, öğretmenlerimizin, değerli öğretmenlerimizin gününü en içten dileklerimle kutluyor, bizlerin bugünlere gelmesine vesile olan değerli hocalarımıza saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.
Teklifin sahibi Sayın Oran'ı ben burada dikkatle dinledim. İnşallah kendisiyle AB Uyum Komisyonunda uyumlu çalışmalara imza atacağımıza canıgönülden inanıyorum ama bu teklifin burada içeriğiyle alakalı pek fazla bir şey göremedim, neden gerektiğiyle alakalı. Farklı konulara temas etti. Ben sözlerimin içinde, konuşmamın içinde, inşallah, neden böyle bir komisyona da gerek yok onu da belirtmeye çalışacağım.
Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan itibaren çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma yolunda uluslararası konjonktürdeki gelişmeleri yakından takip etmiştir. Avrupa Ekonomik Topluluğunun 1958 yılında kurulmasından kısa bir süre sonra Türkiye 31 Temmuz 1959?da Topluluğa ortaklık başvurusunda bulunmuştur. AET Bakanlar Konseyi Türkiye'nin yapmış olduğu başvuruyu kabul ederek üyelik koşulları gerçekleşinceye kadar 1 Aralık 1964 tarihinde yürürlüğe giren Ankara Anlaşması'nı imzalamıştır.
AK PARTİ iktidara gelinceye kadar tarihsel süreç içerisinde çeşitli anlaşmalar imzalanmış, ancak 2002 yılı Kasım ayında AK PARTİ'nin iktidara gelmesiyle Avrupa Birliği müktesebatına uyum, adaylık süreci, reformlar ve fasılların açılmasıyla büyük ilerleme kaydedilmiştir. Hükûmetimiz kırk üç yılda yapılamayanları iki yılda başararak Türkiye'yi müzakerelere başlatan Hükûmet olmuştur.
Müzakerelerin açılması için ön şart olan siyasi kriterlerin karşılanmasına yönelik uyum yasası paketleri ve Anayasa değişiklikleri Meclisten geçirilmiştir. Temel hak ve özgürlüklerin kapsamını genişleten, demokrasi, hukukun üstünlüğü, düşünce, ifade özgürlüğü ve insan hakları gibi alanlarda mevcut düzenlemeleri güçlendiren ve güvence altına alan reformlara devam edilmiştir.
Türkiye AK PARTİ iktidarı döneminde Avrupa Birliğine katılım sürecini kararlılıkla yürütmekte ve cumhuriyet tarihinde, üyelik hedefine ulaşmak için süreci en ileriye taşıyan hükûmet yine AK PARTİ Hükûmeti olmuştur. Bazı Avrupa Birliği ülkelerinin objektif kriterlerden uzak yaklaşımları olsa da Hükûmetimiz Avrupa Birliği standartlarına uyum konusundaki çalışmalarını samimi olarak devam ettirmektedir.
Türkiye bugün sadece AB müktesebatının gereklerini yerine getirmeye çalışmıyor, Türkiye bu süreçte daha önce müzakere yapılan hiçbir ülkenin karşılaşmadığı uygulamalar ve AB'nin çifte standartlarıyla da mücadele ediyor. Önümüzdeki dönemde de sürdürülecek reformlar, ekonomik gelişme ve aktif dış politikanın Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerini olması gereken noktaya taşıyacaktır. Avrupa Birliği Türkiye'nin Birliğe üyeliğini adalet ve hakkaniyet ilkeleri doğrultusunda karara bağlamalıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye bugün itibarıyla Avrupa Birliği standartlarını yakalamada en yakın noktada olduğu dönemdedir. Ama az önce de bahsedildi, değerli konuşmacılar da bahsetti, açılan ve açılamayankriterlerin, fasılların hangi kriterlere takıldığı hepinizin malumudur. Bunlar siyasi kriterler, Güney Kıbrıs'ın öne sürdüğü birçok siyasi kriterler bunların arasındadır. 2006 yılı sonundan itibaren yaşadığımız gelişmeler gösteriyor ki siyasi olaylar bütün süreci etkisi altına alabilmektedir. Türkiye son üç yılda, siyasi blokajlara rağmen, mevzuat uyumundan siyasi kriterlere, sivil toplum diyaloğundan mali iş birliğine kadar her alanda adımlar atmıştır, atmaya da devam edecektir. Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci her iki tarafın da yoğun gayretini gerektiren zorlu bir süreçtir. Müzakere sürecinde adaletli bir ortağa sahip olmamız bizim açımızdan son derece önemlidir. AB`nin önümüzdeki dönemde kamu alımları, sosyal politika ve istihdam ile rekabet politikası fasıllarına yönelmesi ve bu fasıllar üzerinde yoğunlaşması her iki taraf için doğru bir yaklaşım olacaktır. Türkiye, Ulusal Program ve Türkiye'nin katılım süreci için Avrupa Birliği stratejisi doğrultusunda kararlı bir şekilde reform sürecine devam edecektir. Bu çerçevede, fasılların açılıp açılmadığına bakmaksızın, askıya alınıp alınmadığına bakmaksızın, blokajların olup olmadığına bakmaksızın bizler bu sürecin sonunda AB'ye katılsak da katılmasak da toplumumuzun refahı noktasında büyük kazanımları olacağı için son derece önem atfediyor ve devam ettiriyoruz. İktidarımız Avrupa Birliğine tam üyelik sürecine verdiği önemin bir gereği olarak da ayrıca bir Avrupa Birliği Bakanlığı kurmuş ve değerli Bakanımız Egemen Bağış bakanımız olmuştur.
Müzakere sürecinde AB'den beklentilerimiz vardır. AB, Türkiye için objektif kriterlere dayalı net bir yol haritası çizmelidir. Tıkanma aşamasına gelen müzakere sürecinin bir an önce aşılması gerekmektedir. Bugüne kadar gösterdiğimiz katılım müzakereleri konusunda kararlılığımızı ve ciddiyetimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Aynı tutum ve kararlılığı AB tarafından da görmek istiyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmetimiz 2007 yılında yedi yıllık bir çerçeve program hazırlayarak ülkenin AB müktesebatına uyumunun yol haritasını hazırlamıştır. 2013 yılı sonunda tamamlanacak olan Türkiye'nin AB müktesebatına uyum programının hangi tarihte neler yapılması, hangi kurumun, hangi kuruluşun, hangi düzenlemeleri yapmasını gerektiren bu husus Avrupa müktesebatına uygun hâle getirerek kurumların yol haritasını hazırlama amacını gütmektedir.
Yine, bu doğrultuda İçişleri, Adalet ve Avrupa Birliği bakanlıklarından oluşan AB İnceleme Komitesi düzenli aralıklarla toplanarak mevzuatın AB müktesebatına uygunluğunu gözden geçirerek 2007 yılından bu yana uygulanan yol haritasının uygunluğunu incelemektedir. Yasal düzenlemelerin yapılmasını gerektiren konularda gerekli çalışmaları da yürütmektedir. Araştırma komisyonu kurulmasını teklif edilen görevi AB İnceleme Komitesi yerine getirmektedir. O yüzden bu müzakereleri izleme komisyonunun görevlerini biz en üst düzeyde, bakanlıklar seviyesinde yaptığımız için böyle bir tasarıya, böyle izleme komitesine gerek olmadığını düşünüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)