| Konu: | AB İLE TAM ÜYELİK SÜRECİNDE YAŞANILAN SORUNLARIN TESPİTİ HAKKINDA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN BİLGİSİNE SUNULMAK ÜZERE BEKLEYEN DİĞER ÖNERGELERİN ÖNÜNE ALINARAK, 24/11/2011 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI BİRLEŞİMDE YAPILMASINA İLİŞKİN CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 24.11.2011 |
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Kırşehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi tarafından verilen grup önerisinin aleyhinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, Avrupa Birliği süreci hepinizin bildiği gibi 1959 yılında yaptığımız üyelik başvurusuyla başlayan ve inişli, çıkışlı çok uzun bir süreç. Bu süreç neticesinde ne zaman ki partimiz 2002 yılında iktidara geldiğinde bu süreç çok ciddi bir şekilde hızlanmış ve kırk üç yılda yapılamayan gelişmeler, çalışmalar bu iki yıl içerisinde yapılmış ve hepimizin de bildiği gibi Türkiye 2005 yılında aday ülke olma statüsünü kazanmış ve müzakereler Avrupa Birliğiyle başlamıştır.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hangi çalışmalar aday olma sürecini hızlandırdı, hangi çalışmalar? Bir çalışma yapılmadı.
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Tabii, hepimiz, Avrupa Birliği konusunda bütün partilerin hemfikir olduğundan hiçbir şüphemiz yok. Aslında bu konu hep birlikte konuşulması, tartışılması ve gerçekten bu anlamda eksiklerimiz varsa birlikte aynı yöne doğru bakarak bu süreci en kısa zamanda nasıl bitiririz, nasıl tamamlarız, hep birlikte konuşmamız gereken bir konu.
Tabii, biz bu konuya önem verdiğimizi her şekilde en üst düzeyde dile getirdik ve ortaya koyduğumuz güçlü siyasi iradeyle, kararlılıkla yıllardır Türkiye'nin başaramadığını iki yılda başararak Türkiye'yi Avrupa Birliğiyle müzakere eden ve aday ülke statüsüne kavuşturan sonuca ulaştırdık.
Biz her yerde şunu söylüyoruz: Avrupa Birliği bizim açımızdan bir süreç. Bunun sonucunun nasıl olacağını tartışmamız mümkün değil. Biz, Avrupa Birliği sürecine Türkiye'nin belli standartlara kavuşması, Türkiye'nin her alanda ilerlemesi, gelişmesi ve her alanda çağdaş bir ülke seviyesine bu standartla kavuşması için gerekli yapısal düzenlemelerin, kanuni düzenlemelerin, mevzuatların yapılması ve Avrupa Birliği müktesebatına Türkiye'yi bir an önce ulaştırmamız şeklinde bakıyoruz. Bunun sonucu nasıl olur, bu süreç tamamlandığı zaman Avrupa Birliği nasıl bir karar alır, Türkiye nasıl bir karar alır, o zaman hangi liderler olur, nasıl bir durum olur, tabii ki bunlar tartışılacak konular değil ama biz her zaman Avrupa Birliği projesini cumhuriyet tarihimizin en önemli projesi olarak gördük ve Başmüzakereci atayarak ve işte son düzenlemelerle Avrupa Birliği Bakanlığı kurarak bu sürece ne kadar önem verdiğimizi ortaya koyduk ve Bakanlığımızın personel sayısını 187 yeni uzman alarak ciddi bir rakama ulaştırdık ve her alanda bu müzakere sürecinin, fasılların, tarama süreçlerinin her alanda etkin bir şekilde, yakın bir şekilde takip edilmesi için Hükûmetimiz adına ne gerekiyorsa yaptık ve yapacağız. Buradan geri adım atmak veya bu süreci yavaşlatmak, bu süreçte farklı söylentilere sebep verecek şeylere hiçbir şekilde kapı aralamıyoruz ama ortada hepimiz açısından istenmeyen bir durum olduğunda, hepimizi üzen bir durum olduğunda hep birlikte görüşmemiz lazım.
Şu anda 33 tane teknik fasıldan 13 fasıl açılmış durumda ve 17 fasılda da maalesef birtakım nedenlerle, Kıbrıs gibi birtakım siyasi nedenlerle veya bazı ülkelerin Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecini iç politika malzemesi yapmaları, Türkiye'yi bu anlamda siyasi olarak görmeleri, Türkiye'nin üyeliğini farklı değerlendirmeleri ve çeşitli şekillerde Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecini ve bu müzakere sürecini maalesef siyasi olarak tıkamaları nedeniyle şu anda bizimle aynı zamanda sürece başlayan Hırvatistan'dan geri olduğumuz bir gerçek. Bu, tabii, Hükûmetin bir başarısızlığı değil. Biz irademizi ortaya koyduk -az önce de söyledim- kırk üç yılda birçok hükûmetin yapamadığını iki yılda yaptık ve Türkiye'yi bu seviyeye, aday ülke seviyesine yükselttik. Bundan sonra hep beraber mücadele edeceğiz, iktidarıyla muhalefetiyle, hep birlikte bu süreçte üzerimize düşen çalışmaları yapmak ve aynı yöne bakarak bu süreci başarıyla sonuçlandırmak zorundayız.
Biz hiçbir zaman tarih vermedik, şu tarihte, bu tarihte, şu yılda Avrupa Birliğine tam üye olacağız demedik. Biz güçlü irademizi ortaya koyduk ve bu anlamda hiçbir şekilde hiçbir tereddüt göstermeden, hiçbir bahaneye de mahal vermeden bir ülkenin ne yapması gerekiyorsa onu yaptık ama maalesef, az önce de söyledim, karşımızda hiç de hak etmediğimiz, hiç de adil olmayan siyasi görüşler var, siyasi müdahaleler var. Biz diyoruz ki eğer bu siyasi müdahaleler olmasa biz Türkiye olarak bu fasılları çok kısa bir sürede bitirecek, kapatacak teknik bilgiye, insan kaynağına, tecrübeye sahibiz ve on sekiz ayda da 15 faslı açabilecek durumdayız. Bu fasılların tarama süreçleri yapıldı, her şekilde biz buna hazırız ama maalesef, karşımızda hak etmediğimiz bir tavır var.
Biz Avrupa Birliği tarafına bunu her zaman söylüyoruz, Başbakanımız da söylüyor, Sayın Bakanımız da söylüyor: "Diğer ülkelere nasıl davrandıysanız bize de aynı şekilde adil davranın, tarafsız davranın ve Türkiye'nin üyeliğini hiçbir şekilde, hiçbir yerde, hiçbir platformda siyasi malzeme yapmayın." Bu gerçekleştiği zaman, biz inanıyoruz ki hep birlikte bu süreci de başarıyla tamamlayacağız. Sayın Başbakanımız da her zaman söylüyor, bizim için önemli olan bu süreçtir. Sonucunda belki Türkiye olarak biz diyeceğiz ki "Biz Avrupa Birliğine üye olmak istemiyoruz." veya Avrupa Birliği farklı görüşler, düşünceler ortaya koyacak ama sonuç olarak Türkiye bu süreçte her anlamda, teknik anlamda gelişmeler kaydedecek, ilerlemeler kaydedecek ve bu standartlara inşallah ülkemizi hep birlikte ulaştıracağız.
İşte geçtiğimiz günlerde Türkiye hakkında bir ilerleme raporu yayınlandı. Tabii eksiklikler var, eleştiriler var. Bu rapor hangi ülke hakkında yazılsa mutlaka eleştiriler olabilir ama vurgulanması gereken şu ki: Her fasılda Türkiye'de ilerlemeler olduğunu, gelişmeler olduğunu, reformlar yapıldığını, birincil ve ikincil düzenlemeler yapıldığını belirten ve Türkiye'nin her fasılda ilerleme kaydettiğini gösteren bir rapor. Biz ilerleme hâlindeyiz. Koşabiliriz ama izin verildiği zaman. Bunu da siyasi nedenler karşımızdan çıktığı zaman? Hep birlikte, bütün partiler aynı şekilde, gerekli tüm düzenlemeleri birlikte yaptık.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kim izin verecek kardeşim, kim izin verecek? Bunu söyle, kim izin verecek?
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Türk Ticaret Kanunu gibi gerçekten önemli bir reform yaptık. Sayıştay Kanunu gibi, RTÜK Kanunu gibi diğer düzenlemelerle bu fasıllarda yapmamız gereken reformları, düzenlemeleri bu Parlamento geçmişte başarıyla yaptı, bundan sonra da başarıyla yapacağımıza ve bu vizyonumuzdan hiçbir şey kaybetmeden ülkemizi bu seviyeye ve inşallah gelecekte Avrupa Birliği üyeliği seviyesine hep birlikte çıkaracağımıza ben gönülden inanıyorum. Yeter ki bu süreçlerde birbirimize destek olalım, bu kanunların hızlı bir şekilde çıkması yönünde gruplar olarak aynı ortak iradeyi ortaya koyalım. Bu süreçte hiçbir şekilde dışarıdan birinin bir bahane üretmeden, "Gerçekten Türkiye bu iradeyi ortaya koyuyor ve üzerine düşeni en iyi şekilde yapıyor." dedirtecek şekilde bu süreci birlikte yürütmemiz ve inşallah sonuçta da birlikte başarıya ulaşmamızın ben mümkün olacağına inanıyorum.
Tabii, bu grup önerisinde bu sürecin izlenmesi açısından bir komisyon kurulması öneriliyor. Tabii, az önce de söyledim, Avrupa Birliği uyum sürecini, Avrupa Birliği müzakere sürecini, bütün fasıllardaki ilerlemeleri ve Avrupa Birliğiyle ilgili bütün konuları takip eden bir bakanlığı Hükûmet olarak biz tesis ettik ve uzman sayısını da artırdık. Şu anda 300'e yakın personeliyle Bakanlığımız hizmet veriyor. Bunun 187 tanesi uzman personel, yabancı dili olan, yüksek lisansı olan, doktorası olan ve bütün bu uzman kadrosuyla bu süreç gerçekten çok iyi bir şekilde yürütülmeye çalışılıyor.
Buna ek olarak Parlamentomuzda Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonumuz var, Avrupa Birliği Uyum Komisyonumuz var. Burada sayın milletvekillerimiz iktidarıyla muhalefetiyle bu komisyonlarda yer alıyorlar, yabancı heyetlerle, yabancı parlamenterlerle bütün bu süreci birlikte takip ediyorlar, gerekli brifingleri alıyorlar, gerekli toplantıları yapıyorlar ve bu süreç de zaten Parlamentomuzdaki bu komisyonlar tarafından takip edilen bir süreç olduğu için Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu bu grup önerisinin aleyhinde söz aldım.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - E, biraz evvel dedin "Birlikte çalışalım." diye. Biz hazırız, haydi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Böyle bir Komisyonun kurulmasına şu aşamada gerek olmadığını düşünüyorum.
Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)