GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ (S.S.: 80)
Yasama Yılı:2
Birleşim:22
Tarih:23.11.2011

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

 Sayın Işık'ın sorusu bu kanun değişikliğine neden ihtiyaç duyulduğu noktasındadır. Doğrusunu isterseniz, burada bir Hükûmet tasarısını görüşmüyoruz; bu, esasında konu da edildi sorular arasında. Görüşülmekte olan bir kanun teklifidir ve bu kanun teklifinin altında Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan dört siyasi partimizin dördünden de birer grup başkan vekilinin imzası vardır. Her ne kadar Sayın Kaplan Komisyonda bu imzasını geri çekmiş olsa bile, eğer ki, o imzayı başta bu metin altına atmış olmasaydı muhtemeldir ki, bu kanun teklifi Adalet Komisyonunda gündem yapılmayacak, diğer partiler de tereddüde düşecek ve bu kanun teklifi Adalet Komisyonunda görüşülmeyecek, Genel Kurula da indirilmeyecekti.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) - Vakit geçmiş değil.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Dolayısıyla, kanun teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesiyle şekillenen bir husustur. Burada, Hükûmet olarak bizim bu değişikliğe neden ihtiyaç duyulduğu noktasında söyleyebilecek çok fazla bir beyanımız söz konusu değil.

Seçimden aylar önce bu çerçevede bir soruşturmanın niye yürütülmediği noktasında yine Sayın Işık'ın bir sorusu var.

Sayın Işık, bu soruşturma zaten 6222 sayılı Kanun çerçevesinde, bu kanunla ihdas edilen yeni hükümler mukabilinde başlatılmış olan bir soruşturmadır. Takdir edersiniz ki, burada çıkan bir kanun Resmî Gazetede yayımlanacak, yürürlüğe girecek, savcılar, hâkimler tarafından fark edilecek, idrakine varıldıktan sonra uygulama safahatı başlatılacak. Pek tabiidir ki, seçimlerden sonraya kalması son derece doğal ve hukuki bir süreçtir.

Sayın Türkoğlu'nun play-off sistemiyle alakalı bir sorusu var. "Play-off sistemi çerçevesinde soruşturmaya konu olan oyuncuların akıbeti netice üzerinde müessir olur mu?" Doğrudur, müessir olması kuvvetle muhtemeldir ama bu, takdir edersiniz ki, tamamen yargı makamlarının meselesidir; bir. İki, play-off arkasında siyasi inisiyatif olan bir konu değil. Play-off, bugün, Federasyon içinde de Kulüpler Birliğinde de tartışılması devam eden bir konu, uygulayan ülkeler var, uygulamaktan sonra vazgeçen ülkeler var. Türkiye'de uygulama sonuçları ne şekilde alınır? Ne zamana kadar devam eder veya kalıcı bir sistem hâline gelir mi? Şu aşamada bunu bilebilmek mümkün değildir.

Sayın Sakık'ın "Sırtı kalın olanlar için bu kanun değişikliği yapılıyor." şeklinde bir eleştirisi oldu. Eğer ki, öyle bir irade varsa, yine bu Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun müşterek iradesidir. Kabulü Genel Kurulun himayesinde olan bir konudur. Türkiye Büyük Millet Meclisi kendi gündemine hâkimdir. Bu gündem üzerinde bizim yürütme organı olarak herhangi bir inisiyatif kullanabilmemiz söz konusu değil. Ama Türkiye'de tutukluluk süreleriyle alakalı sadece muhalefetten değil, zaman zaman bizim tarafımızdan da seslendirilen eleştiriler söz konusudur. Bu konular ne şekilde değerlendirilir, hangi çerçeve içerisinde metne dönüştürülebilir? Bu, elbette ki, zamanın takdirine bırakılması gereken bir konudur.

Sayın Önder'in belli alıntıları oldu; iktibas yoluyla bir soru sormuş oldu esasında. Benden, Sayın Başbakanımızdan ve Sayın Arınç'tan alıntılarına cevaben, müştereken söyleyecek olduğumuz şey şudur: Biz bir kanun değişikliğini Hükûmet tasarısı olarak buraya sevk etmiş değiliz.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakan, sizin haberiniz yok mu bundan hiç?

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Yine aynı cümleyi söylemek durumundayım. Yüce Parlamentonun müşterek iradesiyle bir kanun teklifi gündeme gelmiştir. Birazdan oylamaları yapılacak. Takdir, tamamen Genel Kurulun takdiri olarak gelişecektir. Ama burada şunu da görmek lazım: Bu Kanunun ilk çıktığı hâliyle -Komisyon Başkan Vekili Hakkı Bey burada; Hakkı Bey bilir.- Adalet Bakanımız değişmedi, Sayın Sadullah Ergin bu Kanunun ilk geliş biçimine itirazı olanlardan biridir. Grup başkan vekilleri olarak, o dönemki Grup Başkan Vekili olarak şahsım, yine grup başkan vekillerimizden, şimdiki Başbakan Yardımcısı Sayın Bekir Bozdağ bu Kanun'un getirdiği hükümlerin uluslararası normlara ve AB çerçevesine uygun olmadığını bizler o dönem Federasyon yetkililerine ısrarla ifade etmemize rağmen, maalesef bu noktadaki iradelerini farklılaştırma imkânını bulamadık. Şu an bir normale dönüş imkânı var ise şayet, iradi olarak bunun arkasında durmakta fayda olduğu kanaatindeyim.

Sayın Mehmet Şandır'ın Mersin ile alakalı sorusu var.

Sayın Şandır, Akdeniz Oyunları, bildiğiniz gibi Mersin'in de adaylığına rağmen evvelen Yunanistan'ın Başkenti Atina'ya verildi 2007 senesinde. Yunanistan, yaşadığı ekonomik kriz ve Avrupa bankalarına olan borçlarından dolayı Akdeniz Oyunlarını gerçekleştiremeyeceğini Akdeniz Oyunları Komitesine bildirdikten sonra, dört yıl gecikmeyle, 2011 yılının Şubat ayında, Akdeniz Oyunları Türkiye'ye tevdi edildi. Seçim kararı alındı, seçime gittik. Hükûmet kuruldu, güvenoyunu aldı, hemen projeler dizayn edildi.

Ben size, Mersin konusundaki yaklaşımınızı bildiğim için, hemen müjdeli haberi vereyim. En önemli ve en çok zaman alacak olan proje, Mersin'e yapılacak olan stadyum projesidir, dün itibarıyla ihalesi gerçekleştirildi. Yine, Bakanlığımıza bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu bünyesinde inşa edilecek olan 3.500 öğrenci kapasiteli olimpiyat köyü ihale sürecindedir, devam etmektedir. Bununla birlikte, 6.500 koltuk kapasiteli Mersin kapalı spor salonu, 3 bin kişi kapasiteli açık tenis kortu, yine 3 bin kapasiteli merkezî tenis kortu, ayrıca 8 açık kort, 2 kapalı kort, bin kişi oturma kapasiteli olimpik yüzme havuzu, yine bin kişi oturma kapasiteli antrenman spor salonu, atıcılık ve trap-skit tesisleri, bununla birlikte, atletizm sahası ve stadyumu ve ayrıca, restore edilecek 12 parça eski spor tesisisin restorasyonuyla ilgili ihale süreçleri tamamlanma aşamasına gelmiş bulunmaktadır. Bunları ben sizinle paylaşıyorum. Gerçekten burada, gerek Bakanlığımız gerek sermaye birikimimiz gerekse müteahhitlik sektörümüz ciddi bir sınavdan geçmektedir çünkü Mersin'de Akdeniz Oyunları'yla ilgili yapıların yetiştirilmesine yönelik performansımız, aynı zamanda, milletimizin 2020 İstanbul Olimpiyatları adaylığı noktasında yüz akı ve en önemli kozlarından biri olacaktır. Bir gecikme tereddüdü bizde yok, inşallah nihayetinde de mahcup olmayız.

Sayın Erdoğan'ın "Bu kanun alelacele Meclis gündemine getirildi. Bu doğru bir tavır mıdır?" sorusu oldu. Değişikliği kastederek zannediyorum bu soru tarafımıza tevcih edilmiş oldu. "Alelacele" denilebilir belki ama öncesinde Süper Toto, Süper Lig'deki on sekiz kulübün bizzat başkanları veya başkanları tarafından görevlendirilmiş olan, yetkilendirilmiş olan başkan vekilleri tarafından ıslak imzalı olarak tarafımıza intikal eden bir metin var, "6222'nin değiştirilmesini istiyoruz." şeklinde. Bu metin benim çantamda. Bunun dışında, hazırlanan kanun teklifini, dört grubu dolaşarak geldiler, sizlerle paylaştılar, konuştular, tartıştılar. Dolayısıyla çok aceleci davranıldığı kanaati bende hasıl olmadı.

Sayın Halaçoğlu'nun, "Bu kanun, Aziz Yıldırım'ı kurtarma kanunu olarak değerlendirilebilir mi?" sorusu var. Sayın Halaçoğlu'nun iyi niyetinden zerrece tereddüt edecek değilim, kesinlikle iyi niyetli sorduğuna kaniyim, lakin gerek şahsımı gerek Adalet Komisyonu üyelerini gerekse Türkiye Büyük Millet Meclisinin çok saygıdeğer üyelerini herhangi bir şahsı kurtarmaya mahsus bir kanun yapma fikrinden ve düşüncesinden tenzih etmek isterim. Aziz Yıldırım, şahsen benim hayatım boyunca gördüğüm, karşılaştığım, yan yana geldiğim biri hiç olmadı. Dolayısıyla şahsa yönelik bir düzenleme kanaati bizde olmadı.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Kamuoyunda zaten.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Evet, kamuoyunda böyle bir algılama söz konusu olabilir, lakin eksik bilgilendirmeden kaynaklanıyor, az evvel söyledim. Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor, Gaziantep, Kayserispor, Samsunspor dâhil Süper Toto Süper Lig'deki, Spor Toto Süper Lig'deki on sekiz kulübün başkan veya başkan vekilleri, bu kanunun değişmesiyle ilgili ıslak imzalı talebi bize intikal ettirdiler, bunu ben bilgilerinize sunmak isterim.

Sayın Özensoy'un Bursa stadyumunun akıbetinin ne olacağı konusunda ve Bursa'nın merkezî Hükûmetin yatırım performansından yeterince istifade edip edemediği hususuna yönelik soruları var.

Sayın Özensoy, duble yollardan hastane projelerine, toplu konut ve kentsel dönüşümlerden spor yatırımlarına kadar Bursa kenti çok özel hizmetleri almıştır.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Biliyorsunuz Sayın Bakan, öyle bir şey yok.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Bursa'nın ve Bursalıların Türk ekonomisine genel katkılarından dolayı daha fazlasını hak ettikleri düşüncesini hep birlikte seslendirebiliriz, inşallah daha fazlasını da yapmaya el birliği içerisinde muvaffak oluruz.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Stadyumu ne yapacağız, stadyumu?

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Ama AK PARTİ hükûmetleri döneminde Bursa'nın ihmale uğradığını iddia etmek bize karşı en hafif ifadesiyle haksızlık olur diye düşünüyorum.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Rakamları vereyim Sayın Bakan, yüzde 2'ye geliyor, verdiğimizin yüzde 2'sini alıyoruz.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Sayın Demiröz'ün sorusu var. "Beşiktaş-Bursa husumetinin kalkmasına bu yasanın katkısı olur mu?" diye. Bu yasanın genel olarak sporda şiddet ve düzensizliğin ortadan kaldırılmasına katkısı olacağından dolayı Beşiktaş ve Bursaspor arasındaki husumetin telafisine de, başka kulüpler arasında ortaya çıkabilecek ihtilafların giderilmesine de ciddi katkıları olabileceği kanaatindeyim. Ben her zaman şunu ifade etmişimdir: Millî meselelerde, milletimizin tamamını ilgilendiren konularda Fenerbahçelinin, Trabzonsporludan, Galatasaraylının Beşiktaşlıdan veya -husumete vurgu yaptığınız için- Beşiktaşlının Bursaspor'dan ayrılması, ayrışması, farklı düşünmesi, farklı hareket edebilmesi mümkün olmadığına göre futbolda düzenin sağlanması da esas itibarıyla bir millî meseledir, bir imaj meselesidir. Dışarıdan bakıldığında ülkemizin toplam kalite idaresine dair bir görüntü meselesidir. Burada aynı yaklaşımın taraftarlarda da söz konusu olabileceği kanaatindeyim. Yönetimler daha özenli davranacak, Federasyon daha dikkatli davranacak, taraftar gruplarının liderleri daha özenli ve dikkatli bir performansla inşallah bu disiplinin, intizamın sağlanmasına katkı sunacaklar.

Bursa'yla alakalı stadyum konusunu atlamış oldum, tek cümleyle ifade edeyim. Bursa kamuoyunda da, Bursa siyasetinde de stadyumun akıbetiyle ilgili tartışmalar devam etmekte olduğundan, mülkiyeti uhdemizde olmakla birlikte Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak biz de doğrusu bir siyasi kararın önce Bursa nezdinde ortaya çıkmasını, şekillenmesini arzu ediyoruz. Buna ve Bursa'nın gereksinimlerine göre en doğru adımı atabileceğimiz kanaatindeyim.

Sayın Başkanım, toleransınıza sığınarak bir iki dakika içinde hızla bitirmeye gayret ediyorum, sağ olun.

Sayın Havutça'nın sorusu var, "Tutukluluk sürelerini düzenleyen bir tasarı Hükûmetin gündemine gelebilir mi?" noktasında. Gençlik ve Spor Bakanı olarak burada bulunuyorum, bu konunun içeriğine girecek olursam Adalet Bakanının sahasını işgal etmiş olurum. Bir başka kanun vesilesiyle bu soru Sayın Sadullah Ergin'e tevcih edilebilir diye düşünüyorum.

Sayın Yılmaz'ın "Cezalar çok indirildi kanaatindeyim." şeklinde bir eleştirisi oldu. Burada esasında Sayın Hakkı Köylü'ye, Adalet Komisyonu Başkan Vekili olarak hususen teşekkür etmek istiyorum. Çünkü ceza pratiği sağlam bir isim olarak bu kanunun şekillendirilmesinde gerçekten özel ve önemli katkıları oldu. Ama biz sadece milletvekilleri olarak kendi hukuk bilgimize de itimaden, kendi hukuk bilgimizle mahdut bir değişiklik çalışması içerisinde olmadık. Adalet Komisyonunun her dört partiden çalışmalara katılan üyeleri dün çok iyi fark etmişlerdir, bu kanunun ilk düzenlenme sürecine de katkısı bulunan ceza hukukçularını da biz Komisyona davet ettik, onların da görüşlerine müracaat ettik. Aman Anayasa'ya bir aykırılık söz konusu olmasın, Türk Ceza Kanunu ve ceza muhakemesi usul sistemine bir aykırılık olmasın, uluslararası normlara bir aykırılık olmasın özeniyle bu düzenlemeyi bu şekle dönüştürdük. Kanaatimce normal bir hâle gelmiş oldu, ama yine Meclisin ve kamuoyunun takdirindedir cezaların çok indirilip indirilmediği konusu.

Son soru Sayın Erdemir'in sorusu, "Polis Bursaspor taraftarlarına farklı mı davranıyor? TRT Bursaspor'un maçlarının yayınlarına diğer takımlardan farklı mı yaklaşıyor?" şeklinde. Ben doğrusu gerek Bursa'yı gerekse Bursaspor camiasını hem polisin hem de TRT kurumunun davranışları açısından diğer kulüplere görece eşitsiz bir muameleye tabi tutulabilecek bir camia olarak görmüyorum, değerlendirmiyorum. Türkiye'nin neresinde olursa olsun illerin büyüklüğüne ya da nüfusunun fazlalığına göre değil, takımların, kulüplerin bulunduğu kategorilere göre yayın süreleri ve yayıncı kuruluşlar belirlenmektedir. Bursaspor Türkiye'de Trabzonspor'dan sonra şampiyonluk kupasını İstanbul dışına taşıyan ikinci takım olarak aslında özel ve önemli bir başarıya imza atmıştır. Bursaspor'un ve Bursa camiasının böyle bir haksızlığa maruz kaldığı kanısında hiç olmadım. Polise bakan yönüyle ise polisin, değerli arkadaşlar, Türkiye'nin herhangi bir yerinde herhangi bir şekilde kanunları ya da yetkileri farklı uygulamak ya da kullanmak gibi bir düşünce ya da tavır içerisinde olabileceğini hiç zannetmiyorum. Hele ki Bursaspor taraftarına sırf Bursasporlu olmalarından dolayı ayrıca ve özel ve de kötü muamelede bulunabilecekleri kanaatinde hiç değilim. Böyle bir şeyin yaşanmasını da arzu etmem.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Geçtiğimiz dönem Beşiktaş maçı var Sayın Bakan.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Devamla) - Sayın Muammer Güler 2002'de ilk milletvekili olduğumda tanıdığım ilk valiydi, Samsun Valisiydi çünkü o dönemde. O da işaret etti, burada idarenin uygulamalarında belli güçlükler var. O nedenle valiler ve emniyet müdürleri idari cezaları bu tür kanunlarda hiç görmek istemezler çünkü uygulanmasında pek çok güçlüklerle karşılaşılır.

BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen sözlerinizi toparlayınız.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Devamla) - Son cümlem Sayın Başkanım.

Uygulayıcıların da zorlukları var ama hepimizin gerek taraftar camialarını gerekse taraftar gruplarının liderlerini kanaat önderi kişiler olarak siyasette bulunmamız hasebiyle doğru istikamette yönlendirmemize de ihtiyaç vardır.

Sorular için ve yasa çalışmasına sağlanan her türlü katkılar için hepinize teşekkür ediyorum.