| Konu: | 2012 YILI KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI SONUCUNA GÖRE YAPILAN ÖĞRETMEN ATAMALARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 3 |
| Tarih: | 03.10.2012 |
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle 24'üncü Dönem Üçüncü Yasama Yılı'nın ülkemize ve aziz milletimize hayırlar getirmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi 7-8 Temmuz 2012 tarihlerinde lisans mezunları için yapılan KPSS 2012 hakkında medya organları aracılığıyla kamuoyuna yansıyan, genel kültür ve eğitim bilimleri alanlarındaki soruların sızdırıldığı iddiaları, bu sınava giren milyonlarca gencimiz ve aileleri başta olmak üzere, tüm milletimizi ciddi anlamda endişeye sevk etmiştir ve ÖSYM'yi bir kez daha tartışmaların odağına yerleştirmiştir.
Anılan sınavın ilk günü Dicle Haber Ajansı ve Beyaz Kalem Yayıncılık tarafından İnternet sitelerinden deneme sınavı formatında yayınlanan bazı soruların sınav öncesinde çalındığı iddialarına karşılık, ÖSYM Başkanı tarafından aynı gün ve hiçbir inceleme ya da soruşturmaya gerek duyulmadan kamuoyuna yapılan "Soruların sınava giren aday veya adayların hafızasında tutarak bazı yayın organlarına servis edildiği, sonradan zihinde tamamlanmış sorulardan oluştuğu görülmüştür." şeklindeki iddiaları örtbas etmeye yönelik açıklamaları da ne yazık ki endişeleri derinleştirmiştir. Tam aksine, aynı gün saat 21.48'de anılan haber ajansı tarafından yayınlanan genel kültür yetenek testi ile eğitim bilimleri testine ait tüm sorularla, 11 Temmuz tarihinde ÖSYM tarafından yayınlanan master kitapçığındaki soruların dizilişinin ve cevap şıklarının bire bir aynı olması, bu sınavdaki bazı soruların önceden sızdırıldığının kanıtı olmuştur.
Nitekim, daha sonra ÖSYM tarafından açıklanan sınav sonuçları ve bu sınavda en başarılı iller sıralamasına giren iller, sınavla ilgili iddiaları doğrular şekilde olmuştur. Anılan sınava ilişkin soruların sızdırıldığı ve bazı illerde satıldığı yönündeki ciddi iddialar soruşturulup açıklığa kavuşturulmadan Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 10 Eylül 2012 günü yapılan öğretmen atamaları yeni birçok sorunu ve mağduriyeti de beraberinde getirmiştir. İlan edilen 40 bin kontenjanın yaklaşık 4 bin adedi boş kalmış, daha sonra boş kalan bu kontenjanlara ek atamalar gerçekleştirilmiştir.
Şimdi, Sayın Milli Eğitim Bakanına buradan sormak istiyorum: Bu şaibeli sınava göre yaptığınız öğretmen atamaları içinize sinmiş midir? Gerekli ayıklamalar yapılmadan gerçekleştirilen atamalarla mağdur edilen ve hakkıyla yüksek puanlar aldıkları hâlde hiç atanamayan ya da daha iyi yerlere atanacakken mağdur edilen adayların haklarını nasıl korumayı düşünüyorsunuz? Bu tür soruları çoğaltmak mümkündür ancak bu atamalarda hakkıyla görev almış binlerce öğretmen de şaibe altında kalmış ve yeterince sevinememiştir.
Diğer yandan, bazı branşlarda kontenjanlar boş kalırken ihtiyaç olduğu gerekçesiyle mezun edilen sınıf öğretmenlerinin birçoğu bu atamalarda açıkta kalmış, 2000 yılından beri neredeyse hiç kontenjan ayrılmayan teknik öğretmenler yine atanamamıştır. Bir yandan mesleki eğitime özendirmeye çalışan Bakanlık, diğer yandan bu öğrencileri eğitecek meslek öğretmenlerini unutmuştur.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de hiçbir hazırlık yapılmadan alelacele uygulamaya konulan 4+4+4 eğitim sistemiyle bazı alanlarda ortaya çıkan öğretmen fazlalığının eritilmesi amacıyla yapılan alan değişimi uygulamasıyla birçok branş öğretmeninin hakkı yenmiş, okullar ve öğretmenler âdeta bir kaosun içine itilmiştir. Öğretmenler arasında ortaya çıkan statü ve maaş farklılıkları giderek büyümüş ve ciddi bir sorun hâline gelmiştir. Bu nasıl bir planlamadır ve nasıl uygulamadır? Gerçekten bunu iyi irdelemek gerekir.
Bir yandan, ilgili soru önergemize cevaben Millî Eğitim Bakanlığı tarafından eylül ayında verilen resmî cevapta, toplam 144.272 öğretmen ihtiyacının bulunduğu söylenecek, diğer yandan fen ve teknoloji, matematik, sosyal bilgiler ve Türkçe branşları dışında hiçbir alanda ihtiyacın olmadığı belirtilecek, diğer taraftan geçen yıl ikinci dönemde yaklaşık 55 bin öğretmenin ücretli öğretmen olarak görev yaptığı ifade edilecek, diğer taraftan sınıflar birleştirilerek eğitim verilmeye çalışılacak, öbür taraftan da öğretmenler kadro yetersizliği nedeniyle atanamayacaklar.
Bunlar yetmiyormuş gibi, son günlerde, Sayın Bakanın atama isteyen öğretmenleri Eminönü Camisi'nin önünde yem bekleyen güvercinlere benzetmesiyse ayrı bir talihsizliktir. Kendisini özür dilemeye davet ediyorum. Derhâl ek öğretmen ataması yapılmalı ve bu mağduriyetler sona erdirilmelidir.
Son olarak da fen-edebiyat fakültesi mezunlarının formasyon çilesi sona erdirilmeli ve bir çözüm bulunmalıdır diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Işık.