GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:36
Tarih:10.12.2012

HÜSEYİN TANRIVERDİ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2013 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı hakkında lehte söz almış bulunuyorum. 2013 yılı bütçesinin ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bütçeler ülkelerin geleceklerini belirlemede çok önemli bir unsurdur, sosyoekonomik ve siyasal yol haritalarıdır. O yüzden, dengeli ve sürdürülebilir bütçeler oluşturmak ve uygulamak zorundayız.

2002 öncesinde bütçelerdeki gider kalemlerinde faiz ve transferlerin ne kadar yer tuttuğunu ve IMF'siz bütçe yapılamadığını hepimiz biliyoruz. Yaşanan ekonomik ve sosyal buhranlar sonrasında, malumlarınız, 3 Kasım 2002'de yani on yıl önce, AK PARTİ, diğer bir ifadeyle milletimizin kendisi iktidar olmuştur. İstikrar ve güven ortamının tesisinden sonra yükselen demokratikleşmeyle birlikte faiz kıskacı kırılmış, enflasyon canavarı katledilmiş, vergi gelirleri geniş halk kesimlerine ve vatandaşlarımıza kamu hizmeti olarak geri dönmeye başlamıştır. Vergi gelirlerinden faize giden pay düştükçe, eğitim, sağlık ve yerel yönetimler başta olmak üzere, kamu hizmetlerine ve sosyal harcamalara giden pay artmıştır. AK PARTİ öncesindeki hükûmetin bütçesinde faiz gideri yüzde 41,4 iken bugün bu oran yüzde 13,6'lara gerilemiştir.

Vergi mükellefleri lehine de önemli iyileştirmeler yapılmıştır. Burada, değerli arkadaşlarım kimi rakamları açıkladılar. Benim de bir ifadede bulunmam gerekirse OECD ülkeleri arasında Türkiye vergi yükü bakımından en düşük olan 6'ncı ülkedir. Kurumlar vergisini yüzde 33'ten yüzde 20'ye düşürdük, gelir vergisini yüzde 49,5'ten yüzde 35'e düşürdük. Sigorta primi işveren payını 5 puan azalttık. Toplanan vergiler içinde gelir vergisinin oranı yüzde 19,8'dir. Asgari ücretten alınan vergi 2002 yılında yüzde 12,8 iken bugün yüzde 0 ile yüzde 5,2 arasındadır. Asgari ücret üzerindeki vergi yükü yüzde 47 düşürülmüştür. Türkiye, ücret üzerindeki vergi yükü bakımından OECD'de 1'inci sıradaydı, şu anda değerli arkadaşlarım, 8'inci sıradadır.

Ekonomik krizlerin dünyayı kasıp kavurduğu bir ortamda Türkiye, bugün dünyanın parmakla gösterdiği bir performans sergilemiş, ekonomisinin kırılgan değil güçlü olduğunu ispatlamıştır. Türkiye, dün "hasta adam" olarak nitelendirilirken bugün Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde "usta adam" olmuştur. Türkiye, IMF'ye olan borç yükünden kurtulmuş, borç verir bir konuma gelmiştir.

Değerli arkadaşlarım, gördüğünüz gibi, halkçılık, milliyetçilik lafla olmuyor. İktidarların ne kadar sosyal adaletçi, ne kadar halkçı ve ne kadar milletinin emrinde olduğu, bütçe kaynaklarında eğitime, sağlığa ve sosyal harcamalara ayırdığı payla ölçülür. AK PARTİ hükûmetleri, cumhuriyet tarihinde en fazla eğitime ve sağlık harcamalarına pay ayıran hükûmetler olmuştur. Çok değil, bundan on yıl öncesinde bütçede aslan payları her zaman faize ve savunma harcamalarına ayrılırdı. Demokratikleşmenin derinleşmesi ve AK PARTİ'nin kendi insanımız, kendi imkânımız ve kendi kaynaklarımızla oluşturduğu iktisadi politikalar sayesinde, savunma harcamaları ve faiz kalemleri her bütçede biraz daha gerilemiştir. Bundan önceki 10 bütçe gibi 11'inci bütçe de ülkemizin gerçekleriyle örtüşen, popülizmden uzak, ulaşılması mümkün hedefler koyan, özellikle de sosyal tarafı daha ağırlıklı olan bir bütçedir. Bu bütçe, büyük bir ülkeye, büyük bir millete, büyük bir tarihe, büyük bir vizyona yakışır, iddialı hedefleri olan bir iktidarın bütçesidir.

Değerli milletvekilleri, toplam büyüklüğü 404 milyar TL olan 2013 mali yılı merkezî yönetim bütçesinde 2002 öncesinde ihmal edilen eğitim, sağlık harcamaları ve yerel yönetimlere ayrılan pay bu bütçenin en önemli kalemleri olarak göze çarpmaktadır çünkü yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir, demokrasinin gelişme merkezleridir. Yerel yönetimler demokrasinin okuludur. Yerel yönetimleri güçlü olan ülkelerde demokratik kültür daha gelişir, yerleşir ve benimsenir. Nitekim, AK PARTİ'nin on yıllık siyasi geçmişinde yerel yönetimler tecrübesi merkezî yönetimdeki başarımıza önemli bir katkı vermiştir.

Değerli milletvekilleri, sosyal refah devletinin en temel görevlerinden birisi de dar gelirli grupların sosyoekonomik refahını artırmaya yönelik sosyal koruma harcamalarını gerçekleştirmesidir. AK PARTİ hükûmetleri enflasyonu tek hanelere indirmiş ve diğer yandan da sosyal koruma kalemlerini çeşitlendirmiştir. Çalışanlar, emekliler, çiftçiler, yaşlı, dul ve yetim ile engelli vatandaşlarımıza yönelik bu harcamalar, sosyal yardımlar ve primsiz ödemeler son on yılda 3,5 kat artmıştır yani ekonomimiz büyürken geniş toplumsal kesimlerin ekonomiden aldıkları pay da büyümektedir. Dezavantajlı gruplara ve yoksullara ödenen primsiz ödemeler ve sosyal yardımlar 2011 yılında geçmiş on yıla göre 10 kat artmıştır.

Değerli arkadaşlarım, bu bütçe, illerimiz ve bölgelerimiz arasındaki farkları minimize edecek, gelişmişlikler arasındaki uçurumu göreceli olarak düşürecektir. 2013 bütçesinde, 2005'te AK PARTİ ile başlayan KÖYDES projeleri için 578 milyon TL kaynak ihdas edilmiştir. Bunlar çalışmakla, azimle ve en önemlisi de ülkesini ve milletini sevmekle oluyor.

Değerli milletvekilleri, 2013 yılı bütçesi mali disiplini ve istikrarı korumayı amaçlayan, büyümeyi ve istihdamı destekleyen, toplumsal refahı gözeten, sağlık, eğitim ve sosyal koruma harcamalarına ağırlık veren, yerel yönetimleri mali açıdan daha da güçlendiren, toplumun yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan, yatırımları teşvik eden ve altyapıya öncelik veren, ekonomik verimliliği ve üreteni destekleyen bir bütçedir.

Biz milletimizin ve devletimizin lehine olan düzenlemeleri siyasi olarak ne getirir ne götürür hesabı ile değil; yarınlar için, yarının aydınlık ve kalkınmış Türkiye'si için, gelecek nesiller için yapıyoruz.

Sözlerime burada son verirken 2013 mali yılı bütçesinin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyor, 2013 yılı merkezî yönetim bütçesinin, tekrar, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını, hayırlı hizmetlere vesile olmasını diliyor, hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Tanrıverdi.