| Konu: | TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE YENİ ZELANDA HÜKÜMETİ ARASINDA HAVA HİZMETLERİNE DAİR ANLAŞMANIN ONAYLANMASI HAKKINDA (S.S.21) |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 17.11.2011 |
EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu benim Mecliste yaptığım ilk konuşma. 21 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Yeni Zelanda Hükûmeti arasında, hava hizmetlerine dair anlaşmanın onaylanması konusunda şahsım adına söz almış bulunmaktayım.
Bu anlaşmayla her iki ülke arasında sivil havacılık alanında ilişkilerin daha ileriye götürülmesi hedefi doğrultusunda, hava yolları alanında rekabete dayalı uluslararası havacılık sistemini ilerletmek ve hava yollarını yenilikçi ve rekabetçi hizmetlerle geliştirmek amaçlanmaktadır.
Anlaşma ile ayrıca hava araçlarının güvenliğine karşı yapılan ve kişiler ile mülkiyeti tehlikeye sokan, dolayısıyla sivil hava taşımacılığını olumsuz etkileyen ve sivil havacılığın emniyeti konusunda halkın güvenini zedeleyen hareket ve tehlikeler konusunda endişelerin giderilerek uluslararası hava taşımacılığında emniyet ve güvenliği en üst seviyede sağlamak hususu amaçlanmaktadır.
Değerli milletvekilleri, son yıllarda -Türkiye'yle- diğer bütün dünya ülkeleriyle olduğu gibi Yeni Zelanda ile de ilişkilerimiz gelişmektedir. Bu bağlamda iki ülke arasındaki ilişkilere baktığımızda, Yeni Zelanda Genel Valisinin 2009 yılında Türkiye'yi ziyaret ettiğini görüyoruz. O ziyaret esnasında Çanakkale'deki anma törenlerine katılmıştır. Bundan başka, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 3-7 Aralık 2005 tarihinde Yeni Zelanda'yı ziyaret etmiştir. Bunun dışında, Yeni Zelanda Başbakanı Key 2010 yılı nisan ayında Türkiye'yi ziyaret etmiştir. Ayrıca, Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı 2008, 2010 ve 2011 yıllarında Türkiye'yi ziyaret etmiştir.
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere baktığımızda ihracat ve ithalat dengemizin bizim lehimize olduğunu görüyoruz.
Yeni Zelanda, 2009-2010 Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki geçici üyeliğine destek veren ülkelerden birisidir.
Ayrıca, Yeni Zelanda 2010 yılında PKK/KONGRA-GEL'i, 2011 yılı eylül ayında ise DHKP-C'yi terör örgütü listesine almıştır.
İki ülke arasında Karma Ekonomik Komisyon toplantıları da 1990 yılından itibaren düzenli olarak yapılmış ve sekiz toplantı yapılmıştır.
Esas itibarıyla Dışişleri Komisyonu üyesi olan bir arkadaşınız olarak da Türk dış politikasına kısaca değinmek istiyorum. Burada zaman zaman Türk dış politikasıyla ilgili, muhalefetten arkadaşlarımızın eleştirileri oluyor, sataşmaları oluyor, ancak ben yapılan anlaşma gereğince de üslubumu koruyarak bazı hususları aydınlatmak istiyorum.
Malumunuz Atatürk cumhuriyetimizi kurmuş ve Atatürk bir Osmanlı paşası, İmparatorluğun yetiştirmiş olduğu bir bürokrat olarak bir dış politika vizyonuna sahip bir liderdi. Bu doğrultuda, Atatürk 1934 yılında Balkan Paktı'nı öncülük ederek kurdurmuş Balkan ülkeleriyle, Türkiye dâhil beş ülkeyle. Ardından, 1937 yılında ise Sadabat Paktı'nı İran ve Afganistan'la kurmuştur. Buradan şunu çıkarıyoruz: Atatürk bir vizyon sahibiydi, dış politikada dışa açılmayı, komşu ülkelerle paktlar kurmayı amaçladığını çok net anlıyoruz. Fakat bu paktlar maalesef o günün şartlarında yürümemiş ve kısa zamanda son ermiştir.
Orta Doğu'yla, Arap ülkeleriyle böyle bir pakt kurulamaz mıydı o zaman? Baktığımız zaman, o günün şartlarının buna müsait olmadığını görüyoruz ve o gün maalesef Atatürk sağlığında böyle bir pakt kurmayı başaramamıştır veya teşebbüs etmemiştir şartlar gereği. Esasen Atatürk'ün yurtta sulh cihanda sulh ilkesi vardır. Bizim burada en çok eleştirilen bir ilkemiz var, "sıfır sorun politikası"
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Nerede kaldı sıfır sorun politikası? Şu anda sıfır sorunda mıyız? Sıfırın anlamını biliyor musunuz?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Aslında sıfır sorun politikası Atatürk'ün "Yurtta sulh cihanda sulh." deyişinin bugünkü farklı bir ifadesidir.
YILDIRAY SAPAN (Antalya) - Sen nerede siyaset yapıyorsun?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bu doğrultuda biz komşularımızla sıfır sorun politikasını hassasiyetle yürütüyoruz.
YILDIRAY SAPAN (Antalya) - Sıfır sorun politikası duvara tosladı.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - İktidara geldiğimiz 2002 yılında Türkiye, bütün komşularıyla kavgalı ama biz iktidara geldikten sonra hızlı...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ermenistan'la barıştınız, Suriye'yle barıştınız.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - ...bir şekilde bütün ülkelerle sorunlarımızı çözdük. Bizim dış politikamız arkadaşlar... Eğer müsaade ederseniz... Bizim dış politikamızda çifte standart yoktur. Bizim ilkelerimiz vardır, doğrularımız vardır. Biz ilkelerimizden taviz vermeyiz, doğrularımızı da herkese söyleriz. Biz, Arap ülkeleriyle, İslam ülkeleriyle nasıl konuşuyorsak aynı şekilde Amerika'yla da konuşuyoruz, Batı ülkeleriyle de konuşuyoruz, kimseye çifte standart uygulamıyoruz.
Zaman zaman bakın, burada laf atılıyor, deniyor ki: "Sıfır sorun politikası duvara tosladı veya sırf sorun" diye bazı ifadeler kullanıldı dün üzülerek bunu müşahede ettik.
Bakın, arkadaşlar, şu an bizim geçmişte iyi ilişki kurup da şu an sorumlu olduğumuz tek bir ülke vardır o da Suriye'dir, o da bizden kaynaklanmamıştır. Suriye'de geçici bir olağanüstü bir durum var. Şu an halkını öldüren, halkına kan kusturan bir rejim var. O rejimle biz bir arada kol kola olamayız.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bir sene önce öldürülmüyor muydu halkı?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Şimdi, bakın...
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Ya bırak bu edebiyatı! Halk kaça bölünmüş? Hangisiyle oldunuz?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Sayın Milletvekilim, bakın, biz rejimlerin dostu değiliz. Bizim müttefikimiz halklardır. Biz komşu halklarıyla ilelebet müttefik kalacağız, mevcut rejimlerle de bulunduğu ortamda ilişki kurmak zorundayız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Kaç tane halk var orada grup grup? Hangi grubun yanındasınız? Böyle edebiyatı bırak.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar...
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Böyle edebiyatı bırakın.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Arkadaşlar, biraz sabredeceksiniz. Bakın, biz her zaman sizi dinliyoruz, sataşmalarınız oluyor. Biraz da biz konuşacağız.
Bakın, ben beş sene....
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Esat yanlısı da var, Esat'a karşılar da var.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Müsaade ederseniz...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen dinleyiniz. Dinleyiniz sayın milletvekilleri, lütfen...
Devam ediniz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, farkı görüyorsunuz değil mi farkı?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Lütfen devam ediniz.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bakın, beş sene aktif dış politikanın içerisinde en üst seviyede bulunan bir arkadaşınız olarak konuşuyorum.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Halkın yanındaymış, halkın hangi bölümünden bahsediyorsunuz? Ayıp ya!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Üst düzeyde bu dış politikanın nasıl yürüdüğünü de çok iyi biliyorum ve bakın biz şu anda? Ben iki gün önce Romanya'dan geldim, orada Türk İşadamları Derneğinde beraber olduk iş adamlarıyla.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Suriye'ye gel!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bize ne dediler biliyor musunuz? Dedikleri şu: "Artık, gururla pasaportumuzu taşıyabiliyoruz, pasaportumuzu herkese gösterebiliyoruz." dediler. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Romanya'ya vize var mı, yok mu? Onu söyle.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bakın, ayrıca, aynı şekilde Macaristan komşu ülke, dediler ki: "Eskiden Macarlar `Biz Türk soyluyuz' diyemezlerdi. Niye? Türkiye güçsüz bir ülke olduğu için güçsüzün yanında olmaktan çekinirlerdi. Ama şimdi onlar da göğüslerini gererek `Biz de Türk soyluyuz, Türk ırkından geliyoruz.' ifadesini kullanıyorlar." Bunu bizim iş adamlarımız ifade ettiler. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - 2001'de dediler onu, 2001'de!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Siz hâlâ "Türk'üz" diyemiyorsunuz, "Türkiyeliyiz" diyorsunuz. Macarlar kadar olamadınız.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Değerli dostlar, bakın, şimdi, bakın, biz dedim ki, ilkelerimiz var, doğrularımız var dedim. Bakın, Libya'da bir kriz çıktı, biz ilkeli davrandık, orada bizim 25 bin insanımız vardı, öncelikle onları tahliye ettik, orada Libya'daki rejim sıkıntıya girdiği zaman da geçmişte onlarla ilişki kurmuş bir ülke olarak ne yaptık? Onlara tavsiyelerde bulunduk. "Bakın, sıkıntıyla karşı karşıyasınız, şunları, şunları yaparsanız sizin ve halkınızın menfaatine olur." dedik.
YILDIRAY SAPAN (Antalya) - Tavsiye değil...
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Ama maalesef, maalesef bunu dinlemediler, üç ay sonra bizim dediklerimizi Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam kendisi basın toplantısında "Biz bunlara hazırız." dedi ama iş işten geçmişti.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Başbakan ödül alırken niye söylemiyor bunu?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Aynı şekilde Suriye'de, bakın, kriz çıkmadan önce biz bir dost olarak, bir komşu olarak, bir müttefik olarak onları kibarca, bir dost diliyle uyardık ama maalesef dinletemedik.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Yahu adamı öldürttünüz, ne uyarması?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Şimdi bakın, bir de arkadaşlar, burada şu ifade kullanılıyor, ben bundan çok yaralanıyorum: Ben hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, bakın, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini başka yerlerden emir almakla suçlayamam. Bu bana yakışmaz. Bir Türk insanına, bir Türk parlamenterine bu yakışmaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Varsa suçla!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Ama zaman zaman burada bakın, özellikle bir Grup Başkan Vekili her zaman diyor ki: "Amerika'dan talimat aldınız." diyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Allah'a şükürler olsun ki Kaddafi'yle, Berlusconi gitti.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Beyler, şunu çok iyi bilin ki: Biz kimseden talimat almıyoruz, kimseye de talimat verme teşebbüsünde bulunmuyoruz. Ama bizim doğrularımız var, bu doğruları herkese söylüyoruz, tavsiyelerde bulunuyoruz. Şundan da emin olabilirsiniz ki -işin içinden gelen tecrübeli bir arkadaşınız olarak söylüyorum- bizim tavsiyelerimiz bugün pek çok ülke tarafından emir telakki ediliyor, bunu da iyi bilesiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Seni destekleyen bir komşu söyle.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Ben yapılan anlaşmanın iki ülkeye hayırlar getirmesini temenni ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)