| Konu: | YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 129 |
| Tarih: | 01.07.2012 |
CHP GRUBU ADINA BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, milletvekillerinin dışarı çıkması için birkaç dakika izin verin.
BÜLENT TEZCAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, terk etmeseydiniz ya! Yoklama korkusu olmayınca salonda oturma zorunluluğu da olmuyor demek ki.
Değerli milletvekilleri, şimdi, özel yetkili mahkemelerle ilgili yargı paketi daha önce Adalet Komisyonunda görüşülürken ısrarla bu konuların gündeme alınmasını istememize rağmen AKP milletvekili arkadaşlar ısrarla konuyu gündeme getirmediler. Şimdi, Komisyonda dört aya yakın bu konu görüşüldü, yargı paketi. Komisyondan bu konuyu kaçıran iktidar milletvekilleri, bugün Genel Kurul görüşmeleri sırasında bir önergeyle, biraz önce, gerilimli, tartışmalara neden olan bir önergeyle alelacele bu konuyu geçirdi.
Değerli arkadaşlar, bakın, neyi yaşıyoruz? Özel yetkili mahkemelerin kaldırılacağı konusunda Başbakandan tutun, başbakan yardımcılarına ve AKP yetkililerine, bakanlara kadar, yaklaşık bir hafta, on günden bu yana, söylenmedik şey bırakılmadı. Oysa bugün önümüze getirilen teklifte, önergede, özel yetkili mahkemeleri kaldırmak yerine Ceza Muhakemesi Kanunu'nun içerisinden alıp Terörle Mücadele Kanunu'nun içerisine monte ettiniz.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, sevgili milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi mensubu milletvekilleri, biliyorum ki, sizler, bu teklif gelirken bizim gibi, tıpkı bizim gibi, bu tekliften habersizdiniz, hatta buna oy verirken de bilgi sahibi değildiniz, çünkü burada okunurken de dinleme imkânı bulamadınız.
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Onların hâlâ haberleri yok.
BÜLENT TEZCAN (Devamla) - Şimdi, işin aslına bakarsanız, sizin dışınızda bir AKP daha var, bir derin AKP var.
Değerli milletvekilleri, bir derin AKP var, bu işleri arka planda kurgulayan, bu önergeleri hazırlayan, sistemi kuran ve sizin sorgulama yapmanıza dahi imkân vermeyen ve maalesef sizler de sorgulama yapma ihtiyacı dahi duymadan, o derin AKP'nin getirdiği teklifi burada tartışmadan geçiriyorsunuz. Şimdi, derin AKP'nin yanı sıra bir başka derin ilişki daha var, o da derin cemaat.
Değerli arkadaşlar, bu teklifin görüşülmesi süreci doğrudan doğruya derin AKP'yle derin cemaat arasındaki rekabettir. Bakın, şimdi, öyle bir rekabet ki Sayın Başbakan çıkıp özel yetkili mahkemeler için "Ölçüyü kaçırdılar." diyor, zapturapt altına alınmaları gerektiğini söylüyor ve böyle bir süreç içerisinde özel yetkili mahkemeleri kaldıracağını ifade ediyor. Ama her ne hikmetse aynı süreç içerisinde bilinen malum bazı televizyon kanallarında günlerden bu yana özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına karşı çok ciddi bir kampanya yürütüldü. Daha dün sabah Meclise gelmeden önce hukuka aykırı, yasa dışı dinlenmiş ses kayıtları belirli kişilere aitmiş gibi özel yetkili mahkemeler kaldırılırsa neler olacağı konusunda tehdit eder bir şekilde yayınlanmaya başladı. O özel kanalların hangi kanallar olduğunu herkes biliyor. Yani derin cemaat derin AKP'nin özel yetkili mahkemeleri kaldırmasına müsaade etmemek için elinden geleni yaptı. Ve şimdi, görüyoruz ki, bu gerilimin içerisinde buraya gelirken bir uzlaşma sağlanmış, bir anlaşma yapmışsınız. Yapılan anlaşma şu: Cemaat bugüne kadar özel yetkili mahkemelerde etkili ve yetkili olduğunu gösterdi ve bunun kaldırılmasına karşı da etkili ve yetkili bir kampanya yürüttü. Sonuçta, bu noktada bir iktidar paylaşımı yaşandı, iktidarı paylaştınız.
Değerli arkadaşlar, biz bu zamana kadar hep şunu söylemiştik: Yargının siyasallaşması noktasındaki tehlikeye işaret etmiştik, siyasetin yargıyı doğrudan doğruya kontrol etmesinin yarattığı tehlikeyi anlatmıştık ve siyasetin Türkiye'de yargıyı teslim almaya başladığını ifade etmiştik ama maalesef şunu itiraf edeyim ki, birazcık yanılmışız, hatta resmi biraz eksik görmüşüz. Türkiye'de yaşanan, siyasetin yargıyı kontrol etmesinin ötesinde bir şeymiş; Türkiye'de yaşanan gerçek, doğrudan doğruya yargının iktidar paylaşımının bir aktörü hâline gelmesiymiş; bunu gördük arkadaşlar. Artık Türkiye'de yargı, iktidar paylaşımının, siyasal iktidarı paylaşma sürecinin bir parçası hâline gelmiş ve özel yetkili mahkemeler tartışmasında bu iktidar paylaşımını bütün çıplaklığıyla görmeye başlıyoruz.
Değerli arkadaşlar, iktidar paylaşımı nasıl çözülmüş, ne olmuş çok net; şimdi gördük, bu teklifle gördük. Artık Türkiye'de derin cemaatin kontrolü altındaki özel yetkili mahkemeler oraya terk edilmiş, "Siz elinizdeki mevcut davalara bakmaya devam edin." denmiş; böyle söylediniz. Derin AKP de iktidar paylaşımı sürecinde kendi yandaşları için yeni özel yetkili mahkemeler kurma kanunu getirdi. Bu kanunla yeni özel yetkili mahkemeler kuracaksınız. Anlaştınız, yani oturdunuz "Arkadaş, biz sizin kontrolünüz altındaki mevcut Ergenekon, Balyoz ve benzeri davalara bakan özel yetkili mahkemelere dokunmayacağız, anlaşıldı. Siz orada yapmak istediğinizi yapın, orada sorgulamak istediklerinizi sorgulayın, orada hukuksuzluğun daniskasını yapın, biz bu iktidar alanını size bıraktık." dediniz derin cemaate ve şimdi döndünüz, onlardan da şunu istediniz: "Ama bundan sonra bize artık elinizi uzatmayın, MİT Kanunu'nda olduğu gibi, Başbakana kadar uzanabilecek soruşturma yapma yetkisini de size bırakmayacağız." dediniz, "Kendimiz için artık yeni özel yetkili mahkemeler kuracağız." dediniz. Bu kanun odur değerli milletvekilleri, bu kanun odur. Artık bu saatten sonra iktidara yakın, AKP'ye yakın kadrolar, bürokraside, siyasette, devlet kademelerinde, hatta MİT Kanunu'nun 26'ncı maddesine göre sadece MİT Müsteşarında değil, Recep Tayyip Erdoğan, özel örgütüne bağlı olarak görevlendireceği kişilerde dahi?
OKTAY VURAL (İzmir) - Aynen, aynen, devleti yıkmak için bir örgüt kurmuş!
BÜLENT TEZCAN (Devamla) - ?derin cemaate bağlı özel yetkili mahkemelerin yetkilerini kaldırdınız, bir muafiyet zırhı getirdiniz ve derin AKP'ye bağlı yeni bir özel yetkili mahkeme zırhı kurdunuz, yapılan budur. Bütün Türkiye'ye ilan ediyorum. Burada özel yetkili mahkemeler kaldırılmamıştır, yargı doğrudan doğruya iktidar paylaşımının aktif bir aktörü olarak sürecin içine çekilmiştir ve maalesef Türkiye'de derin cemaat ile derin AKP yargı sürecinde iktidarı yeniden paylaşmıştır. Yazıklar olsun diyorum, başka hiçbir söyleyemiyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.