| Konu: | YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 129 |
| Tarih: | 01.07.2012 |
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Sayın Bakanımız benim konuşmamdan sonra bir söz aldı. Ben aslında bu "kes-yapıştır" ya da "kopyala-yapıştır" önergesi olarak adlandırılan, Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri tarafından 74'üncü madde üzerinde verilen önergenin, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250, 251, 252 ya da mevcut Terörle Mücadele Kanunu'nun bazı maddelerindeki hükümlerin aynısı olduğunu söylemiştim. Hatta, zahmete katlanmayın diye, maddelerin nerede, ne olduğunu fıkrasına varana kadar söylemiştim. Zahmet edersiniz, okursunuz, kimin gerçek dışı beyanda bulunduğu açıkça ortaya çıkar.
Öyle anlaşılıyor ki Adalet ve Kalkınma Partisinin yasa yapma anlayışı ve tekniği, taşımacılıktan ibaret yani mevcut hükümleri başka yere taşıma. Ya bir evinizi yazlığa mı taşıyorsunuz ya da kışlığa mı taşıyorsunuz? Bir evin içerisindeki eşyaları başka yere taşıma gibi bir şey.
FEVAİ ARSLAN (Düzce) - Taşıma değil.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Sen fazla konuşma, dediğimi yap, bak bakalım, doğru mu, değil mi! Noktasına kadar, virgülüne kadar aynı mı, değil mi; bak! Yani siz hiç mi bir yasa yapma tekniği bilmezsiniz ya! Hiç bilmiyorsanız öğrenin, sorun, başkalarına sorun arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Sayın Bakan, hiç olmazsa, bürokratların da bilmiyorsa, o zaman o bürokratları da değiştir.
Arkadaşlar, bakın, burada, Sayın Bekir Bozdağ: "Bu özel yetkili mahkemeler, normal bir hukuk devletinde olmaması gereken mahkemelerdir." dedi ve devam etti, bu mahkemelerin ihtiyaçtan doğduğunu söyledi. Demek ki ihtiyaç ortadan kalktığında yeniden düzenleneceğini söyledi. Öyle anlaşılıyor ki bu mahkemelerin doğurduğu ihtiyaç ortadan kalkmamış. Yani normal bir hukuk devletinde olmaması gereken mahkemelere olan ihtiyaç devam ediyor çünkü Türkiye normal bir hukuk devleti değilmiş demek ki, bunu anladık. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında Türkiye'nin normal bir hukuk devleti olduğuna zaten inanmak saflıktır değerli arkadaşlarım.
Sayın Başbakan, ATV'de yaptığı konuşmada, bu özel yetkili mahkemelerin, devlet güvenlik mahkemelerinin devamı olduğunu, onun yerine ikame edildiğini söylüyordu. Biz bugüne kadar bunu söylüyorduk, AKP'liler diyordu ki: "Bunlar ihtisas mahkemesi." Ya Başbakan diyor "DGM'lerin yerine kuruldu bu mahkemeler." diye ve hatta, ileri gidiyor Sayın Başbakan, bu mahkemelerin artık canavarlaştığını söylüyor.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, yine burada, çok basit bir şekilde söylemek istiyorum, Başbakan demiş ki: "Tutuklu yargılamak doğru bir yol değildir." Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi özel yetkili mahkemelere karşıymış, demiş ki çok açık bir şekilde: "Bu özel yetkili mahkemeler gözden geçirilsin." Sayın Adalet Bakanı da gözden geçirmiş arkadaşlar, oturmuş, hocalarla beraber -bunu yazan hocaları da merak ediyorum, kim olduğunu- gözden geçirmiş; tutmuş, CMK 250, 251, 252'deki şeyleri şöyle bir gözden geçirmiş, "Hadi bunları alalım buradan, Terörle Mücadele Kanunu'nun içerisine taşıyalım." demiş.
Değerli arkadaşlarım, aslında bu özel yetkili mahkemeler, Sayın Başbakanın da söylediği gibi, devlet güvenlik mahkemelerinin ruhunu taşıyan mahkemelerdir. 250, 251, 252'nci maddelerde devlet güvenlik mahkemelerinin ruhu devam etmektedir. Devlet güvenlik mahkemelerinin yaşattığı özel yetkili mahkemeler, devletin hukukunu esas alan mahkemelerdir. Yani hem devlet güvenlik mahkemeleri hem de özel yetkili mahkemeler bireyin, yurttaşın özgür hukuku yerine devletin hukukunu esas alan mahkemelerdir. Şimdi yapılan düzenleme ile bu mahkemeler yine devletin hukukunu esas almaya devam edecektir değerli arkadaşlarım.
Şimdi burada yapılan şey, CMK 252 incelendiğinde, sadece mahkemelerin adının değiştiği bile söz konusu değildir. Hiç olmazsa devlet güvenlikten özel yetkiliye atlarken adı değişmişti. Burada aslında özel yetkilinin değiştiğini anlamam için benim? Özel yetkili mahkemelerin uyguladığı, Ceza Muhakemesi Usulü'nde tanınan özel yetkinin ortadan kaldırılıp kaldırılmamasıdır. Siz alıp onu buraya taşımışsınız yani evinizdeki eşyaların bir kısmını öbür tarafa taşımışsınız.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Adalet Komisyonu Başkanı sevdiğim bir insandır. Bu yasa yapma tekniği kendi içine siniyor mu? "Yasa Yapma" diye bir kitapçık da yayımlamış. Adalet ve Kalkınma Partili hukukçu milletvekili arkadaşlarıma soruyorum: Böyle bir yasa, böyle bir yasa tekniği doğru mudur? Bu getirilen önerge gerçekten içinize siniyor mu değerli arkadaşlarım? Bunu Sayın Sezgin Tanrıkulu söyledi: "Bu, utanç belgesidir." dedi. Ben söylüyorum arkadaşlar: Bir milyon kere utanç belgesi, hukuk adına utanç belgesi. Siz ister utanırsınız ister utanmazsınız, o sizin bileceğiniz bir iştir ama ben bir hukukçu olarak bu önergeden -siyasi olarak söylemiyorum- hiçbir hukuk tekniği içermeyen, hiçbir yasaya uygun olmayan?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - ?bir maddeden bir maddeye atlayış şeklinde olan bu önergeden bir hukukçu olarak utanıyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Öztürk.