| Konu: | ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 12.04.2012 |
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi Milliyetçi Hareket Partisi ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.
Biliyorsunuz,2/B Yasa Tasarısı'nın görüşmelerine devam ediyoruz.
Şimdi, burada şunu ifade etmek istiyorum: Bakın, bugün ülkemizin yüzde 27'sinin ormanlarla kaplı olduğunu ifade ettik. Yüzde 27'si ormanlarla kaplı olan ülkemizde, ne yazık ki ormanlarımızın yüzde 50'si bozuk vasıflı ormanlar. Yine yaklaşık 5 milyon hektara yakın yani Türkiye ormanlarının dörtte 1'i de genç ormanlardan ibarettir. Bu genç ormanların süratle bakıma ihtiyacı var ve bu bakımı yapmak için de orman mühendislerine ihtiyacımız var, en aşağı 2.500-3.000 tane orman mühendisine ihtiyacımız var. Fakat Sayın Bakan, ısrarla -ısrarla ifade ediyorum- ne orman mühendisleriyle görüşmeyi kabul ediyor ne de orman mühendislerinin genel çatısını teşkil eden Orman Mühendisleri Odasıyla görüşmeyi kabul ediyor. Şimdi, bu yasa tasarısıyla hem orman köylülerimizin kalkındırılması amaçlanıyorsa hem ormanlarımızın varlığı ve bakımlarının sağlanması isteniyorsa bizim çok süratli bir şekilde en aşağı 2 bine yakın orman mühendisini işe almamız gerekiyor.
Değerli milletvekilleri, yine biliyorsunuz mayıs, haziran ayından itibaren ülkemizde yangın mevsimi başlamaktadır, yangın mevsimi geliyor. 2007 yılında geçici işçilerin bir kısmı kadroya alındı, fakat büyük bir bölümü beş ay civarında çalışıyor. Şimdi, biliyorsunuz ülkemiz ormanlarının büyük bir bölümü yangına hassas. Canlarını ortaya koyan ve bu uğurda yüzlerce şehit veren orman işçilerimiz var, orman mühendislerimiz var, orman memurlarımız var. Yangın mevsiminde çalışan bu işçilerimizi kadroya alsak? İşte burada gelirler var, bu gelirlerle bunları yapmamız gerekiyor. Beş ay, altı ay, yedi ay ülkemizde yangın mevsimi devam ediyor. Onun dışındaki süre içerisinde de rehabiliteye konu olacak 10 milyon hektara yakın alanımız var, yine 5 milyon hektara yakın genç ormanlarımızın bakımları var; bunları kadroya alsak, buralarda çalıştırsak, bunları gerçekleştirsek ne olur?
Ama ne yazık ki, ifade ediyorum, bakın, bu tasarının yasalaşmasının bu Bakan zamanına denk gelmesi ormancılık açısından çok büyük bir kayıp olmuştur. Bunu defalarca ifade ediyorum. Bu Bakanın Bakanlığında "orman" kelimesi yok, "orman mühendisi" yok.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Kendisi de yok!
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Şimdi burada yine yok. Yani Orman Bakanlığıyla ilgili en önemli kanun teklifi görüşülüyor; yine yok, evet.
Şunu söylüyorum: Sayın Bakan, siz ormancılıktan anlamayabilirsiniz, ormancılık politikalarını belirleyemeyebilirsiniz. Orman Genel Müdürlüğü, yüz yetmiş üç yıllık geleneğe sahip ve köklü bir teşkilat; bunu kendi hâline bıraksanız zaten işlerini düzgün yapacaklar. Eğer siz ormancılıktan anlamıyorsanız hiç değilse danışmanlarınızı ormancılardan oluşturun.
Danışman sayısını, müşavir sayısını artırdı, 24'ten 130'a çıkardı; bakın, kendi Bakanlığı döneminde 24'ten 130'a çıkardı, kendi yandaş ve yoldaşlarına kadro açtı. Ama otuz kırk yıl bu mesleğe hizmet etmiş, işletme şefliği kademesinden gelen, işletme müdürlüğü, bölge müdürlüğü, genel müdürlük yapmış, dağların ardında kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde ormancılık çalışması yapan 18 tane arkadaşımızı, Türkiye'nin Erzurum, Van, Ağrı, Kars, Adana, şuraya buraya sürgüne gönderiyor. Bakın, bunlardan bir tanesi kanser.
BÜNYAMİN ÖZBEK (Bayburt) - Tüm Türkiye'yi niye saymadın?
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Bakın, Türkiye'nin her tarafını saydım, "Adana da var." dedim.
Bu insanların aileleri burada, bir tanesi kanser olmuş, bir tanesi ormancılık çalışması yaparken kaçakçıların kurşununa tabi tutulmuş, bir tanesi kalp hastası. Bu 18 kişinin kim olduğunu biliyor musunuz da yerinizden laf atıyorsunuz Sayın Vekil. Bu insanlar kalp hastası, bu insanlar kanser, bu insanlar yaralı, altmış yaşındaki insanlar. Bu insanlardan istifade edeceksiniz, yerinizden laf atmayın. Bu insanlara?
BÜNYAMİN ÖZBEK (Bayburt) - Buralar sürgün yeri değil.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Bakın, o zaman şunu söyleyeyim size: Partinizden aldığı müşavirleri göndersin oralara.
BÜNYAMİN ÖZBEK (Bayburt) - Erzurum sürgün yeri değil.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Yirmi yaşında, yirmi beş yaşında 118 tane müşaviri atıyorsa onları göndersin, gitsinler o bölgelere ama kırk yıl bu mesleğe hizmet edenleri süreceksiniz, ondan sonra? Siz gidin de yapın bakalım. Kanser hastası diyorum, kalp hastası diyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Yılmaz.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Sayın vekiller, zulümle abat olunmaz.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)