GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLÜ SORULAR VE SÖZLÜ SORULARA SAYIN BAKANLARIN CEVAPLARI
Yasama Yılı:2
Birleşim:20
Tarih:17.11.2011

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, böyle bir itham oldu.

BAŞKAN - Sayın Eroğlu, böyle bir usul yok biliyorsunuz. Lütfen?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Müsaade ederseniz?

BAŞKAN - Soru-cevap bölümünde değiliz. 60'a göre bir şey var.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Kısa bir açıklama yapacağım.

BAŞKAN - Sizin mikrofonunuzu açayım. Sayın Eroğlu, siz de eğer 60'a göre bir açıklama yapmak istiyorsanız yerinizden siz de aynı şekilde bir açıklamada bulunabilirsiniz.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; evvela bir milletvekilimiz işte "Artık, diyabetle alakalı konu Orman ve Su İşleri Bakanlığına mı geçti?" şeklinde bir beyanda bulundu. Esasen bu hakikaten çirkin bir ifade. Benim acaba bu konuda ne kadar bilgili olup olmadığımı siz takdir edecek durumda mısınız ki! Bir kere ben Hükûmet adına bilgi vermek üzere çıkıyorum. Burada nöbetçi benim dolayısıyla Sağlık Bakanlığımızla da görüştük. Diyabetle ilgili çalışmaları aldım. Kaldı ki ben sağlıkla, koruyucu hekimlikle ilgili bizzat ders vermiş, ilgilenmiş bir kişiyim. Ben bir çevre profesörüyüm. Dolayısıyla bundan tabii bir şey olamaz.

İkinci husus da bir milletvekilimiz, Suriye'deki muhaliflere Hükûmetin silah sağladığı şeklinde, böyle bir beyanatta bulundu. Bu fevkalade yanlıştır, bu çok çirkin bir şeydir. Dış siyasetle alakalı bir konuda böyle alelusul bir şekilde söz söylemek de fevkalade yanlıştır, bakın? Çünkü Türkiye büyük bir devlettir, ona göre karar veriliyor, ne yapılacağını belirliyoruz ama bizim böyle bir silah desteği falan verdiğimiz yok. Hatta biz şu anda birtakım yaptırımlar bile uygulamıyoruz. Suyu kesebiliriz, suyu kesiyor muyuz? Dolayısıyla orada insanlar yaşıyor, ne gerekiyorsa? Biz insani açıdan bakıyoruz. Bunu özellikle vurgulamak istiyoruz.

Bir diğer husus da Ahıska Türkleri. Bu konuda Hükûmetimiz gerekeni yapıyor, yapmıyor değil yani bizzat bu işi takip eden bakanlarımız var. Yani ben de ta Kazakistan'da Ahıska Türklerinin ne büyük zulme uğradıklarını giderek görmüş bir kişiyim, yıllarca önce, 1990'lı yıllarda. Hakikaten, çok zulme uğradılar, mağdur oldular. Hükûmetimizle, hep  birlikte onlara sahip çıkmamız gerektiğine inanıyorum.

Bir diğer husus da şekerle ilgili konuşuldu. Tabii ki şekerle ilgili, zaten, ben ayrıca pancarla ilgili Erciş'te, Malazgirt'te ve Güroymak'taki sayın vekillerimizin ifade ettiği hususları ilgili bakana aktaracağım.

Özetle bunları vurgulamak istiyorum. Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.