| Konu: | 14-21 KASIM DÜNYA DİYABET HAFTASI?NA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 17.11.2011 |
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Herkese buradan, bütün milletimize, bütün insanlığa sağlıklı, güzel bir hayat diliyorum.
Esasen, ben, Sayın Mehmet Şeker Milletvekilimizin diyabetle alakalı konuşmasına cevap vermek üzere söz aldım. Esasen, görüşlerine ben de bir çevreci olarak iştirak ediyorum. Belki "Sağlık Bakanı yerine niye Orman ve Su İşleri Bakanı cevap verdi?" diye düşünebilirsiniz ama geçmişte çevre mühendisliği bölümü kurulduğu zaman halk sağlığıyla ilgili dersleri ben veriyordum. O bakımdan, ben de gerçekten konuya ilgi duyduğum için kısaca cevap vermeyi arzu ettim.
Esasen, yapılan ilmî çalışmalarla ülkemizde, az önce Sayın Vekilimizin de ifade ettiği gibi, aslında 6,5 milyon hakikaten diyabetli hasta var ama bir de diyabetli olup olmadığı bilinmeyen, tahminen belki 3 milyon kadar insanın olduğu Sağlık Bakanlığımız tarafından tahmin ediliyor. Sizin de ifade ettiğiniz gibi, 9 ile 9,5 milyon insan hakikaten diyabetli. Diyabet hastalığının görülme sıklığının esasen obezite yani şişmanlığa bağlı olarak daha da arttığı, hatta yirmi yaşın üzerindeki her 7 kişiden 1'inin özellikle diyabet hastası olduğu tahmin ediliyor. Bu gerçekten çok önemli. Bir artış söz konusu ama benim şahsi kanaatim de bu artışta bu fiziki hareketsizlik, spor yapma eksikliği, hatta her yere araçla gitme, yürüyüş eksikliği ve sizin de ifade ettiğiniz üzere koruyucu hekimlik hizmetlerine halkımızın yeteri kadar önem vermemesi bana göre bu artışta önemli etken olmaktadır.
Bu çerçevede Sağlık Bakanlığımız tarafından diyabetin önlenmesi ve kontrolü gayesiyle Türkiye Diyabet Önleme ve Kontrol Programı (DİAPTÜRK) yürütülmeye başlanmıştır.
Diyabet konusunda toplumda farkındalığın artırılması ve konunun öneminin vurgulanması gayesiyle Dünya Sağlık Teşkilatı ve Dünya Diyabet Federasyonunun öncülük ettiği, tıp tarihinde bugüne kadar üretilmiş olan en değerli molekülü yani insülin hormonunu bulan Frederic Banting'in doğum günü olan 14 Kasım Diyabet Günü etkinliklerinin bütün dünyada her yıl kutlanmasına karar verilmiştir. Ülkemizde de gerçekten bu hafta kutlanmaktadır.
İşte bu program kapsamında bu yıl, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü'nün, özellikle Tip 2 diyabet oluşumunda önemli bir risk faktörü olan obezitenin ülkemizde görülme sıklığında artış da göz önüne alınarak 14-21 Kasım 2011 tarihleri arasında ve Diyabet, Obezite Haftası olarak çeşitli etkinliklerle gerçekleştirilmesine bakanlıkça karar verilmiştir.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Ülkenin bir sağlık bakanı var mı Sayın Bakan?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bu etkinliklerden birisi de 14 Kasım 2011 tarihinde Ankara'da Hilton Oteli'nde gerçekleştirilmiş. Hakikaten, bu toplantıya bakanlık mensupları, bu konuda emeği geçen hocalarımız, tıp alanında isimleri gerçekten dünyaca tanınmış kişiler katılmıştır ve bir tören tertip edilmiş, emeği geçenlere takdirname verilmiştir. Değerli hocalarımız tarafından da ilk defa böyle büyük bir organizasyon ve geniş bir katılımla bir 14 Kasım etkinliğinin gerçekleştirildiği belirtilmiş ve Sağlık Bakanlığına da bu etkinlik için şükran dileklerini dile getirmişlerdir. Ayrıca program kapsamında, 27 Nisan 2010 tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde, Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği iş birliğinde okullarda diyabet programı işlenmeye başlanmıştır. Bu çerçevede, 81 il sağlık müdürlüğü ve il millî eğitim müdürlükleri iş birliğinde, 14 Kasım 2011 haftası içerisinde, ülkemizde yaklaşık 80 bin okulda, çocuklarda diyabet ve çocuklarda şişmanlık ve sağlıklı beslenme konularının işleneceği eğitimler gerçekleştirilmektedir.
Ayrıca, 81 il düzeyinde sağlık müdürlüklerince gerçekleştirilen çeşitli faaliyetler, kan şekerinin ücretsiz ölçümü, obezitenin önlenmesi ve diyabete ilişkin toplantılarda, gerek mahalli radyo ve televizyonlarda bu konunun yer almasının sağlanması, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitelerin önemi, okullarda birtakım etkinlikler, alışveriş merkezleri ve şehrin meydanlarında stantlar vesaire gibi, bu gibi konularla toplumun özellikle dikkatinin çekilmesi ve tedbirlerin alınması konusunda gerçekten ciddi çalışmalar yapılmaktadır.
Ancak şunu özellikle vurgulamam lazım: Sadece Sağlık Bakanlığının aldığı veya alacağı tedbirler yeterli değildir. Halkımızın bu konuda, bilhassa şişmanlığın önlenmesi ve hareketsizlik ve bilhassa sayın milletvekilimizin de işaret ettiği gibi koruyucu hekimlik, koruyucu sağlık hizmetlerine büyük önem verilmesi gerekir. Çünkü aslında, sağlıkla ilgili maliyetlere baktığımız zaman, bir insan hasta olduktan sonra onun tedavi masrafları çok fazladır ama hastalığı önlemek için gerekli koruyucu hekimlik hizmetlerinin maliyeti ise çok daha düşüktür. Bu bakımdan, bu koruyucu hekimlik çalışmalarına önem verilmesi, vatandaşlarımızın da bu konuda gereken alakayı göstermesi gerekiyor.
Ben tekrar, hakikaten, konuyu gündeme getirdiği için sayın milletvekillerimize teşekkür ediyorum ve inşallah, herkes için sağlıklı, hayırlı bir uzun ömür diliyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim, sağ olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)