| Konu: | YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 128 |
| Tarih: | 30.06.2012 |
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Ahmet Aydın, burada konuşurken, vatan ve millet yararına uyguladıkları politikaya karşı çıkanları vatan haini olmakla suçladı. Adalet ve Kalkınma Partisinin politikalarına, onların yaptığı kanun tasarı ve tekliflerine karşı çıkanları vatan haini olmakla suçladı. Eğer gerçekten, vatan hainliği, Sayın Ahmet Aydın'ın gördüğü gibi, değerlendirdiği gibi, Adalet ve Kalkınma Partisinin getirdiği kanun tekliflerine, Hükûmet tasarılarına ya da uyguladığı politikalara karşı çıkmak ise ben Ali Rıza Öztürk olarak vatan hainliği yapmaya devam ediyorum arkadaşlar, daha da yapacağım. Çünkü benim seçmenlerim, Adalet ve Kalkınma Partisinin bu ülkede uyguladığı baskı, zulüm ve politikalarına karşı duruş göstermem için buraya beni gönderdi. Ben, bana oy veren seçmenlerime ihanet edemem.
Değerli arkadaşlarım, yine, bir arkadaşımız burada yaptığı konuşmada, 12 Eylülle ilgili şunu söyledi, Sayın Ahmet Aydın söyledi: "12 Eylül yargılanamaz dediniz, yargılayacağız dedik, yargılıyoruz." dedi.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Kıskanmayın.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Bu üslup bile çok kötü bir üsluptur, bir hukukçuya yakışmayan bir üsluptur çünkü yargılama faaliyeti ve görevi Hükûmetin değildir, iktidarın değildir, yürütmenin değildir, yargınındır. Anayasa'da kuvvetler ayrılığı ilkesi vardır.
Sizin kıskanılacak bir yanınız yok ayrıca, ben sizin neyinizi kıskanayım arkadaşlar? Siz kendi kendinizi kıskanıyorsunuz.
Dolayısıyla, bu bile o zihniyeti gösteriyor. Kaldı ki o tarihte bu kürsüde Yargıtay ve Danıştay Yasası görüşülürken, Sayın Adalet Bakanı Sadullah Ergin'le tartışma yaptık ve -Meclis tutanaklarında var- Sayın Ergin "Biz referandum çalışmaları sırasında hiçbir zaman '12 Eylülden hesap soracağız.' demedik." dedi. Çok sert tartışmalar yaşadık burada, gazete sayfalarından okuduk, onlar tutanaktadır.
Kaldı ki değerli arkadaşlarım, o kanun tasarısı görüşülürken Anayasanın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un çerçeve 25'inci maddesiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın geçici 15'inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif etmişiz -Ali Rıza Öztürk ve arkadaşları- o tarihte. Teklifimiz de şudur: "Geçici 15'inci madde aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir." şeklindedir.
"Anayasa'nın geçici 3'üncü maddesi ile hukuki varlıkları sona eren 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2356 sayılı Millî Güvenlik Konseyi Hakkında Kanun'da ifade edilen Millî Güvenlik Konseyinin Başkan ve üyeleri hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 309'uncu, 311'inci ve 312'nci maddeleri uyarınca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250'nci maddesi ve devamı maddelerince görevli adli yargı mercileri tarafından soruşturma açılarak, yargılamaları da bu merciler tarafından yapılır."
Yani çok açık şekilde şunu önermişim ben o tarihte: Bu Konseyin Başkanı, üyeleri ve Başkanlık Divanı oluşana kadar orada görev alanların hepsinin açıkça yargılanmasına ilişkin bir hüküm önermişim ama bu, AKP oylarıyla reddedilmiş. Canınız sağ olsun sizin. Şimdi yapılan yargılamanın, sadece Tahsin Şahinkaya'yla Kenan Evren'in yargılanmasının sonuçlarının nereye gideceğini, inşallah, ölmeyiz, hep beraber görürüz. Dolayısıyla, o zaman bu Mecliste, AKP oylarıyla reddedilmişti.
Değerli arkadaşlarım, bu yapılan değişiklikler keşke halkımızın yararına olsa, keşke toplumdaki beklentileri karşılar olsa. Eğer öyle olmuş olsaydı arka arkaya değişiklikler getirmezdiniz. Daha 345 maddelik bu Ceza Kanunu'nun bile emekleme döneminde yüzde 30'unu aşan kısmı değiştirildi. Bu, açıkça, yasa yapma özensizliğini gösteriyor. Bu ülkede bu uyarlama davaları nedeniyle yargının önünün tıkanmasının en somut örneğidir, hem Ceza Muhakemesi Kanunu'nda hem de Ceza Kanunu'nda gösterilen bu özensizlik yargının önünü tıkamıştır. Daha geçen gün Parlamentoda, biliyorsunuz, yürürlüğe girmeyen Türk Ticaret Kanunu yine değiştirilmek zorunda kalındı. O tarihte -Adalet Komisyonu Başkanımız burada, ölmedi; üyelerimiz de burada, ölmedi- biz neler söylemişiz? "Bir sene olmadan tekrar getirirsin." demişiz ve getirdiniz.
Değerli arkadaşlarım, bu anlayışla giderseniz askere, alamazsınız tezkere!
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Öztürk.