GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:131
Tarih:03.07.2012

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Teşekkür ederim Değerli Başkanım.

Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler, ciddi hastalığı olanlar. Bu konuyu ben de çok önemsiyorum. Gerçekten, bir şekilde hürriyetini yasal bir biçimde de olsa kaybetmiş olan, bu hususta kısıtlılığı olan insanların sağlık hakkına erişmeleri hususunda çok hassas olmalıyız. Bunun için Adalet Bakanlığının bizden istediği yardıma, onların istediği bir biçimde bir protokol yaparak da cevap vermiş durumdayız ve bundan sonra da elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

Burada önemli olan bir husus var. Daha sonra Sayın Aslanoğlu da benzeri bir şey söyledi, Sayın Yüceer'in sorusu da, her ikisi de birbirine benziyor. Şimdi, burada yaşamsal tehlikenin olup olmadığına bir doktor heyeti karar veriyor, başka bir doktor heyeti karar veriyor. Bunlarla ilgili bütün iş ve işlemleri savcılıklar takip ediyor ve savcılıklar yönetiyor. Bu hususta Sağlık Bakanlığının doğrudan bir yetkisi maalesef yok. Bu, adli tıp kurumu ve savcılıklar arasında, bu arada bilirkişi olarak tespit edilen üniversiteler ya da diğer hastanelerle ilgili olarak yürüyen bir husus. Bu konuyu özellikle Silivri ve Metris'i ziyaret ettiğimiz zaman Adalet Bakanımızla geniş biçimde görüştük. Yani, hakikaten birtakım ilerlemeler kaydedildi ama daha da ilerleme kaydedilmesi gerektiğine ben inanıyorum. Adalet Bakanlığımızla bu konu üzerinde çalışıyoruz.

Sayın Özel her zaman tekrarladı, benim gerek Genel Kurulda gerekse buranın dışında çok sık duyduğum bir hususa yine işaret etti. Şimdi, bütün mesele şu: Belli anketlerle ya da belli çalışmalarla aslında matematikle bütün bunları test etmek lazım. Mesela, Türkiye'de, 2003 yılında ilaç ve tedavi masraflarını kendi karşılayanların oranı, o günkü Devlet İstatistik Enstitüsünün rakamlarıyla yüzde 32 iken 2010 yılında bu yüzde 11,7'ye gerilemiştir. Yüzde 11,7 bile belki olmasın, doğru ama 33'ten, 32'den 11'e inmek demek, bunun yaklaşık olarak üçte 1'ine gerilemesi demektir. Yine, bu hususta biraz önce ifade ettiğim gibi, vatandaşımızı özellikle yıkıcı sağlık harcamaları açısından korumaya devam edeceğiz.

Değerli Milletvekilim, bu ülkede insanlar organ naklinden kalp ameliyatlarına varıncaya kadar?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - ?özel hastanelerde bile ücretsiz olarak hizmet alıyorlar, bunu biliyoruz.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.