GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:131
Tarih:03.07.2012

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Değerli Başkanım, teşekkür ediyorum. Milletvekili arkadaşlarıma da soruları için teşekkür ediyorum.

Soruların önemli bir bölümü teknik detay gerektiren sorular. Dolayısıyla, özellikle yatırımlarla ilgili süreler, işte "Ne zaman başlayacak, ne zaman bitecek?" gibi rakamsal sonuçlar gerektiren hususlarda detayları yazılı olarak arkadaşlarıma takdim edeceğimi öncelikle ifade edeyim. Tabii mümkün olduğu kadar da diğer konulara sürem yettiği ölçüde inşallah cevap vereceğim.

Çankırı Orta ilçesindeki diyaliz ihtiyacından Değerli Milletvekilimiz Sayın Öğüt bahsettiler. Değerli milletvekili arkadaşlarım, Türkiye'de yaklaşık olarak 40 binin üstünde vatandaşımıza diyaliz hizmeti sunuyoruz. Türkiye diyaliz alan hasta sayısının çok arttığı bir ülke durumuna geldi. Bunun şöyle bir sebebi var: Gelişmiş ülkelerin birçoğunda diyaliz ihtiyacı olan vatandaşlar böbrek nakli imkânına daha kolay ulaşıyorlar çünkü böbrek donörü, organ donörü, organ bağışçısı oranı bizden çok yüksek. Yani imkânları ve şartları uygun olan ülkelerde, organ naklini yapabilen gelişmiş, zengin ülkelerde organ bağışçısı da yeterli olduğu için kronik böbrek yetmezlikli hastalar diyalizde çok fazla birikmiyor. Türkiye'de de bugün onlarca hastanede çok başarılı bir biçimde organ nakli yapılıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu organ nakliyle ilgili parayı tamamen ödüyor, özel hastanede bile olsa vatandaşın bir para ödemesine gerek yok. Ancak yeterince bağışçımız olmadığı için çok sayıda birikmiş diyaliz hastası var.

Bir de diyaliz ancak düzenli yapıldığında ve doğru yapıldığında böbrek hastaları uzun müddet hayatta kalır. Türkiye'de bugün diyaliz çok düzgün yapıldığı için bu hastalarımız da şükürler olsun çok daha uzun müddet yaşıyorlar ve ciddi bir birikim var. Bu birikimi ancak organ bağışçılığını arttırarak, hep birlikte bu husustaki duyarlılığı artırarak ortadan kaldırabileceğiz. Şükürler olsun ki son senelerde bağışçı sayısı ciddi ölçüde artmaya başladı. Artık yeni artış hemen hemen olmuyor ama havuzda birikmiş olan hastalarımızın ihtiyacını ortadan kaldırmakta biraz zorluk çekiyoruz.

Bu anlamda Çankırı'nın Orta ilçesinde de diyaliz ihtiyacı olan hastalarımızı taşımalı olarak merkeze getiriyoruz ve orada hizmet veriyoruz. Çankırı'nın Orta ilçesinin nüfusu 12 bin. Nüfusu böyle olan ilçelerde diyaliz hizmeti sunamıyoruz çünkü hem hasta sayısı yetersiz hem de bu hizmeti sunabilecek yetişmiş doktor sayımız buna yetmez. Yoksa cihaz açısından ya da oradaki şartlar açısından hiçbir sıkıntımız yok. İhtiyaç olsa bunları yerine koyabiliriz.

Ambulans açısından da durum nedir, bakarız. Bütün değerli arkadaşlarım biliyorlar, Türkiye'de ambulans hizmeti açısından parkımızı aşağı yukarı 5 misline, 6 misline yükselttik. Taşınan yaralı hasta sayısı da bu şekilde. Bir ihtiyaç varsa, Çankırı'da bu ihtiyaçları da gideririz.

Eskişehir'de özel hastanelere Sosyal Güvenlik Kurumu -Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza bağlı kurum- ne kadar ödeme yaptı? Şu anda bu bilgi bende yok. Bunu ilgili kurumdan alıp değerli arkadaşıma ileteceğim.

Bir hastalıkla ilgili olarak bilimsel kurulun aldığı bir karar vardı verilen ilacın yararıyla alakalı olarak. Bu bilimsel kurulu, mesele basına aksedince, bize ulaşınca tekrar topladık ve bilimsel kurul, ilacın verilmesi için, verilebilmesi için, daha doğrusu yararlı olması hususundaki görüşünü biraz daha esnetti hastalar lehine ve o şekilde bu ilaçlar hastalara verilecek. Ancak takdir etmek lazım ki, bir hasta grubuna hangi ilacın ne zaman verileceğine o işle ilgili bilim adamlarının karar vermesi lazım.

Bursa'da Samanlı'da uzun yıllar sonrasında bir arsa bulabilmiştik ancak -şehir hastanemizi, büyük kampüsü buraya yapacaktık- burada mahkeme tarafından bir yürütmeyi durdurma kararı verildi. Henüz mahkeme sonuçlanmış değil. Biz başka bir arsa arayışı içerisindeyiz. Birkaç alternatif var. Bir taraftan bu mahkemenin sonucunu beklerken bir taraftan da diğer arsa arayışlarından bir imkân hasıl olursa, gerekirse yer değiştirmek suretiyle de Bursa'da bu yatırımımızı gerçekleştireceğiz.

2012'de hangi yatırımlar oldu, hangi ihaleler oldu ya da yapılan işler ne aşamaya geldi? Bunu da değerli milletvekili arkadaşıma yazılı olarak sunacağım.

Biber gazı meselesiyle ilgili daha önce de Bakanlığıma sorular sorulmuştu, yazılı önergeler de vardı. Tabii biber gazı, sonuçta caydırıcı amaçla kullanılan ve insanı da etkileyen bir gaz. Birtakım hastalığı olan kişilere, özellikle akciğer hastalığı olan, astımı olan ya da kalp hastalığı olan, ciddi alerjisi olan kişilere daha fazla zarar vermesi de mümkün. Bildiğim kadarıyla uygulanacağı zaman da bu hususta uyarılar yapılıyor. Tabii, ben İçişleri Bakanı değilim, güvenliğin nasıl sağlanması gerektiği hususunda İçişleri yetkilileri kadar da uzman sayılmam ama mutlaka toplumsal olaylarda, ciddi birtakım problemlerde polisin bir tedbir alması lazım. Biber gazının da mümkün olduğu kadar orantılı biçimde kullanılması, bu zarar verebileceği kişilerin önceden uyarılması gerçekten önemlidir.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Kullandırmayın Sayın Bakan, kullandırmayın.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Ee bir şey kullanma?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sağlık Bakanı olarak kullanmayın deyin. Niye öyle söylüyorsunuz.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Yani ne yapalım? Orada polisimizi birtakım saldırıların karşısında çaresiz de bırakamayız, yani haksızlık yapmış oluruz.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Bakanım, su sıkıyorlar, yani başka çözümler var. Niye ille de biber gazında ısrar ediyorsunuz?

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Değerli Milletvekilim, polis, sizin ve bizim, bütün Türk vatandaşlarının güvenliği için iş yapıyor, bizi korumak için iş yapıyor. Yani elbette orantısız olmamak lazım, eğitimleri polislerin bu anlamda yapılıyor. Belki münferit bazı yanlışlar yapılıyor ama sonuçta bütün suçu getirip biber gazına falan bulmamak gerekiyor. Bir şekilde polis bir araç kullanacak, kullanmak zorunda. Biber gazı da dünyada kullanılan bir gaz. Biz bunu araştırdık daha önce ama söylediğim gibi orantılı biçimde kullanılması lazım, zarar verebileceği kişilerin uyarılması gerekiyor.

İş yeri hekimlerinin muayene ettiği kişiler için alınan 3 TL katılım payı, muayene katılım payı değil, bu, reçeteler için alınan bir katılım payı. Bir de burada yanlış algılamalar oluyor bazen. Sağlık Bakanlığı bu katılım paylarının hiçbirini almaz. Bunlar sigorta kurumunun sigortacılık gerekleri çerçevesinde aldığı katılım paylarıdır, onu da hatırlatmayı uygun bulurum.

Meslek hastalıkları açısından Türkiye'de gerçekten daha yapacak çok işimiz var. Bu son İş Güvenliği Kanunu'nun bu hususta biraz daha önümüzü açacağına inanıyorum. Bakanlığımızda da bu işle ilgili bir dairemiz var. Yeni kurduğumuz Halk Sağlığı Kurumunda bunu da güçlendirmeye çalışıyoruz. Bir gerçektir ki, Türkiye'de meslek hastalıklarının çoğu zamanında teşhis edilemiyor. Bunu Sosyal Güvenlik Kurumu, ilgili Bakanlıkla birlikte geliştirmek için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz.

Kütahya'da bir yeni hastane yapacağız. Bu hastaneyle ilgili olarak aslında uygun bir yer belirlemiş durumdayız fakat şehir içerisinde vatandaşlarımızın arasında farklı yönelimler oldu. Bir anket yaptırdık. Bu anket sonucunda, eğer imkân olursa, jandarmanın boşaltacağı ve hatta boşaltmış olduğu yerde bu hastanenin yapılması vatandaş tarafından doğrusu çok arzu edildi. Dolayısıyla, bu arsayı temine çalışıyoruz. Eğer bunu temin edemezsek, yine içinde bulunduğumuz yılda, şu anda bize tahsis edilmiş olan, ormandan tahsis edilmiş arsaya yapacağız ama jandarmadan boşalabilecek arsayı temin edebilirsek oraya yapmayı düşünüyoruz.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakanım, orada ulaşım sıkıntısı çekeriz. Eski yeri bence daha uygun.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Değerli Milletvekilim, vatandaşın yüzde 75'i kendisine o bölge sorulmadığı hâlde "Başka bir yer arzu eder misiniz?" sorusuna bu bölgeyi işaret ettiler. İnşallah bu sene içerisinde uygun bir çözüm bulacağız.

Simav'da da belediyemizle bu hususta anlaşamadık ama umut ederim, yakında bir yer arayışı içindeyiz, orada da kısa zamanda bu hastaneyi yapabiliriz.

Diğer sorulara da müsaade ederseniz yazılı olarak cevap vereyim efendim.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Cezaevini söylemediniz.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.