GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:131
Tarih:03.07.2012

HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin yani torba kanunun 48'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum.

Dün, Sivas katliamının 19'uncu yıldönümüydü. Orada yaşanan acıları bu yıl da hep beraber, birlikte gördük, yaşadık ve oraya giden milletvekillerimiz de? İnanın, on dokuz yıldır sonuçlanmayan, hukuken bir sonuca varılmadan faillerinin dışarıda kalması veya sonuçlandırılmamasından dolayı hepimizin o vahşetle, o katliamla ilgili derin üzüntüleri devam etmektedir.

Geçen hafta salı günü İstanbul'da Tamer Uyguner isimli bir polis memuru çok yoğun çalışmaktan dolayı vefat etmiştir, hepiniz gazetelerden öğrenmişsinizdir. Gerçekten, polislerin bu yoğun çalışmasından dolayı, on sekiz saatlik çalışmadan dolayı da arkadaşımız vefat etmiştir, şehit olmuştur. Ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum.

Her çıkan konuşmacımız da burada uzun çalışmayla ilgili düşüncelerini aktardı. Biz de Parlamentoda rekorlar kırıyoruz; yirmi beş saat, yirmi altı saat, yirmi yedi saat gibi uzun sürelerde çalışıyoruz. Aslında dün akşam yaşananlar her zaman bu Parlamentonun başına da Allah göstermesin böyle şeylerin gelebileceğinin bir habercisiydi. Aylar önce, çok fazla tartışmalarda bu alana çıkmamama rağmen, yine böyle uzun süreli bir çalışma temposunda sabahın saat beşinde kendimden geçmiş vaziyette şurada buldum kendimi. Ama tabii ki, bu benim istediğim bir olay değildi, yorgunluğun verdiği bir olaydı. Dün akşam yine aynı olayla karşı karşıya kaldık. Hatta AK PARTİ Konya Milletvekili Mustafa Akış "Gecenin ilerleyen saatlerinde sinirler iyice gerilmişti, nasıl o hâle geldiğini anlayamadım. Kavgayı önlemek için gittim, kavganın içinde kendimi buldum." diyor.

Değerli arkadaşlarım, yani biraz da espri katalım ama eğer otellerde rezervasyonlarınız varsa iptal ettirin. Yani burada üç gün çalışma, beş gün fazla çalışma hangi birimizi neden alıkoysun? Bu yasalar çıkacak ise illa ki, yirmi dört saat, yirmi beş saat çalışmak zorunda mıyız? Ama ben bunu düşündüm. Bu Parlamentoda sizlerin de talebi değil bu, grup başkan vekillerinin de talebi değil bu. Peki, yirmi altı saat, yirmi yedi saat, otuz saat çalışılmasını isteyen zihniyet, düşünce kim? Grubunuzda öyle bir şey gelişti ki, Başbakan ne söylerse onu yapıyorsunuz. Yapın, yapılmakta da bir problem yok ama kusurun nerede olduğunu araştırdığımda şurada buluyorum: Eğer bu sıralarda gelip milletvekilliği yapmadıysanız, grup başkan vekilliklerinden gelmediyseniz, idare amirliği, divan kâtipliği yapmadıysanız bu Parlamentoyu anlamanız mümkün değildir. Başbakan da, Başbakanın geliş sürecine baktığınızda, bu Parlamentoda hiçbir koltukta görev yapmamış, emredici makamlarda olmuş; il başkanlığı, belediye başkanlığı, milletvekilliği ama milletvekilliği de Başbakanlık. Onun için burayı anlamıyor, buradaki olayın ne olduğunu bilmiyor. Gece kendisi uyur iken buradaki milletvekillerinin yirmi yedi saat sonunda nasıl sinirlerinin gerildiğini? Allah göstermesin, hangi gruptan olursa olsun, halkın temsilcilerinin halkın iradesiyle teşekkül etmiş bu Parlamentoda -içimizde daha ileri yaşlarda olan arkadaşlarımız var- o yorgunlukla başına bir şey gelmiş olsa bu sorumluluğu kaldırabilir misiniz? Grup başkan vekilleri Parlamentoda Başbakanın, Genel Başkanın sözcüleridir ama biz görüyoruz ki, yirmi beş saat içerisinde, grup başkan vekilleri inisiyatif kullanmaktan kendilerini kenara itiyorlar. O zaman ise istenilen düzeyde buradaki çalışma verimli olmuyor. Değerli arkadaşlarım, Meclisin uzun çalışmalarının doğru olmadığına inanıyorum. Eğer biz yasama isek, yasamanın üzerinde iktidarın bu kadar baskı yapmasını kabullenmek mümkün değildir.

Gelelim, OSB'lerle ilgili 48'inci maddeye, maddenin özüne. Değerli arkadaşlarım, OSB'ler istenildiği gibi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Ören.

HASAN ÖREN (Devamla) - 50'nci maddede de konuşmam olduğu için, ikincisine buradan devam edeceğim.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.