| Konu: | MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 125 |
| Tarih: | 27.06.2012 |
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 302 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge için söz aldım. Kanun Teklifi'nin adını sayamıyorum, Sayın Kâtip Üye hızla okudu, iki buçuk dakika sürüyor. Onun için, ben sadece sıra numarasını vererek sözlerime başlayacağım.
Öncelikle, beş yıldır Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında her yasama döneminin sonunda aynı AKP klasiğini yaşıyoruz. Bu Meclisin tüm komisyonlarını hiçe sayarak, torba yasa adı altında birçok kanunu son günlere sıkıştırıp geçirme, âdeta İktidar Partisinin bir alışkanlığı hâline geldi. Bu da o yasalardan birisi. Şu anda, teklifin Bütçe ve Plan Komisyonuna geldiği madde sayısı yaklaşık 30'du, orada gelen önergelerle 59'a çıktı, eminim ki, burada verilen önergeyle herhâlde 60'ın üzerinde, 70'e yakın bir maddeyi görüşmüş olacağız.
Değerli milletvekilleri, bu teklifte tam altı tane ihtisas komisyonu tali komisyon olarak görevlendirilmiş ama bunların hiçbirisinin görüşü dahi alınmamış, alınmaya fırsat bırakılmamış.
Bu madde de son derece önemli uzmanlık gerektiren ve çok büyük tartışmaların üzerinde yapılmasından sonra son şeklinin verilmesi gereken önemli maddelerden birisi. TÜBİTAK Kanunu'nda değişiklik yapılıyor. Yine AKP iktidarları döneminde 4'üncü maddede 31 Temmuz 2008'de bir değişiklik yapılmış. Arkasından, 22 Ağustos 2011 tarihinde kanun hükmünde kararnamenin ilgili maddeleriyle, hemen hemen bu maddenin tüm fıkraları değiştirilmiş, şimdi yeniden buraya ilave bir ekleme yapıyoruz.
Dolayısıyla burada TÜBİTAK'ın özünde çok önemli bir değişiklik getiren teklifin Sanayi ve Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunun hiçbir görüşü alınmadan, dayatılarak geçirilmiş olmasını gerçekten bu Meclise ve Meclisin ihtisas komisyonlarına yapılmış önemli bir saygısızlık olarak değerlendiriyorum.
Değerli milletvekilleri, yaklaşık bir ay önce biz TÜBİTAK'a Sanayi Komisyonu üyeleri olarak bu konuyla ilgili brifing almaya gittik, ziyarete gittik. Orada bu konu dile geldi. Değerli TÜBİTAK Başkanının şahsiyetine sözüm yok, kişiliğine saygı duyarım ama Amerika'da ömrünü geçirmiş, Amerika'daki TÜBİTAK'a benzer kuruluşun tüm felsefesini getirip de buraya, bir torba yasaya önergeyle ekleten bir anlayışı gerçekten kınıyorum. Kendisine söyledik; evet, bunun içerisinde şirket kurulması ya da TÜBİTAK bünyesinde desteklenen projelerdeki patentlerin şirketlere ve öğretim üyelerine açılması konusunda hemfikiriz ama TÜBİTAK'ın şirket kurması konusunda hiç kimsenin fikri olduğunu ben zannetmiyorum. Bu fikir, sadece Sayın TÜBİTAK Başkanının ve yanındaki bir iki arkadaşının fikridir. Türkiye'de yaşamamış, Türkiye'nin şartlarını bilmeyen, ABD'nin bursuyla oralarda büyümüş insanların gelip de burada bu yüce Meclise böyle bir kanunu dayatmasını hakikaten yadırgadığımı söylemek istiyorum.
Bu kanunun bu hâliyle geçmesi hâlinde, TÜBİTAK bünyesinde kurulacak şirketler? Şimdiye kadar yapılan değişikliklerle TÜBİTAK'ın özerkliğini ve bilimsel yapısını bozan anlayışın, artık bundan sonra tamamen yine buranın siyasileşmesine yol açacağı endişesi herkeste hâkimdir. Bunun değişmesi gerekiyor.
Önergemiz, söz konusu maddenin, eklenin fıkralarının son bölümündeki şirket kurma ve şirket kurulmasıyla ilgili Sayın Bakana teklifte bulunma maddelerinin çıkartıldığı bir önerge.
Sayın Bakanım, eğer siz bu ülkenin, cumhuriyet hükûmetinin bir Bakanı iseniz ve vicdan sahibi iseniz inanıyorum ki, öylesiniz; buna "hayır" demeniz lazım. Size ya da ilgili bakana? Birilerinin teklifiyle şirketin kurulması, projelerin satılması işiyle eğer bakan uğraşmaya kalkarsa bakan asıl işlerini unutur. Bakanlar bu ülkenin geleceğini planlamak zorunda. Siz bürokratların yapacağı işleri yapacaksanız, o zaman, o bakanlık koltuğunda oturmanızın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorum. Bu iş, çok ciddi bir iş. Kesinlikte bu işten, yanlıştan dönülmesi gerekiyor.
Bir taraftan enerji tesislerini dahi pazarlarken, özelleştirmenin yolunu açarken, bu çalışmaları hızlandırırken, "Linyit kaynaklarını da özelleştirme sürecine nasıl dâhil ederiz?" diye çalışırken, öbür taraftan, devletin organlarının içinde olacağı, devletin şirket kurmasını özendiren bir anlayışı, gerçekten, çok büyük bir çelişki olarak değerlendiriyorum.
Dolayısıyla, bu önergemize desteğinizi bekliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Işık.