| Konu: | DEVLET SIRRI KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 123 |
| Tarih: | 21.06.2012 |
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 287 sıra sayılı Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı'nın 2'nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkında söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, tasarıyla ilgili genel görüşmeler sırasında birçok eksiklik sayın hatipler tarafından dile getirildi ancak bir kez daha özetlemek gerekirse, on yıllık AKP İktidarında kamu vicdanında aklanmamış birçok konunun "devlet sırrı" adı altında üstünün örtülmesini amaçlayan bu tasarı, elli yıl süreyle bu konuların görüşülemeyeceğini, yargılanamayacağını ve kamuoyuna bilgi mahiyetinde herhangi bir şekilde açıklamada bulunulamayacağını amaçlamaktadır. Dolayısıyla, bu tasarının derhâl geri çekilmesi bu milletin ve ülkemizin hayrına olacaktır.
Şimdi, sizlere şu konuları tekrar vicdanınızda tartmanız için bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Sayın Bakanım, biraz önce sordum, 4 Mayıs 2007'de Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile zamanın Genelkurmay Başkanı arasında yapılan sır görüşmenin "özel görüşme" olduğunu söylediniz. Devletin iki büyük makamında oturan zatı muhteremler eğer özel görüşme yapacaklarsa bir akşam yemeğinde aileleriyle birlikte birinin evinde buluşurlar, istedikleri her türlü görüşmeyi yapabilirler ama Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan bir görüşmeyi "özel görüşme" olarak nitelerseniz bundan sonra anlaşılan odur ki bu görüşmeyle ilgili "devlet sırrı" kapsamında olduğu için hiçbir kimse sorgulama yapamayacak. Bir.
İki: Oslo görüşmelerinde ortaya çıkan PKK-MİT görüşmeleri ve protokollerinde yer alan, bir kez daha söylüyorum, Taraf gazetesinde de ve diğer ulusal medyada da dile getirilen iddialar, örneğin "Güneydoğu'da terörle mücadele kapsamında görev yapan askerler ve polisler savaş suçlusu olarak yargılanacaklardır, bu konuda taraflar mutabık kalmışlardır." maddesi eğer bu kapsamda sır olarak kalacak olursa buna söz verenler ve Sayın Başbakan adına zamanın Başbakan Müsteşar Yardımcısı, bugünkü MİT Müsteşarı bu talimatı eğer orada harfiyen yerine getirmişse, MİT Yasası'ndaki değişikliğe rağmen, on yıl, yirmi yıl, otuz yıl sonra da olsa bu konuda yargılanamayacak demektir. Dolayısıyla, nelerin gizlenmek istendiğini herhâlde sizler de çok iyi anlamışsınızdır.
Bir başkası, Sayın Başbakanın Telekom'un özelleştirilmesi öncesinde Hariri'yle yaptığı görüşmeler.
Doğal gaz formülünün yeniden düzenlenmesi sürecinde Soçi'de Putin-Erdoğan görüşmesindeki bilgi, belge ve konuşmalar.
5 Kasım 2007 tarihinde Sayın Başbakanımızla Sayın Amerika Başkanı Bush arasında, PKK terör örgütüne verilecek tavizler ve siyasi çözüm arayışlarıyla ilgili bilgi ve belgeler.
Şimdi, bunların hepsine Sayın Başbakanın talimatıyla, 5 tane de zatı muhterem bakanın onayıyla "devlet sırrıdır" denirse, nasıl bunları milletle paylaşacağız, nasıl bu ülkenin geleceğini hep birlikte kurtaracağız?
Dolayısıyla, bu kanun, tamamen AKP'nin on yıllık geçmişte yapmış olduğu her türlü usulsüzlük ve kamu vicdanını yaralayan uygulamalarının üstünün örtülmesi kanunundan başka hiçbir şey değildir. Bu kanunun geri çekilmesinin çok yararlı olacağını, aziz milletimizin vicdanının bir kez daha kanamasının önüne geçileceğini söylüyoruz.
Bu önerge de söz konusu kanun maddesinin tasarı metninden çıkartılmasını öngörmektedir. Umarım, sizler de uygun görüp önergemize destek vererek bu maddeyi buradan çıkarmış oluruz.
Hepinizi saygıyla tekrar selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)