GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE İNSAN HAKLARI KURUMU KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:122
Tarih:20.06.2012

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 279 sıra sayılı Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu Tasarısı'nın birinci bölümü üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, böyle bir kanun tasarısının ülkemiz için gerekli olduğu düşüncemi ifade etmek istiyorum. Ancak "İnsan Hakları Kurumu" adı altında kurulacak olan bir kurumun diğer ülkelerdeki örnekler incelendiğinde, bu Kurumun en belirgin özelliği, özerk ve bağımsız bir kurum olduğu özelliğidir ama ne yazık ki bu kanun tasarısında Kurumun 11 üyesinin 7 tanesinin Bakanlar Kurulu tarafından atanıyor olması, bu kanunun veya bu kanunla kurulan Kurulun daha baştan ölü doğduğunun en önemli delilidir.

Sayın Başbakanın talimatıyla 7 tane kişinin atandığı bir kuruldan iktidarın aleyhine veya iktidarın desteklemediği herhangi bir konuda herhangi bir mağduriyetin giderilmesine yönelik bir kararın alınmasını beklemek, kelimenin en hafif şekliyle, iyi niyetliliktir. Biz bu iyi niyetimizi koruyalım ama bu kanunda eğer bu düzenlemeler yapılmaz ve muhalefetin eleştirileri dikkate alınarak gerekli düzeltmeler gerçekleştirilmez ise bu Kurulun çok önemli bir görev yapamayacağını ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakana biraz önce sordum, 10 Haziran 2012 tarihli Taraf gazetesinde Emre Uslu isimli bir köşe yazarı bir iddiada bulundu, aradan on gün geçti, bu iddia herhangi bir şekilde yalanlanmadığı gibi, tekzibine yönelik bir açıklamada da bulunulmadı. İddia aynen şöyle: "Güneydoğu'da görev yapan askerler ve polisler savaş suçlusu olarak yargılanacaklardır." Nerede? MİT-PKK görüşmelerinde, dokuz maddeden oluştuğu ifade edilen protokollerde, hakem devlete imza altına alınarak teslim edilen protokolde bu hükmün yer aldığı ifade ediliyor.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yargılanıyorlar zaten, gerek yok. Zaten yargılanıyor garipler.

ALİM IŞIK (Devamla) - Bununla ilgili açıklamayı yüce Meclise ve aziz milletimize iktidar partisinin Sayın Hükûmetinin Başbakan Yardımcısının bizzat açıklamasını yararlı görüyoruz.

Eğer bu durumda, orada, bu milletin bekası, ülkenin geleceği adına şehit olmuş askerlerimizin yakınları, bunlara emir-komuta zinciri içerisinde vatan savunmasını emreden askerler, şehit düşen polisler ve beraber çalıştıkları arkadaşları, yarın terörle mücadele ettiklerinden dolayı savaş suçlusu olarak yargılanacaklar ve bunun mutabakat metninde yer aldığı ifadesi doğru ise burada hiçbir şeyden bahsetmeyelim. Bugün 8 tane can toprağa verildi, biz bunun mücadelesini yapmak zorundayız.

Diğer bir konu: Şehit ailelerine yaklaşık beş yıldır söz verilen bir ikinci iş istihdamı sözü var. Ne hikmetse bugüne kadar bir türlü Hükûmet tarafından bu yüce Meclise bu konu getirilemedi. En son Bakanlar Kurulundan çıktığı iddia edilen metinde, şehit ailelerine verilen ikinci iş sözünün bekâr şehitleri kapsamadığı iddiaları var. O zaman, on dokuz, yirmi, yirmi bir yaşındaki gencecik bekâr evlatlarımızı oralarda niye şehit veriyoruz Sayın Bakanım? Dolayısıyla, bunun mutlaka açıklanması gerekiyor.

Şimdi, bu kanunun sıkıntılı birkaç maddesi var. Bunlardan birisi -biraz önce ifade ettiğim- Kurulun yapısıyla ilgili düzenleme. Bir diğeri, Kurul Başkanı, başkan yardımcıları ve diğer üyeler herhangi bir şekilde tutuklanamayacaklar, yargılanamayacaklar, sorgulanamayacaklar. Böyle bir hüküm olabilir mi değerli milletvekilleri? Nasıl güveneceksiniz o zaman bunlara? Siz, Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı bir şekilde imtiyazlı bir kesim yaratacak bir düzenlemeyi bu yüce Meclise nasıl getirebiliyorsunuz? Bunun çıkartılması lazım.

Diğer taraftan, yine, Kurulun, İnsan Hakları Komisyonuna bilgi sunmasıyla ilgili belirsizlik var, bunun da giderilmesi lazım. Bu konudaki önergelerimiz yeri geldiğinde sizlerle paylaşılacak. Bu vesileyle hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ediyorum.