GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU TASARISI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:121
Tarih:19.06.2012

SAKİNE ÖZ (Manisa) - Türkiye işçi sınıfına selam!

Selam yaratana!

Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selam!

Bütün yemişler dallarınızdadır.

Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,

Haklı günler, büyük günler,

Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,

Ekmek, gül ve hürriyet günleri.

 

Türkiye işçi sınıfına selam!

Meydanlarda hasretimizi haykıranlara,

Toprağa, kitaba, işe hasretimizi,

Hasretimizi, ay yıldızı esir bayrağımıza.

 

Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selam!

Paranın padişahlığını,

Karanlığını yobazın

Ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selam!

 

Türkiye işçi sınıfına selam!

Selam yaratana! (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı'nın 38'nci maddesi üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime dünya şairi Nazım Hikmet'in dizeleriyle başladım. Nazım, gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan günlerin özlemini dile getiriyor ama aslında bugün birçok işçi için mutluluk eve sapasağlam dönebilmektir çünkü işçiler izbe yerlerde kot taşlarken, tersanelerde güvenlikten yoksun koşullarda çalışırken, inşaatlarda işlerini yapmak için uğraşırken her gün ölümün kıyısında onunla burun burunalar. İşçiler sağlıksız koşullarda alın teri döküyor ama diğer taraftan işsizlik tehdidiyle sabretmeye çalışıyorlar yani onlara" İş istersen kelle fiyatına" deniyor.

Sayın milletvekilleri, işçilerin sağlık ve güvenlikleriyle ilgili sorunların çözümü işte bu kadar acildir ve birçok yanlışına, eksiğine rağmen şimdi işçi sağlığı ve güvenliğini biraz daha güvenceye almaya çalışan bir tasarı hazırlandı ama bu kez de bunun en önemli hükümlerinin uygulanması sonraya bırakılıyor. Çok tehlikeli işlerde, örneğin maden işlerinde, örneğin inşaat işlerinde bu kanunun en can alıcı hükümlerini iki yıl sonraya bırakıyorsunuz. Peki, bu işler devam etmeyecek mi? Bu bir yıl içinde yaşamlarını yitiren işçilerin vebali kimin olacak? Ben de size buradan bunları soruyorum. Sizin yaptığınız çok tehlikeli işler neden hemen yürürlüğe giriyor da işçilerin canlarını korumak için hazırlanan yasanın hükümleri iki yıl neden bekliyor?

Bakın, bugün 4+4+4 sistemiyle ilgili akıl almaz bir karmaşa var, ne veliler ne öğrenciler ne yapacağını biliyor, ne öğretmen sayısı yeterli ne bina ne müfredat. "Bu yasayı en azından bir yıl erteleyin." diyoruz ama bize kulak vermiyor, hemen yürürlüğe sokuyorsunuz. Şimdi, hemen yürürlüğe girmesi gereken bir yasa çıkıyor, o da erteleniyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; milletvekilleri olarak burada bir tasarı üzerinde konuşuyoruz ama öncelikle bizim kendi çıkardığımız yasaya uymamız gerekir, öyle değil mi? O hâlde Türkiye Büyük Millet Meclisini neden saat 4'lere kadar çalıştırıyorsunuz? Burada sadece milletvekilleri mi var? Polisleri, Genel Kurulda görevli arkadaşlarımızı, bizi izlemekle görevli basın emekçilerini hiç mi düşünmüyorsunuz? Yani Türkiye Büyük Millet Meclisinde çalışmanın meslek hastalığı uykusuz kalmak, insanların ailesini hiç görmemesi midir? Ondan sonra "işçi sağlığı" diyorsunuz. Bakın, bu kapılardan hemen çıkıp gitmeyin, burada çalışan arkadaşlarımızla dertleşin, ne kadar sıkıntılı olduklarını göreceksiniz. Burada biz örnek olmazsak çıkardığımız kanuna kim inanır? İktidar partisi yöneticilerini Türkiye Büyük Millet Meclisinde çalışan arkadaşlarımızı daha fazla düşünmeye çağırıyoruz. Piyasa mantığının uzağında bir iş, işçi sağlığı yasasını konuşabileceğimiz günleri bekliyoruz.

Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatırılmayan günlerin bir an önce gelmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.