| Konu: | İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU TASARISI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 121 |
| Tarih: | 19.06.2012 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı'nın 8'inci maddesi üzerine verdiğimiz önergeyle ilgili olarak söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunarım.
Terörün bugün olduğu gibi hemen her gün can aldığı, trafik kazalarının çok üst düzeyde olduğu, iş kazalarının yılda ortalama 60-70 bin olduğu bir ülkede yaşıyoruz ve nihayet bir İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı'nı görüşüyoruz. İnşallah, bu tasarının yürürlüğe girmesinden sonra iş kazalarında önemi ölçüde düşüş olur ama sadece kanunla bu konunun önlenebileceğini düşünmüyorum, kimsenin de düşündüğünü sanmıyorum; bu konuda bir bilinç oluşturulması lazım, eğitim çalışmalarının daha yoğun oluşturulması lazım, yapılması lazım. Bu konuyla ilgili olarak da Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ve her yıl Türkiye ilerleme raporlarında belirtilen, 2011 İlerleme Raporu'nda da özellikle belirtilen, 19'uncu fasılda yer alan, "Sosyal Politika ve İstihdam" başlığında yer alan eleştiriler -ki en kabarık bölümü tutuyor 19'uncu fasıl- inşallah bundan sonra zayıflayacaktır yani bundan sonra bu bölümle ilgili çok fazla eleştiri belki gelmeyecektir. Ama bunun, daha önce görüştüğümüz Toplu Görüşme Yasası'nı toplu sözleşmeye çevirdiğimizde olduğu gibi bir fiyaskoyla da sonuçlanmamasını diliyorum, çok önemli bir konu çünkü bu. Bunun hak ettiği yeri alması lazım, toplumda, iş hayatında gerektiği gibi bir etkiyi sağlaması lazım.
Bizim 8'inci maddeyle ilgili önerimiz şu: 8'inci madde çok önemli, "İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları" başlığını taşıyor. 1'nci fıkraya şöyle bir ilavede bulunulmasını öneriyoruz ki önemli: "İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının işveren tarafından işten çıkartılmasında, akdin feshine ilişkin sebep üç gün içinde ilgili meslek kuruluşuna bildirilir. İşveren tarafından gösterilen fesih sebebi meslek kuruluşu tarafından haklı bulunursa iş akdi feshedilmiş sayılır. Bu gereklilik yerine getirilmeden akdin feshi halinde ilgili personele, geçersiz ve haksız feshe bağlanan hukuki sonuçlar ile sahip olduğu diğer haklarının yanı sıra altı aylık brüt ücreti işveren tarafından tazminat olarak ödenir. Bu tazminat Damga Vergisi hariç herhangi bir kesintiye tabi tutulmaz."
Bunun önemli bir sebebi var çünkü ILO'nun 161 sayılı Sözleşmesi ve 112 sayılı Tavsiye Kararı'nda da bu konu belirtilmiş. İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili görev yapanların, iş yeri hekimlerinin ve iş yeri uzmanlarının bağımsızlığı çok temel bir kriter, çok önemli bir husus. Bu konuyla ilgili olarak bağımsızlıklarının sağlanabilmesi için ücret ödeyenin yani işverenin etkisinde kalmamaları lazım. Bu olmadığı durumda sistemin amacına ulaşması da mümkün değil. Özellikle bu hususu vurgulamak istiyorum.
Bir önerimiz de? Yine, 4'üncü fıkrada şöyle bir değişiklik yapıyoruz: İş yeri hekimi veya iş yeri güvenliği uzmanının yetki belgesinin aksi mahkeme kararı ile hükme bağlanmadığı sürece askıya alınması ile ilgili. Bunu da önemli görüyoruz.
Önergemizin 5'inci fıkrasıyla kanunla düzenlenmesi gereken ibarenin aynı zamanda muğlak olması nedeniyle metinden çıkarılmasını özellikle talep ediyoruz. Kanunla düzenlenmesi gereken bir husus -önemlidir Sayın Bakanım, sizin de dikkatinizi çekmek isterim- ve muğlak bir ifade.
Yine, kamu kurumunda kurum tabibi olarak görev yapan kişilerin ayrıca iş yeri hekimliği sorumluluğu taşımalarına ilişkin görevlendirmenin de başka kurumdaki görevlendirme gibi personelin muvafakatiyle olması gerektiğini teklif ediyoruz.
Yine, tasarıda seksen saat olarak öngörülen fazla mesai ücretinin üç yüz saate çıkarılmasını teklif ediyoruz. Bu da önemli bir husus.
Değerli arkadaşlarım, bu 8'inci madde önemli, bizim önergemizde belirttiğimiz hususlar da çok önemli. Özellikle dikkate almanızı hassaten rica ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.